Yanına çağırdığı postası ve üç askerini kara kol sınırlarını içinde öncelikle müdafa komutanlarını bulmakla görevlendirlidi. Askerler vakit kaybetmeden dağıldılar. Talat bey, yanından panik içinde kaçmakta olan askerleri durdurabilmek için seslendi, evlatlarım kaçmayın' vatanın sizden hizmet beklediği gün bu gündür... Analarınız sizi bu gün için doğurdu yiğitler etmeyin...
Fakat bozgunun yüreğinde bir kere yeşermesiyle, çok kısa bir süre öncesine kadar efsanevi kahraman taş çıkartacak yiğitliği sergileyen bir bahadır, ve o istenmeyen anda, hayatında ilk defa harp meydanı görmüş bir çelebinin ürkekliğine kapılır ve kaçmaya başlar. Bu kınanacak bir durum deyildir aslında. İnsanın ilkel beynindeki salt korku ve hayata kalma dürtüsünün kontrolü ele geçirmesi halidir. Bu durumda risayeti ele alabilecek demirden bir irade kötü gidişatı tam tersine çevirebilir.
Talat bey'in sonuçsuz çırpınmalrına aldırmadan kaçmaya devam eden askerin hali henüz umumi bir hal almamıştı. Talat bey, deve derisinden kalan kamçısını çektiği gibi atından atladı ve önüne geçtiği ilk askeri bir darbeyle yere indirdi. Bre mehmet nereye gidersin? Anan, baban bu halini görseydi ne derlerdi? Kalk ve mevkiine geri dön...