Days || Seongjoong

Mektup 5: Günün İkinci Mektubu

^^ Hongjoong'dan ^^

Sonunda son teneffüsteydik, son bir ders ve sonrasında eve gidecektim. Her ne kadar okulda ders çalışmayı sevsem de evdeki rahatlığı yakalayamıyordum.

Akşam çözmek için fizik kitabımı alacaktım. Fizikte sürekli bir yanlış yapıyordum, iyice halletmek gerekiyordu bu fiziği. Dolabımın kapağını açtığımda yere bir mektup düşmüştü.

Bu seferde başka birisinden mi almıştım mektup? Biri benimle dalga mı geçiyor?

Sinirle zarfı açtığımda direkt yazana bakmıştım ve gördüğüm isimle gülümsemem bir olmuştu.

Günün ikinci mektubunu yazmıştı Moon.

- ^ - ^ - ^ - ^ - ^ -

Merhaba Hongjoong!

Yeni arkadaşlar edinmişsin, hayırlı olsun! Hele kantinde karşında oturan takım kaptanını gözlerinle yedin. Çok beğendin galiba basketbol takım kaptanını!

Yok canım ya, ne kıskanması. Hah!

Yanındakinden korkarken bir de karşındaki çıktı... Acaba yanına gelip konuşsam benimle de arkadaş olur musun? Bunun için ilk önce karşına çıktığımda utanmaman ve konuşabilmem gerekiyor. Yani bu da bunu imkansız hale getiriyor...

Seni gördüğümde dilim birbirine dolanıyor resmen ne diyeceğimi unutuyorum. Üzerimde nasıl bir etki yarattığını tahmin bile edemezsin Hongjoong. Seni gördüğüm an dünya benim için donuyor resmen, sadece sen ve ben varmışız gibi hissediyorum...

Bu arada gün içerisinde ilk defa ikinci kez mektup yazıyorum. Nasıl bi duygu aynı gün içinde iki tane mektup almak? Heyecanlandın mı yoksa şaşırdın mı? Eğer hoşuna gittiyse devam edebilirim.

Ama bana belli edemeyeceğin için bu sadece benim tahminime kalıyor...

Ve hayır karşına çıkıp sana sormayacağım... Beni bir süre daha görmeni, kim olduğumu öğrenmeni istemiyorum...

Eğer hoşuna gittiyse kantinde içecek alıp gülümseyerek oturur musun? O zaman emin olabilirim.

Ki gelmezsen de... bunun hoşuna gitmediğini anlar ve keserim.

Bana bir şekilde belli etmen lazım Hongjoong. Her ne kadar senin bu tarz durumlara ne tepki vereceğini tahmin edebilsem de asla içinden geçeni tamamen bilemem...

Aslında çok gizemli birisin biliyor musun Hongjoong?

Seni tanımak için bu 3 sene boyunca bir ton uğraştım ama hala senin hakkında o kadar az şey biliyorum ki...

Seni daha iyi tanımak isterdim Hongjoong... Ama biliyorum ki şu an bunun için vaktin yok. Önünde çok önemli bir sınav var ve bunun için çabalıyorsun uzun süredir.

Sana çok büyük saygı duyuyorum Hongjoong.

Ve seni çok seviyorum Hongjoong.

Umarım mektuplarımdan rahatsız olmuyorsundur. Sana iyi günler ve verimli ders çalışmalar diliyorum. 

Sevgilerimle, Moon ama arzuhalci olan

- ^ - ^ - ^ - ^ - ^ -

Elimdeki mektup ile gülümseyerek kantine gittim ve kantinden meyve suyu aldım. Oturmak için yer ararken hiç boş yer olmadığını gördüm.

Yüzümdeki gülümseme ile etrafta biraz dolandım ve oturabileceğim bir yer aradım. Herkes genelde ikili üçlü oturmuştu. Yanlarına oturmak istemediğim için tekli oturan birini- takım kaptanı?

Bence yanına gitmekten bir şey olmaz... ama ya arzuhalci yanlış anlarsa?

Durduğum yerde gülümsemeye devam ederken takım kaptanına bakıyordum. Ayaklandı elindeki telefonuna bakarken. Sonrasında etrafına bakındı ve göz göze geldik. Sonrasında etrafa bakınmaya devam etti ve iç çekerek kantinden çıktı.

Acaba takımda falan mı sorun vardı, aşırı dertli görünüyordu. Neyse sonuç olarak beni ilgilendirmez.

Onun kalktığı yere oturdum ve etraftaki insanları seyrederek Moon'un kim olduğunu bulmaya çalıştım.

Kantin o kadar kalabalıktı ki en az 40 kişi ile göz göze gelmiştim ben kimin Moon olduğunu nasıl bulacaktım ki?

Zilin çalması ile oflayarak kalktım ve son ders için sınıfa doğru yol aldım.