Mengene gibi parmakların baskısı kolunu uyuştururken dehşet dolu bir ifade gözelerini, Paşanın delici bakışlarından ayırmadan dinledi Albay Talat bey.
Bu emrimi aynen ilet talat, geri çekilen askere merhamet etmeyecekler kendi elleriyle şahsen kendileri infaz edecekler ve her ne pahasına olursa olsun bu felketi durduraçaklar, eğer bu dediklerimi yapmazlarsa, Karargah bataryalarını üzerlerine doğrultur, hepsini bir ateş arasında bırakır, içerlerinden tekini dahi sağ koymam, talat bey soluk dahi almadan ayrıldı paşanın yanından. Osman paşa'nın gerektiği anda, gerçek bir general sertliğine kavştğunu sırbistan tecrübelerinden iyi bilirdi. Daha tarruzun başında gerçekleşen bu riçattan kapıladğı öfkeyi anlayabiliyordu. Talat bey çatlatırçasına sürdüğü atı ve küçük muhafız birlğile birlikte ön takıma içinde muharebe bölgesine vardı. Kurşun Allah Allah... nidaları ile çevrede tam bir yıkım havası vardı.