4.Bölüm "Kendimde Kaybolmak"

21 2 3
                                    

Sabah gözümü telefonuma gelen mesaj bildirimi ile açtım. Nesli'den bir mesaj vardı. "Güneş ben izin aldım annemden" ne izni ya aa evet izin tamamen aklımdan çıkmış. Yataktan kalkıp hızlıca aşağı indim. Annem mutfakta kahvaltı hazırlıyorum. "Günaydın" diyerek yanına gittim. "Günaydın bende şimdi seni uyandıracaktım. Kahvaltı hazır hadi geç bakalım. Masaya oturarak "anne ben sana sormadan bir şey yaptım" annem çayını masaya bırakıp bana döndü. "Ne yaptın?" "Nesli'yi bu akşam bizde kalması için eve davet ettim." Hızla söylediğim cümleler ufak çaplı bir şoka sokarken "Kızım keşke başka bir gün çağırsaydın bugün misafirlerimiz var ama madem çağırmışsın gelsin tabiki." Sevinçle anneme sarılıp teşekkür ederek anneme bir soru daha yönelttim. "Misafirlerimiz kim?" "Bizim eski evin sahibi vardı ya belki hatırlarsın" kaşlarımı çatarak biraz düşündüm. "Evet neden geliyorlar." Annem çayını içerek "baban mithat amcanı iş konuşmak için çağıracakmış. Bende Aslı hanım ve Emir'de gelsin" dedim "Emir?" Diyer sordum. "Hani küçükken hep beraber oyun oynardınız hatırlamadın mı? Aslı hanımın oğlu" biraz düşündükten sonra hatırladım. "Aa evet çok sevindim onunda gelmesine" Emirle biz çocukluktan arkadaşız sanırım şuan 19 yaşında olması lazım onunda gelecek olması beni mutlu etti. Kahvaltımı yaptıktan sonra odama çıktım ve Nesli'ye mesaj yazdım. "Tamam ne zaman gelirsin?" Yazdım Nesli'den cevap gecikmedi. "Akşama doğru gelirim." "Harika gelirken okul kıyafetlerini de getir bu akşam bizde kalırsın sabah okula beraber gideriz. Gitmeden öncede Ahmet amcayla konuşuruz." Yazdım Nesli'de "tamam" yazdı ve mesaj sayfasından çıkıp dolabımı açtım üzerime giymek için kıyafet çıkardım. Ve banyoya girdim. Aslında bu benim kendimi düşüncelerimle baş başa çıkma yolum bunu sık sık yaparım hayatımda işler ne zaman kötüye gitse işin içinden çıkamayacak gibi olsam kendimle baş başa kalmak isterim. Çünkü orada düşünürüm sessizce,herkesten uzak uzun uzun düşünürüm...
Banyodan çıktığımda saat epey bir geçmişti aşağıdan çok güzel kokular geliyordu. Sanırım annem yemek yapıyordu. Telefonumdan bir mesaj bildirimi gelmesi ile telefonumu elime aldım. Nesli" Güneş ben 10 dk'ya oradayım." Yazmıştı Nesli'nin mesajını görür görmez aşağı indim. Annem masayı donatmıştı. "Her şey harika görünüyor." Diyerek yanına gittim. "Oturda bir tabak hazırlayayım istersen" yaprak sarmasından bir tane alarak "yok misafirler gelince yerim hem birazdan Nesli gelecek" dememle birlikte kapı çaldı. "Geldi bile" diyerek kapıyı açtım. Nesli ile birbirimize sarıldıktan sonra Nesli'yi içeri aldım. Annem elini bir bezle kuruluyarak "hoşgeldin kızım" dedi "hoşbuldum Sevgi teyze" dedi "geçin kızım oturun" "yok anne biz en iyisi benim odama çıkalım misafirler gelince çağırırsın" diyerek Nesli ile odama çıktık. Nesli eşyalarını komedinin üstüne bırakarak yatağıma oturdu bende yanına oturdum. "Ne misafiri" diye sordu Nesli "bizim eski evin sahibi gelecekmiş. Babamla iş konuşacaklarmış." Nesli uzu zamandır bekliyormuş gibi sabırsızlıkla "peki sana gelen not nerede kutu yok dedin ama not var herhalde" başımı sallayarak ayağa kalktım. Notu pantolonumun cebinden alarak