Gece

16 5 3
                                    

Karşımda duruşu hayret edici bir şekildeydi nerden gelmişti ne zaman gelmişti de kendi ismini duymuştu

Ben Gece'yim işte ne zaman bişi yapıcak olsam kendimi rezil etmeden , yormadan yapamam .

Napim benim de kusurum bu olsun sanki hiç yokmuş gibi.  Ateşin gözleri elaydı ama onun gözlerine baktığımda kendimi buluyordum yani geceyi. Simsiyah oluyordu gözleri.

Sorduğu sorunun cevabını bekleyiş halindeydi. Tabiki bende sorunun cevabını bekliyordum kendimden.

-Şey numaranı istiyecektim de .

Yine herzaman ki gibi bi olayı kapatmaya çalışırken kendimi yeni bir olaya sürüklemiştim adeta.
Ateşin duydukları karşısında mimikleri değişmişti,alttan gülüyordu.

"Niye  gülüyorsun be" diye çıkmıştım kendi hatam değilmiş gibi.

Sakin ol küçük avukat sakın bişiye gülmüyorum ,hem sen benim numaramı napıcaksın?

Tabi  bunlar olurken Ada yanımda değil beni uzaktan izliyordu.

"Neyse ben gidiyorum" dedim ve ordan ayrılırken Ateş kollarımdan tuttu.

-Tokan düşmüş küçük avukat.

- Teşekür ederim.

Dedim ve tokamı almaya çalıştım ama vermedi kaslı kollarını havaya kaldırmış ellerinde tokamı tutuyordu boyu da maşallah  deve gibiydi benim boyumun yanında.

-Versene şunu be.

-Vermiyorum kendin al.

- Sen şimdi görürsün Ateş Karakaya .

Dedim ve tokatı almak için kollarına kadar zıplamaya çalışıyım derken ayakabımın topuğu kırıldı.Ayağım burkuldu ve düştüm.

Ateş düştüğümü görünce paniklemişti sanki kendimi kollarının arasında buldum.

- Bırak iyiyim ben .

-Gözlerin öyle söylemiyor ama küçük avukat.

Gözlerim dolmuştu  canım acıyordu o da bunun farkındaydı.

Beni bir hastaneye götürmüştü bir ayak burkulmasına . Ne kadar evhamlı biri.
Birde bir odada kaldığımı söylememe gerek yok heralde.Ayağım sargıdaydı, canım acıyordu ama belli etmemeye çalışıyordum çünkü belli edersem ina muhtaç olduğumu düşünürdü.

Ben birinin benim ona muhtaç olduğumu bilmesini istemem. Beni bırakıp giderler diye.

Kenarda uslu uslu oturuyordu ,ikimizin de ağzından tek kelime çıkmamıştı dakikalardır. Kolunda kendi tokamı görünce  bi an şok oldum.

- Tokam hala neden sende ve şuan bileğinde?

Tam bişi diyecektiki içeriye hemşire girdi.Ateş kötü bişi mi oldu  dedi.

Hemşire
- Korkucak bir şey yok kız arkadaşınız  gayet iyi.

- HAYIR kız arkadaşı değilim.

Ateş karşı çıkmamıştı bu hareketleri garip bı sekikde beni heyacanladırıyordu.

Hemşire
- Özür dilerim  Ateş Bey   geldiğinizde kız arkadaşım dediği için demiştim kusura bakmayın.

Ateşe dönüp baktım o da bana bakıyordu. Bütün içtenliğiyle.

Kapı çaldı içeriye bir çiçek gelmişti.
Gece Arslan sizmisiniz diye sordu.
Ben de evet dedim

- Bu çiçekler size.

Kimdendi ki. Çicegi ellerime aldım bir not vardı.Üstünde  bir numara  yazıyordu ve altta gönderen kişinin ismi : Ateş.

Yakıcı Duman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin