Fire Of Revenge -Tk

1

Mitski-Liquid smooth

Havanın soğukluğu etrafta belli oluyordu.Sanki etraf sessizliğe mahkum gibi susmuşdu.Etrafta hiç bir nesne yoktu.Sadece ağaçların hırıltısı duyuluyordu.Havada garip bir aura vardı.Sanki ölüm yaklaşıyor gibi...

"Gelecek misin yoksa ben mi basıb gideyim!"
Arkadaşımın sesini duymamla hızlandım. Hızlıca botlarımın bağcıklarını bağladım ve deri ceketimi üstüme giyindim.Aynadan son defa kendime bakıp dışarı çıktım.Anahtarla iki defa kapını kilitledim ve arabaya doğru koştum.Arabaya binip hemen çalışdırdım.Arkadaşımın yüzüne bakıp"Geldim işte"dedim."Bir az daha çabuk ola bilirdin!Neyse bu gün sinirlerimi bozmayacağım."
Yüzüme bakıp sinsice güldü."Bu gün yine çok yakışıklı olmuşsun.Sürtükler peşini bırakmayacak".Kendimden emin bir şekilde konuşdum."Ne zaman bıraktılar ki zaten".Yüzüme bakıp büyük bir zevkle 'ohhh' çekti.Sinsice gülüp ikimiz de bir-birimize baktık.
"Hazır mısın?"
"Hiç olmadığım kadar".Arabayı çalışdırıb sürmeye başladım.

Gürültülü bir metal şarkı koyup bağıra-bağıra söylüyorduk.Hiç bir şeyi umursamadan kendi zevkimizle oynuyorduk.Evet biz böyleydik.Başkalarını düşünmez sadece kendi eğlencemize bakardık.Küçüklükten yanımda duran en yakın arkadaşım ve ben.O bana destek olan,kötü günümde,iyi günümde bana sadık kalan ve beni düşünen tek insandı.Söz yok,başka arkadaşlarımda vardı,lakin sadece onunla kafamız uyuyordu.

Şu an gitdiğimiz yer Korenin en meşhur gay barıydı.Bunun için her şeyi verirdik.O yere gitmeği yıllarca bekliyorduk.
'Stel Micks' barı sadece iş adamlarını ünlü ve ya para babası gibi insanları bara kabul ediyordu.Biz o barı baya kafaya takmıştık.Üniversiteyi hemen bitirip güzel bir şirketde çalışmağa başlamıştık.Tabii ki bize yardım eden zengin babalarımızdı.Onlar sayesinde şimdi büyük bir şirkete sahiptik.Para babası gibi bir şey olmuştuk işte.Arzumuza kavuşmuştuk.İstediğimiz her şeyi kendi paramızla ala biliyorduk.Şimdi de ilk defa o bara ayak basıyorduk.Her kes bize büyük bir saygıyla baş eğecekti.İstersek barı satın ala bilirdik.Artık her şeye sahiptik.

İstediğimiz rahat hayata kavuşmuştuk belki de.

Stel Micks barına gelmiştik.Arabayı durdurdum.Tekrar bir-birimize baktık."Hayellerimize kavuşmağa dakikalar kaldı Jimin"dedim."Artık başardığımıza yemin ede bilirim".İkimizde gülüp arabadan sakince indik.Seri adımlarla bar'ın kapısına geldik.Korumacı bizi görür-görmez hemen saygı halinde baş eğdi.Kapıyı açtı ve müdürünü gördü. "Efendim önemli konuklarımız var".Müdür arkasını döndü ve bize şaşkınlıkla baktı.Eli ayağı dolandığı belliydi.Hemen yanımıza gelip"Merhabalar efendim.Sizi burada görmek ne hoş.Barımıza hoş geldiniz!Sizinle özel olarak güvendiğim asistanım ilgilenecek."Sırıtıp etrafa sakince göz gezdirdim.Jimin cevap verdi."Lüzumu yok.Biz kendi eğlencemize bakacağız sadece."dedi.Sesi o kadar etkileyici çıkmıştı ki ben bile düşmüşdüm."Ama efend-"tamamlamasına izin vermeden konuştum."Size gerek yok dedik.Sorun mu var?".Başını aşağı eğdi ve konuştu."Hayır efendim o zaman size güzel istirahatlar dilerim.Jack konuklarımıza en rahat yeri göster."Baş eğip hemen kendi işiyle ilgilenmeğe başladı.Bir birimize bakıp ciddiliğimizi koruduk.Jack denen adam bize bir masa ayarladı ve oraya oturduk."Bir siparişiniz var mı efendim?"
"Şimdilik hafif içki verseniz yeter."hemen baş sallayıp gözden kayboldu.Efrafa göz gezdirdim.Her şey güzel yerleşdirilmişti.Tam bir asil insanların yeriydi."Söylendiği gibi varmış gerçekten".Kafamı salladım dediğine.

İnsanlar müzik ritminde ya dans ediyor ya içkilerinden yudumluyor ya da bir-birlerini yiyip bitiriyorlardı.Ben biriyle şimdiye kadar asla sevgili olmadım.Sadece flört etdiğim insanlar oldu.Her hangi biriyle birlikte olup sabahlara kadar sevişdiğim olmuşdur.Amma sadece işimi halledip geride bıraktıklarımdandı onlarda.Çoğunlukla sadece içip eğlenmeğe geliyordum.