(Namjoon çalışırken müşterilerinin istediği şarkıları açmasına izin veriyor, Jimin Gaga aşığı olduğu için arkada bu çalıyor gibi düşünebilirsin)
JUNGKOOK
Namjoon hyung Jimin'le nerden tanışıyordu?
Yanlarına yaklaştım. Hyung bana dönüp omzuma elini koydu.
"Jiminie bak tanıştırayım, benim kuzenim Jeongguk"
Jimin gülümseyerek, selam verdi. Ben de aynı şekilde karşılık verdim.
"Tanıştığıma memnun oldum Jeonggukssi" dedi.
Beni hatırlamış gibi görünmüyordu.
"Ben de memnun oldum." dedim
"Üniversitede Jimin benim alt dönemimdi. Mezun olalı nerdeyse 3 sene olacak zaman hızlı geçiyor."
"O kadar oldu mu gerçekten, kampüste takıldığımız zamanlar dün gibi. Namjoon hyung her sabah kahve ısmarlardı." beni de sohbete dahil etmek için bana bakarak söylemişti.
"Ah evet, hyung bir şeyler ısmarlamayı sever. Bana çok iyi bakıyor." dedim gülerek.
"Uzun süredir yoktun Jiminie nerelerdeydin görüşemedik."
"Staj için yurtdışındaydım. Birkaç ay önce geri döndüm. Daha erken uğrayamadığım için özür dilerim hyung beni affet."
...
Hyung arkadaşıyla konuşurken ben de kalan son işleri halletmeye dönmüştüm.
"Jungkookssi ne okuyor?" diye sordu Jimin.
Biraz duraksadıktan sonra cevap verdim.
"Kısa süreliğine ara verdim."
Jimin bir şey sorup sormamakta kararsız gibiydi.
Namjoon hyung tam konuşacakken, içeri biri girdi.
Bu o'ydu. Büyük kare gülümsemesiyle selam verdi. Geçen günlerde güzelliğini unutmuştum. Hatırladığımdan çok daha güzeldi, bu kadar yakışıklı olmak suç olmalıydı. Namjoon hyungla sarıldıktan sonra Jimin'in omzuna kolunu atmıştı. Sonra kafasını kaldırdı. Göz göze geldik.
Jimin gibi onun da beni tanımasını beklemiyordum. Tanımaması çok normaldi, haftalar geçmişti ve o gün biraz sarhoştu.
Bir süre bakıştık, tanımaya çalışır gibi bir hali vardı. Sonra yüzü birden aydınlandı. İnsanlar gülerken parlayabilir miydi gerçekten. Çünkü bu çocuk parlıyordu.
Heyecanla beni işaret ederek
"Heyy motorlu yakışıklı." diye seslendi.
Namjoon hyung şaşırarak bana döndü. Tanrım utancımdan ölecektim.
"Aa selam fındıkkıran*." neden bunu söyledim bilmiyorum.
Söylediğim şeye kahkaha atarak
"Hatırladığım kadar komiksin. Adın Jungkook'tu değil mi?" dedi.
"Evet sen de Taehyung?" soru sorar gibi söylemiştim, sanki haftalardır aklımda değilmiş gibi.
"Ta kendisi." dedi.
Bir an Namjoon hyung ve Jimin'in orda olduğunu unutmuştum.
"Jungkook'la tanışıyor musunuz?" dedi hyung. Jimin de çok şaşkın görünüyordu.
"Ah evet, motorda tanıştık çünkü daha öncesinde Jungkook dallamanın tekine yumruğu çakmakla meşgüldü." dedi gülerek.
"Jungkook sen bizim Taehyung'u korumak için mi girdin kavgaya?" diye güldü hyung.
"Yani evet korudum sayılır mı bilmiyorum. Dahil oldum tartışmaya. Sonra ayakkabıma tükürünce iş şahsileşti."