Nesli'ye uzattım. Nesli notu biraz inceledikten sonra "bu işi kim yaptıysa çok ustaca yapmış baksana notu bile elle yazmamış." Nesli bunu söyledikten sonra aklıma gelen şeyle Nesli'ye döndüm. "Bilmiyorum ama aklımı kurcalayan bir soru var." Nesli kaşlarını çatarak bana baktı. "Notu yani daha doğrusu kutuyu benim alacağımı nasıl biliyorlardı sonuçta evde tek yaşamıyorum." Nesli "evet gerçekten bu biraz garip ama ki.." tam cümlesini tamamlıyordu ki telefonuna bir bildirim geldi. Nesli telefonu alıp baktıktan sonra telefonu geri yerine bıraktı. "Ne bildirimi" diye sordum "Hiç ya sen öyle Luka'nın fotoğraflarına gizliden bakmayı beceremediğin için bende benim hesabımdan bakarsın diye Luka'yı takip etmeye başladımda o da bana takip isteği atmış onun bildirimiydi." Dedi Ne! Nesli'nin şuan söylediklerinin şokunu yaşıyorum. Ve Nesli bunları hiç bir şey olmamış gibi anlatıyor. Şaka gibi gerçekten ama kafamdaki bin tane sorudan sanırım en saçmasını seçip Nesli'ye sordum. "Sen ne yaptın" gerçekten giderek saçmalıyorum. Nesli anlamaz gözlerle bana bakarak "neyi ne yaptım" dedi dayanamayarak "takip isteğini kabul ettin mi işte" Nesli şaşırarak "yani tabiki kabul ettim inanamıyorum sana sakın şuan beni Luka'dan kıskandığını söyleme ben senin en yakın arkadaşınım." Sanırım biraz saçmaladım hatta baya saçmaladım. Utanarak gözlerimi kaçırdım. Nesli "neyse bosver" diyerek konuyu kapattı. Aklıma gelen şeyle Nesli'ye döndüm. "Biliyormusun Luka bizim mahalleye taşınmış." Dedim Nesli şaşırarak "ciddimisin sen?" Diye sordu. Nesli ile işte bu yüzden çok iyi anlaşıyorduk ikimizde birbirimizi ne kadar kırsakta 2 dk sonra hiç bir şey olmamış gibi davrana biliyorduk. "Evet babası okula yakın diye burayı tutmuş bir süre sonra kardeşiyle yaşayacaklarmış. Nesli gülerek "senin adına çok sevindim." Dedi anlamaz gözlerle ona baktım tam ne sevinmesi diyecektim ki annemin sesini duyduk "Kızım Aslı teyzenler geldi." Nesli ile birlikte aşağı indik annem bizi görünce eliyle önce beni göstererek "Aslı bak bu benim kızım Güneş bu da arkadaşı Nesli" dedi Aslı teyze bana bakarak "maşallah küçük Güneşimiz kocaman kız olmuş görüyormusun Sevgiciğim." Dedinben ve Nesli misafirlere hoşgeldiniz dedikten sonra hep birlikte masaya oturduk. Yemek yerken Emir ile biraz sohbet ettik. "Eee siz aynı sınıftamısınız." "Evet aynı sınıftayız aynı zamanda en yakın arkadaşım olur kendisi" dedim Nesliye bakarak daha sonra biraz daha sohbet ettik. Öyle ki artık büyükler bile konuşmalarını bitirmiş. Bizi dinliyorlardı. Ayrıca sohbet ederken farkettim ki Emirle Nesli'nin bir sürü ortak özelliği vardı. Sevdikleri renk,tuttukları takım hepsi aynıydı. Emir "nasıl yaa sen mavi sevemezsin." Nesli gülerek "neden ne alaka sadece erkekler mi mavi sever kusura bakma ama çok klişesin" dedi Emir "hayır öyle bir şey söylemeyecektim ama ne bilim sende böyle tam pembe seversin tipi var" dedi dayanamayarak "aaa yeter ama kavga etmeyi bırakın herkes her rengi sevebilir" dedim ikiside anlamaz gözlerle bana baktı sanırım biraz fazla bağırmıştım. Öyle ki büyükler bile korkuyla bana bakıyorlardı. Suyumu elime alarak "ya da ne yaparsanız yapın banane" diyerek suyumu içtim. Nesli ve Emir gülerek bir bana bakıyorlardı bir yemek yiyorlardı...
