Flechazo-Taekook (Texting/Düz Yazı)

-2-

Ay yeni bir bölüm atasım geldi hemen. Normalde bölüm atmak için baya uzun süre beklerdim ama bu sefer hemen atmak istiyorum. Tamam çok uzatmadan bölüme geçeyim, iyi okumalar asklarim😽

taehyung elindeki kalemi masaya sakince bırakıp Jeon'a döndü. bu şekilde fevri hareketlerde bulunamaz, tehlike barındıran sözler söyleyemezdi. burada bir başkası olsaydı ona karşı cephe alabilirdi.

"Bay Jeon, bu şekilde ithamlarda bulunmamalısınız. bu sizin için oldukça tehlikeli. sinirinizi anlıyorum fakat biraz daha sakin olmanız lazım."

"Oldukça sakinim ben, ne söylediğimi biliyorum. içimden tamamen onu öldürmek geçiyor. o piç bana bunu nasıl yapabilir?"

büyük olan derin bir nefes alıp masanın üstüne bıraktığı kalemi tekrardan aldı ve önünde duran eski deftere birkaç not almaya başladı. belli ki Taehyung küçüğü sakinleştiremeyecekti. büyük olanın yapabileceği tek şey kötü bir şey yapmaması için umut etmekti.

Jungkook elinden geldiğince deftere bakmamaya çalışıyordu fakat karakteri buna izin vermiyordu. meraklıydı ve bu merak ona bir sürü bela getirmişti. getirmeye kesinlikle devam edecekti.

"özel hayat Bay Jeon."

"anlamadım?" taehyung başını kaldırmadan gözlerini küçüğe dikti.

"aldığım notlar, bana özel. eğer benimle çalışmak istiyorsanız merakınızı bir kenara bırakmalısınız."

ardından Tae'nin dudakları arsızca kıvrıldı ve başını da kaldırarak tamamen karşısındaki bedene odaklandı. gözleri karşısındaki bedeni arsızca süzerken ellerini birbirine kenetleyerek masadan dirsekleriyle destek aldı ve başını ellerinin üzerine yerleştirdi.

"eğer merakınızı bir kenara bırakamıyorsanız sözleşmeye ben de birkaç şey eklemeliyim."

"ne gibi şeyler?" küçük olan masumca sormuştu, aklına hiçbir şey gelmiyordu.

"sizinle alakalı çok merak ettiğim şeyler var, böyle mükemmel bir kişiyi merak etmemek elde değil." büyük olan sözlerine devam etmeden önce gözleriyle önce küçüğün dudaklarında, sonra ise vücudunda gezindi ve son olarak tekrar gözlerine odaklanarak devam etti.

"özellikle, özel hayatınıza girecek şeyler."

küçük olanın iri gözleri fal taşı gibi açılmıştı. yanaklarının alev aldığını hissedebiliyordu. sanki vücudundaki bütün kan yanaklarına çekilmiş gibiydi. hızla ayaklandı ve sinirli bir şekilde geriye çekildi.

"ne diyorsun sen? sapık mısın yoksa fazla mı arsız bir herifsin? seninle sadece iş için görüşüyorum. ayrıca bu iş de 'sevgilim' ile alakalı."

Jeon, sevgilim sözcüğünü fazla bastırarak söylemişti. Ne kadar içten söylediği bir kelime olsada bu kelime artık ona mutluluk vermiyordu. sevgilim kelimesi Jungkook'u artık sinirlendiriyor, mutsuzluk veriyordu. Taehyung birkaç saniye durup büyük bir kahkaha patlattı. kahkahayı bastırıp kendine gelmesi biraz uzun sürmüştü. bu sırada Jungkook şaşkınlıkla ve sinirle dedektifi izliyordu.

"sakin ol ufaklık, sadece bir şaka. ayrıca kafanda neler dönüyor senin öyle? senin özel hayatın sadece fesatlıkla ilgili mi? ah ah, günümüz ergenleri mi demeliyim bu işe?"

"ne ima ettiğin umrumda değil, sadece işini yap dedektif."

Taehyung'un yüzü bu küçümseyici sözler ile asılmıştı. şimdi yüzünde büyük bir ciddiyet yatıyordu. sandalyenin arkasında asılı olan ceketi aldı ve omzuna attı. gitmeye hazırlanıyor gibi gözüküyordu.