BÖLÜM 1:BAŞLANGIÇ

13 1 6
                                    

Bir sabaha gözlerimi açtım. Kalkıp kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Sofraya taze domates, salatalık, peynir ve zeytin koydum. Bir dilim ekmek çıkardım bu sıralar çok fazla şeyler yiyemiyordum. Daha sonra telefonumun zil sesi kulağıma geldi. Kalkıp baktım. Arkadaşım Ceyda arıyordu. Açıp kulağıma tuttum.
"Alo"
"Selin"
"Efendim Ceyda"
"Kızım haberleri gördün mü?"
"Ceyda daha yeni uyandım bakamadım!"
"Tamam kızım hemen kızma ya!"
"Neyse hadi gel de kahvaltı yapalım, o zaman anlatırsın"
"Tamam geliyorum"
"Görüşürüz bekliyorum"
"Hadi görüşürüz"
Ceyda gelene kadar bende saçlarımı topladım. Birer kahve yaptım ve yüzüme biraz allık sürdüm. Beş dakika sonra zil çaldı kapıyı açtım. Ceyda'yı nefes nefese gördüm.
"Kızım n'oldu sana"
"Ne bileyim zayıflayayım diye merdivenden çıktım."
"17 katı yürüyerek mi çıktın?"
"He artık içeri girebilirmiyim?"
"Gel hadi, kızım sen salaksın. Zayıflayayım diye bir gün  kalpten gideceksin benden söylemesi"
"Vay bana diyene bak insan bir tost falan yapar"
"Ne yapıyım yiyemiyorum
Cansu istemeye istemeye sofraya oturdu.
"Eee ne olmuş haberlerde"
"Hah unutmuştum kızım insanları öldüren bir seri katil çıkacakmış herkesi öldürecekmiş.
Gürültülü bir kahkaha attım
"Kızım boktan boktan şeylere inanma öyle şey mi olur?"
"Al inanmıyorsan bak." Haberi açıp bana gösterdi.
"Kızım benim inanmadığım sen değilsin bu haberi yapanlar. Belli belirsiz şeyleri haber diye koyuyorlar biz günde binlerce böyle vaka görüyoruz."
"Her neyse" dedi Ceyda "Kızım senin göz altların mosmor olmuş ne yaptın bu gözlere."diye sordu.
"Gece ikiye kadar dosyalara baktım o yüzdendir" dedim.
"Kızım vallahi çok iyi savcısın ama bu yüzden bünyen zayıf düşecek" dedi.
"Aman Ceyda çok önemli birşey değil ben beş yılımı Savcı olmak için çabaladım bu benim için hiçbir şey"
Ceyda bakışlarını tiksinircesine üzerimde gezdirdi.Gözlerimi devirip masadan kalktım. Ceyda'ya seslendim "Ben üstümü değiştirip geliyorum sonra çıkarız" diye seslendim "Tamam" dedi
Üstüme siyah uzun kollu bir kazak geçirdim. Altıma bol siyah bir pantolon geçirdim ve Ceyda'ya seslendim. "Ceyda hadi çıkalım".
İçeriden ses gelmedi, yine bana trip atıyor diye düşünüp içeri girdim girdiğimde gözlerime inanamadım. Ceyda boynundan bıçaklanmış bir şekilde sandalyede duruyordu. Korkudan elim ayağım titredi ve hemen ambulansı ardından Uğur Savcıyı aradım açtı, ardından
"Efendim Savcım"
"Savcım b-ben, benim evimde en yakın arkadaşım boynundan bıçaklanarak öldürülmüş". Her şeyi tek nefeste söyleyiverdim. Onu aramayın sebebi hem çok iyi bir savcı olması ve en iyi sırdaşım olması cevap vereceği sırada biraz bekledi
"Ekipleri alarak oraya geliyorum"dedi. Kapatmadan "Tamam"
dedim. Beş dakika sonra evimdeydiler. Olay Yeri İnceleme etrafına kontrol etti. Uğur Savcı "Nasıl oldu" diye sordu. "Öldürülmüş"dedim. "Olayları detaylıca Adliyede anlatırsın" dedi.
"Tamam" dedim. Uğur Savcı elini öne uzatarak çıkmamı işaret etti. Başımı eğerek Üstüme bir ceket alıp kapıdan çıktım asansördeyken Uğur Savcı "Benim arabamla gidelim"dedi. Ben ise "Sanırım kendi arabamla gitmem daha iyi olacak biraz sessizliğe ihtiyacım var"dedim. Uğur Savcı'da "Tabii nasıl isteseniz dedi. Ben otoparka Uğur ise dışarı çıktı. Arabaya binip kafamı dağıtmak için şarkı açtım ve daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım. Ceyda benim ortaokul arkadaşımdı, hep görüşürdük. Savcı olduğumda o beni hep desteklemişti. Her zaman arkamdaydı, tabii bende onun. Çok üzülmüştüm beni böyle bıraktığına ama ne olursa olsun onun katilini bulacaktım.
Cezasını ben çektirecektim, onu bizzat kendi ellerimle bulacaktım.