Yemek yedikten sonra Emirler gittiler. Bizde Nesli ile annemin sofrayı kaldırmasına yardım ettikten sonra odama çıktık. Nesli derim bir nefes alıp kendini yatağımın üstüne attı. Bende yanına uzandım. Nesli "oh çok yorucu bir geceydi." Dedi "aynen öyle" Aklıma gelen şeyle sırıtarak "ama Emirle çok iyi anlaştınız." Dedim "ne alakası var canım siz konuşuyordunuz bende ortama uyum sağladım sende her şeyi yanlış anla" dedi "biz konuşuyorduk sende ortama uyum sağlıyordun öylemi" dedim şaşırarak Nesli doğrularak " evet öyle ayrıca sen onu bırakta yarın ne yapacağız onu söyle ya adam görüntüleri vermezse" dedi "verir canım niye vermesin hem sever beni Ahmet amca" dedim Nesli biraz düşündükten sonra "iyi öyle olsun" dedi korktuğu bir şeyler vardı belliydi ve benimde vardı. Konuyu dağıtmak için "tamam ya neyse iyi diyelim iyi olsun hadi gel yatalım yanında pijama getirdin mi?" Dedim "getirmezmiyim getirdim tabiki ben gidip banyoda giyeyim sende burada giyin o zaman" dedi "tamam" diyerek ayağa kalktım. O da banyoya gitti. İkimizde pijamalarımızı giydikten sonra bilgisayardan bir film seçtik " bir şey eksik" dedim Nesli anlamayarak "her şey tam işte ne eksik" dedi "abur cubur bir film gecesinde olmazsa olmazı ben simdi gidip getiririm mutfakta olacaktı." Nesli gülerek "ya hiç gerek yoktu." Dedi "ya ben senin için mi diyorum tadı çıksın diye diyorum." Dedim ve ayağa kalkıp mutfağa indim. Annem ve babam uyudukları için ev çok sessizdi. Dolaptan cips paketini aldım. Tam tabağı dolduruyordum ki bir ses geldi. Kimse yoktu korkudan ölmek üzereydim deliriyormuydum. Ama eminim ses gelmişti ve tekrar tekrar aynı ses korkarak çığlık atıp ağlamaya başladım. Annem koşarak yanıma geldi ardından babam ve Nesli babam " ne oldu kızım iyimisin neden ağlıyorsun?" Dedi korkarak anneme sarıldım "bir ses duydum" dedim annem korkma kızım kedi falandır. Pencere açık kalmıştır" dedi babam "yok bu böyle olmaz ben en iyisi bir evi dolaşayım. Açık pencere varsa kapatalım ne olur ne olmaz hem içimiz rahat etmiş olur." Dedi annemde "iyi olur Mehmet" dedi babam içeri giderken annem "hadi kızım Nesli ile birlikte odana çık biraz uyu iyi gelir" dedi başımı sallayarak Nesli ile odama çıktık. Nesli bana dönerek "ne sesi duydun tam olarak?" Diye sordu yatağıma oturarak "Bilmiyorum ama kedi sesi olmadığına eminim" dedim. Nesli benim kötü olduğumu görüp Konuyu değiştirmek için "neyse hadi film izlemeye devam hem her filmi illa cipsle izlememize gerek yok hadi" dedi ve filmi izlemeye başladık ama benim aklımda tek bir soru vardı. O ses neydi ve kim çıkardı bu iş ilerledikçe kendimde kayboluyorum. Umarım işin sonu kendimde boğulmam...
(SİZCE BU SESLERİ ÇIKARAN KİMDİ?
GÜNEŞ GERÇEKTEN DEDİĞİ GİBİ
KENDİNDE BOĞULACAK MI?)

Gecemin GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin