1
Burası Mardin Burası Aşıklar şehri Dertlilerin gözü yaşlı olanların şehri Sevip kavuşamayanların şehri Okumak isteyip Okuyamayan Kızların şehri Küçük yaşta babasız kalan çocukların şehri burada asla dert bitmez hayallerini alırlar umutlarını yarınlarını alırlar sevdiklerini alırlar en sonunda ise Canını alır toprağa sokarlar Burada kan davası var burada düşmanlık var Töre var Ne derse O olur derler evet ne derse O oluyor Tüm bunlar Töre denen Kan davası ve Berdel denen aslı astarı olmayan şeyler yüzünden oluyor ve kimse bunu dur demiyor diyen olsa bile kimse umarsamıyor kendi bildikleri doğrular ile yaşıyorlar kendi bildikleri Yoldan gidiyor O yoldan asla şaşmak bilmiyorlar daha da kötüsü çocuklarına bile bunları öğretiyor birbirlerine düşman ediyorlar...
Ve onlardan biri ise Zümra'nın Anne ve Babası O gün 12 ekim Cuma günü öldürülmüşlerdi Hem annesi hem babası evde vurulmuştu Sabah beraber kalktığı beraber kahvaltı yaptığı beraber gülüp eğlendiği Annesi babası 24 saat önce ondan ayrılmıştı Şuan gözünün önünde Toprağa verilmişti Zümra Oturup ağladı Hıçkıra Hıçkıra Herkes gitmişti Oradan sadece Zümra ve hüseyin hoca ve kızı Nazlı kalmıştı orada Nazlı onu tutup kaldırdı götürdü oradan Eve geldiklerinde Zümra odasına girdi Başında ki Eşarbı çıkardı O Annesinin Eşarbı oluyordu Kokladı onu oturup Kokladı Ağladı Hıçkıra hıçkıra Karşısında duran aynaya baktı Ağlamaktan gözleri kızarmış şişmişti İç çekti Zümra Eşarbı çekmeceye koydu Üzerinde ki hırkayı çıkardı ve tekrar oturdu Anne ve babası ile olan fotoğrafı alıp Ağlamaya başladı yine O ağlarken içeri komşuları Yaşlı bir teyze girdi oturdu yanına başını okşadı oda ağlıyordu Bu teyze Annesinin en yakın arkadaşı komşusu oluyordu Oda çok ağlamış içi yanmıştı bu duruma
"Güzel kızım benim İnşAllah senin ömrün onların ömründen uzun olsun" Dedi Teyze ağlaya ağlaya
"Onları Şimdiden çok özledim Ayfer teyze onlar olmadan ne yapacağım ben" Dedi Zümra Hıçkıra Hıçkıra ağlamaya devam etti
Onlar öyle ağlarken İçeri Nazlı girdi Oda çok ağlamıştı ama O güçlü olmaya çalışıyordu Zümra'nın tek teselli edeni oluyordu Odaya girdiğinde eğildi Nazlı Zümra'nın önünde yüzüne elini sürdü Gülümsedi hafifçe üzülerek
"Zümra ağlama ne olur.... Hadi biraz dinlen çok yıruldun" Dedi Nazlı üzülerek
"Yatmak istemiyorum Nazlı Abla... Lütfen zorlama.. Yalnızlık kalmak istiyorum sadece beni yalnız bırakın" Dedi Zümra ayağa kalktı
Nazlı ve Ayfer teyze Odadan çıktılar Zümra dışarı baktı camdan Annesi ve babası ile ektiği Sebzelere baktı ağaçlara baktı sonra çiçeklere O günler geldi gözüne Yine ağlamaya başladı kollarını bağladı göz yaşlarını silip İç çekti arkasına döndü Aklına Yanlış bir şey gelmişti İntihar gelmişti Anne ve babasının yokluğuna Dayanamadı Zümra çünkü onun kimsesi yoktu daha 17 yaşında bir kızdı Ve Çok küçüktü Onlar olmadan bu dünyada asla güçlü olabileceğini düşünmüyordu Zümra Hemen aynalı çekmeceyi açtı orada İlaç vardı Hepsini eline döktü ve içti oturdu yatağa Ölümü bekledi Zümra ölmeyi bekledi Biraz zaman geçti Evde kuran okundu Helva yapıldı yenildi ve herkes dağıldı Nazlı herkes gittikten sonra Odaya girdi girdiğinde Zümra yatağın üzerinde gözleri kapalı yatıyordu Nazlı uyuduğunu düşündü Ve Omzuna dokundu onu geri çektiğinde Zümra kusmuştu Zehirlenmişti Nazlı hemen Hüseyin Hocayı çağırdı onun için endişe ettiler hüseyin hoca onu aldı ve hemen arabayla hastaneye doğru yol aldılar
........O Mardin'in en zalim en acımasız en hain ve en Manyak ağası oluyordu Arslanoğlu aşiretinin Zafer ağası oluyordu O gün Urfa'dan konağa dönüyordu Yaklaşık 1 aydır Gelmemişti konağa Ve az kalmıştı konağa yaklaşmıştı Zafer ağa geldiğinde ise Şoför hemen indi Kapısını açtı Zafer ağa siyah takım siyah ayakkabı ve siyah gömleği ile İndi Arabadan indiğinde Konağa doğru baktı Kapıda duran adamlar onun kapısını açtılar içeri girdiğinde Annesi Ferza hanım Hemen ona sarıldı ve Ablası Ziynet'te Aynı şekilde Zafer ağa onlarla sarıldıktan sonra Babası Reşat Ağanın elini öptü ve Küçük yiğeni Konağın tek neşesi Lara miniğe sarıldı Kucağına aldı onu Beraber içeri geçtiler Oturdular Ferza hanım oğlunu öyle çok özlemiş öyle çok seviyordu ki Sürekli yüzüne bakıyordu konuşurken O Aşiretin en değerli oğlu oluyordu