2

112 26 124
                                    

Hale'nin dudaklarından dökülen kelimelerin ağırlığı altında ezilmiştim. Utanmadan elimi sıkan kızın gözlerinde gram pişmanlık yoktu. Sadece güçlü rolü yapan bakışları ile beni küçümseyerek özgüvenini tatmin etmeye çalışıyordu. Güçsüz durarak ona istediğini vermeyecektim.

Hale ortamın gerginliğiyle garipseyen bakışlarını esirgeyemedi ve konuşmak için dudaklarını araladı. "Tanışıyorsunuz galiba?" Tiz ve yargılı ses tonuyla gerçekliğe döndüm ve zorla kendimi kasarak yüzüme bir gülümseme iliştirdim. "Hayır, sadece bir an birisine benzettim." Önümdeki tanımadığım oğlana dönüp tek kaşımı kaldırdım ve kinle gülümserken vücudumun soğukluğuyla titremesini istercesine elimi uzattım. Bakışlarıma aşağılayıcı bir şekilde karşılık vererek elimi sıksa da, tedirginliğini her hücreme kadar hissetmiştim. Elleri... bir yabancının elleri gibiydi.

Elimi çekip Hale'nin beline yerleştirdim ve kendime çektim. Gülerek yanağına öpücük bırakırken Aypars'ın gözlerinin içine bakmayı ihmal etmedim. Hale onu kullanışımın heyecanıyla ortamın soğukluğunu kısaca unutmuştu.
"Sen hep böyle sürprizler mi yapacaksın?" Hale'ye bir öpücük daha kondurdum, ama bu defa boynunu hedef almıştım. Hale şımarık bir ses tonuyla elini koluma attı ve sırıttı. Ardından doğrulup dudaklarıma dudaklarını değdirip ışıltılı gözleri gülerken bir bakış attı.
"Hadi hep beraber yemek yiyelim, sonuçta öğle yemeği saatin. Boşa gitmesin değil mi?" Normalde asla öğle aramı Hale gibi çeneci birisiyle mahvetmek istemezdim fakat bu defa hemen kabul etmiştim. Ama meşhur çiftimiz bu durumdan memnun değil gibiydi. Melda olumsuz yüz ifadesiyle konuşmak için hazırlandı. "Bebeğim siz takılın, Aypars ve ben biraz yorgunuz." Kızın ardından çocuk bana cevap verir gibi konuştu, "Gece çok yorulduk." Arsızca gülümseyip kızın elini tuttu. Kız elinin tersiyle kibarca vurdu, bundan keyif almıştı ve sadece midemi bulandırıyorlardı. Yüzümü ekşittim.

Hale gitmelerini istemez gibi sızlanacakken ben ondan önce davrandım. "Hale sizden çok bahsetti. Bence tanışma yemeğimiz olabilir bu öğle arası." Duraksayıp Hale'ye döndüm ve gülümseyerek devam ettim. "Sonuçta Hale'nin hayatındaki erkeği tanımak istersiniz arkadaşları olarak." Hale bu cümlelerimle tamamen şımarmıştı. Benden beklemediği şeylerdi. Onlar ise karmaşık bir kafayla bir an birbirlerine baktılar. Ama o, o beni biliyordu.

Melda yeniden reddetmek için yeltenirken Aypars kabul etti. Savaşıma karşılık vermeyi seçmişti. Yenilmeyi seçmişti. Melda bu durumdan oldukça gergindi ama Hale'nin bu durumu öğrenmesini istemiyor gibiydi bu yüzden çıtını çıkaramadı. Ne kadar gizlemeye çalışsa da benden ne kadar korktuğunu duruşundan bile anlıyordum.

Önden Hale ile sarmaş dolaş şekilde gideceğimiz yere yürüdük. Yakında bir sürü restaurant vardı, bu yüzden arabaya gerek yoktu. Bu sırada çok güzel şekilde yanımdaki intikam malzememle yakınlık kurabiliyordum. Arkamda bizi izlerken aralarındaki gerginliğin tüm caddeye yayılışıyla keyif sırıtışı yaptım.

Mekana varınca oyuncağımın sandalyesini çekip kibarca oturttum ve yanına iliştim. Sadece ikimiz varmış gibi onunla şakalar yapıp en yapmacık gülüşlerimle eğlence yarattım. Siparişimizi çoktan vermiştik ve gelene kadar da karşımızdaki varlıkların yüzüne bakmamıştım. Melda bu durumdan gayet memnundu, oldukça korkuyordu da. Ama onun bana olan kini boğazıma sarılmıştı çoktan.

Yemekleri yerken Hale ortamda sohbet açıp döndüren tek kişiydi. Bende eşlik ediyordum arada bir bazen. Seviliyor sanınca insan; bebek gibi oluyordu, onun enerjisiydi ondaki. Bende önceden yaşamıştım çokça. Sonraysa kocaman bir saçmalık olduğunu görmüştüm. Geç oldu, güç de oldu tabii.

"Eee, ne zamandır ders veriyorsun, Okan?" Aypars, parmağına bulaşmış sosu dudaklarına götürüp tahrik edercesine yalarken sormuştu bu soruyu. Başkası için çok normal bir görüntüydü bu fakat ben için, eski ben için, bir zamanlar bir istek dürtüsüydü. Şu an beni istediği için yapmamıştı bunu. Bana ait olmadığını gözüme sokmak için yapmıştı. Ben ise zaferi tattırmamaya yeminliydim. Geriye yaslanıp yayılarak oturdum, Hale'nin sırtına dökülen, dalgalı saçlarını parmağıma sarıp oynarken dudaklarımı oynattım, "3 5 yıl oldu." Yüzüne bile bakmadan kız arkadaşıma odaklanarak cevap verişimin onu rahatsız edeceğinden emindim. Gaza gelip hatalar yapmaya müsait birisiydi ve ne kadar ileri gideceğini merak ediyordum açıkçası.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YABANCI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin