#Hastalıklar ile mücadele...

14 0 0
                                    

Haftalar sonra:
Haftalar geçmişti. Ben iyileşme sürecindeyken daha bir çok kişi hasta olmuştu. Elbette bir kaçı kurtulmuş ve bir kaçı ölmüştü..Kurtulanlardan biri Kürşat'tı ve diğeri Gönül. Ölenler ise Eda ve Nilsu olmuştu. Nilsu'nun ölümünde farklı bir özellik olarak Nilsu'nun cesedinde yara izleri fark etmiştik. Bu yara izleri kesinlikle virüsten önce yoklardı.Keşke bu izleri kimin yaptığını sorabildeydik ona..Keşke yaşasaydı..O cennete mutlu diye teselli verdim kendime.Eda ile de eskiden okulda yan yana oturduğumuzu hatırladım. O hep iyi bir arkadaş olmuştu. Onu çok özlemiştim açıkcası. Bana banden çok pick me geldiği oluyordu ama gene de seviyordum sonuçta. Düşüncelerimden yavaş yavaş ayrıldım ve aşağı Yemekhaneye indik. Miray güler yüzle karşıladı bizi. Defne hemen Rümeysa'nın yanına geçti. Bende İrem'in yanına
gitmeyi tercih ettim. Beraber sohbet ettik. Bu sohbetler hep hastalık hakkındaydı. Defne bir süre sonra bizimle konuşmayı bıraktı. Bu konu onu üzüyordu. Bizde konuyu kapattık. Havadan sudan konuşmaya başladık. Ama hepimiz hala aynı şeyi düşünüyorduk. Bu hastalık nasıl çıkmıştı? Cidden artık çıldırıyordum. Gece olunca Defne odamıza gittik. Pencereden garip sesler geliyordu. Defne ile bu sesleri merak etsekte kafamızı çıkarıp dışarıya bakmayacaktık elbette. Defne ürpmüştü. O gece Rümeysa'nın yanında kalacağını söyleyerek beni odada tek bıraktı. Evet artık istediğim şeyi yapabilirdim çünkü yanımda Defne yoktu. Yavaşça mutfakta yemek yaptığımız bıçağı elime aldım. Her sabah bıçağı alıyor, ancak Defne yanımda olduğu için kendime herhangi bir şey yapamıyordum. Sadece artık bıkmıştım ve belki acı çekersem veya ölürsem bu acıdan kurtulabilirdim. Bıçak ile kendime ilk yaptığım şey ayak bileklerime derin kesikler atmak oldu. Acıyla inledim. Canımın acımasıyla birlikte diğer ayak bileğimede aynılarını yaptım. Daha sonra ayak bıçağı boynuma yaklaştırıyordum ki kapının açılma sesini duydum. Hemen ayaklarımı yorgan altına sakladım ve bıçağı kenara attım. Defne geldiğinde gülmekten karnı ağrıyormuş gibi duruyordu. "Ne espiriydi ama çok iyisin ya Rümeysa" diye konuşuyordu kendi kendine. Beni gördü. Sesindeki neşesini bozmadan cevap verdi:

—Ah üzgünüm,uyuduğunu sanıyordum Dedi neşeyle yatağına geçti. Üstünü değiştirmesi çok uzun sürmüştü içimden acıyla inliyordum ve yorganın altındaki derin yaralarım hala kanıyordu. Defne uyuyunca direk kana bulaşmış çarşafı alıp ayaklarımı sardım. Miray'ın verdiği yedek çarşafı serdim yatağa. Bugünde öldürememiştir kendimi. İntahar çabalarım hep olumsuz sonuçlanıyordu. Ayağa kalkmaya çalışırken acıyla inledim. Ve sonra yatmaya karar verip gözlerimi o güne kapadım..

Aslında bu yazdığım en uzun bölümlerdendü ama kısa olmuş olabilirr. Hepinizi seviyorum görüşürüzzz💗

Karantina mücadelesi {DEVAM EDİYOR}Where stories live. Discover now