Yeni taşınmıştık adını bile bilmediğim bu yere bütün arkadaşlarımı bıraktım da geldim çok korkuyorum yalnızlığın esiri olmaktan,yalnız kalmaktan ben bunları düşünürken ani bir frenle irkildim.Önüme baktığımda benim yaşlarımda bir kız ve kucağında bir kedi vardı.Babam çok kızmıştı söylenip duruyordu ne kadar dikkatsizim diye o an anladım ki kendine kızıyordu babam az kalsın bir küçük bir kıza çarpıyordu.Annem onu yatıştırıcı şeyler söylüyordu habire ben de etrafa bakmak için arabadan indiğimde o kız ağlıyordu yanına gittim ne oldu diye ağlamaktan konuşamıyordu ki anladım korkmuştu.Hadi kalk dedim yol ortasında oturma böyle sonra evimizin merdivenlerine oturttum onu tamam ağlama dedim geçti işte korkma artık dedim ama hiç beklediğim bir cevapla karşılaştım
- Adın ne ?
+ Ediz
- Avucunu aç (yanında duran bir kutuyu bana verdi)
+ Ne bu ?
-Al bunu sakın kaybetme ve sorma ne olduğunu (dedi)
Ellerime verdi kutuyu
+ Tamam (dedim bende)
Annemler köşeden bizi izliyordu utandım ben gidiyorum dedim ve gittim annem sordu ağrısı falan var mıymış ne oldu dedi bilmiyorum dedim sormadım ki adı neymiş dedi onu da sormadım dedim neden adını sormamıştım ki offf anne ne bileyim iyi işte dedim odama gitmek istemiştim fakat odam yoktu ki benim henüz eşyalar yerleşmemişti boş odaya kutuyu bırakıp çıktım.Ne vardı kutunun içinde acaba kilitliydi kutu bir ara acaba açsam mı diye düşündüm ama vazgeçtim adı neydi acaba betül? Büşra? Neyse ya ne de olsa yarın öğrenirim iyi geceler kutu,iyi geceler Teddy,iyi geceler kara...