                                                           ***
Adliyeye vardığımda arabayı park edip durdurdum. Yanaklarımdan gözyaşlarımı sildim, aşağı indim Uğur Savcı beni bekliyordu hızlı bir şekilde yürüyerek yanından geçtim o'da peşimden geliyordu. Selam veren katipleri hızlıca geçtik ve odama doğru ilrledim, cebimden anahtarı çıkarıp odamın kapısını açtım boş odam adeta beni karşılıyordu. Uğur Savcı'nın odası benim yanımdaki odaydı, o'da odasına girdi. İlk olarak askıda asılı olan cübbem beni karşıladı. Askıdan alıp üstüme giydim gidiğim anda Ceyda aklıma geldi. İlk cübbemi aldığımda Ceyda beni gururla karşılamıştı. "Merak etme Ceyda intikamını
alacağım, kanını yerde bırakmayacağım".dedim. Ardından odaya Uğur geldi "Savcım sizi sorgu odasına alacağım"dedi. Bende başımı sallayarak odada çıktım ve merdivenlere yöneldim aşağı kata inip sorgu adasına girdim tüm hazırlıklar yapılmış adeta beni bekliyorlardı. Sandalye çekip oturdum Uğur Savcı'da karşıma oturdu, olay savcısı bilerek o olmuştu. Uğur Savcı bir yudum su içip sorguya başladı."Evet Selin Kahraman olay ile bilgiler almak için bugün buradayız" böyle resmi konuşmasını garpsemiştim gerçi normaldi çünkü dışarıda konuştuğumuz gibi saçma sapan şeyler söyleyemeyiz ciddi konuşmamız gerek. Uğur Savcı devam etti "Olayın nasıl olduğunu bize anlatır mısınız?"
Anlatmaya başladım "Ben üstümü değiştirmeye gittim sonra üstümü değiştirdim odadan çıktım Ceyda'ya seslendim ses gelmedi" Burada hıçkırıklarımı tutamadım ve ağlamaya başladım " Baktığımdaysa boğazından bıçaklanmış bir şekilde ölü buldum" dedim ve daha fazla dayanamayıp sorgu 0dasıjı terk ettim odama doğru ağlayarak koştum. Hemen içeri girip kapıyı örttüm. Ağladım ağladım ve ağladım gözlerim şişene kadar ağladım Ceyda'nın yeri bende ayrıydı en iyi dostum, sırdaşım ve yoldaşımdı şimdi ise beni yüzüstü bırakıp gitmişti kapımın tıkla-
maçına kafamı korkarak kaldırdım "Gel" dedim kısık sesle, odaya
gelen Uğur'du kısık sesle "İyi misin Selin?" diye sordu. "Nasıl iyi olabilirim ki?" diye cevap verdim. "En yakın arkadaşım benim evimde öldürüldü" dedim. Uğur "Seni anlıyorum" dedi ve elimi tuttu. "İstersen deniz kenarına gidebiliriz kafanı dağıt biraz" dedi.
"Tamam" dedim, ve Uğur'un arabasına bindim. Uğur şaşırmış görünüyordu. Sessizliği bozarak "Kendi arabanla gidersin sanmıştım" dedi. "Araba sürecek halim kalmadı ki" dedim kısık sesle anladığını belirtircesine kafasını salladı. Uğur ile sadece Savcı olduğumuz için tanışmıyorduk, aynı zamanda eskiden yani annemle babam varken komşuyduk annemle onun annesi İzmir'e
giderken trafik kazası geçirip ölmüşlerdi. Onun babası yaşıyor benim babam ise acımasız bir şekilde öldürülmüştü. Babam Hakimdi, o zamanlar hakimler, savcılar, avukatlar insanlar için önemsizmiş yani o zamanlar için halk tarafından bir hakimin öldürülmesi çok normal. Bunları bana annem anlatmıştı. Araba durdu. Uğur indi ve  elimi kapımı açtı ona teşekkür ettikten sonra
bende arabadan indim,Uğur boş bir bank bulup benim oturmamı
işaret etti. Uğur'da yanıma oturdu tam denizin karşısına oturmuştuk martı sesleri beni benden alıyordu. Burnuma lavanta
kokusu geldi. Ceyda'nın en sevdiği çiçekti lavanta sanki Ceyda bana bir şeyler fısıldıyordu. "Bul onu Selin, beni öldüren kişiyi bul" dedi. "Bulacağım" dedim "Sana bunu yapan bedelini ödeyecek" dedim. Başımı  Uğur'un omzuna koydum. Uğur kulağıma eğilip "Ona bunu yapanı bulacağız" dedi. Ve ben ona inandım.

ÖLÜM HER ZAMAN YANIMDAYDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin