Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌚💫🌝💫🌚💫🌝💫🌚💫🌝💫🌚💫🌝
Jungkook yavaş ama bir o kadar titrek adımlarla, pencerenin kenarına yaslı bir şekilde dışarıdaki dolunayı gülümseyerek izleyen Taehyung'un yanına yaklaştı. Taehyung, onu fark eder etmez gülümsemesini büyüttü. Jungkook'a yaklaştı. Boncuk gözleriyle baktı Taehyung'un gözlerine.
" Taehyung-shi."
Taehyung bir elini Jungkook'un yüzüne koydu. Yanaklarını, çenesini ve dudağının altındaki beni okşadı. Jungkook'un derin yutkunuşunun sesi duyuldu sadece odada.
Taehyung bir adım daha attı Jungkook'a. Dudaklarına baktı uzun uzun. Jungkook titriyordu, Taehyung bunun farkındaydı ama umursamadı. Yaklaştıkça yaklaştı. Dudakların arasında bir santimetre kalmıştı. Jungkook Boncuk gözlerini olduğundan daha da kocaman hale getirmişti. Titrek nefesini Taehyung'un dudaklarına üflemişti istemeden. Taehyung ufak bir kıkırtı bıraktı ve ince, kırmızı dudaklara yapıştı. Bir kaç dakika sonra Jungkook onu hızlıca itmişti. O anda Jimin içeri girmişti.
" Jungkook?"
Jimin Jungkook'un dolu gözlerini görünce içindeki öfke katlanmıştı. Taehyung, duvara yapışmış halde duruyordu Jungkook ittirdiğinden beri. Kafasını kaldırmadan Jimin'in ellerini yakasında bulmuştu.
" Ne yaptın lan ona?!"
" J-jimin Hyung."
" Ne yaptın dedim?! Cevap ver!"
" Lütfen gidelim Hyung."
" Hayır! Bu it sana ne yaptığını itiraf etmeden gitmeyeceğiz! Ne yaptın?!"
" Jungkook'u öptüm."
Jimin duyduklarıyla kıpkırmızı kesilmişti. Alnındaki her damar belirginleşmişti. Dişlerini sıkarken bir yandan da eli Taehyung'un boynuna ulaşmış ve sıkmıştı.
" Bir daha söyle! Hadi! Bir daha söyle!!"
" Hyung öldüreceksin onu!"
" Çoktan hak etti bunu!"
" O öpmedi! Ben öptüm onu!"
Jimin'in eli birden gevşemişti. Taehyung yere düşmüş ve deli gibi öksürmeye başlamıştı. Jungkook hızlıca Taehyung yanına gidip onun sırtını sıvazladı. Jimin hala Jungkook'un dediklerini hazmetmeye çalışıyordu.
