4

278 33 13
                                    

İsmail hala Atakan'ı ana kucağında sallarken kapı çalmıştı. Kerem'de ben bakarım diyip kapıyı açmıştı. Gelen misafirlere sarılmıştı.

"Siz şimdi mutfağa gidin, ben bu sürpriz misafiri mutfağa getireceğim. Kahvaltı hazır."

Barış, Emre ve Volkan mutfağa giderken Kerem'de kapıyı kapatıp salona gitti.

"İsmail hadi Atakan'ı da alıp gel."

Dedi sessizce. İsmail'de başını sallayıp Atakan'ı kucağına aldı ve Kerem'in arkasından ilerledi. Kerem arkasındaki İsmail ile büyük mutfaktan içeri girdi.

"Sürpriz!"

Diyip eli ile İsmail'i gösterdi ve devam etti.

"Aslında iki tane sürpriz misafir var diyebiliriz çünkü İsmail'in oğlu Atakan'da bizim misafirimiz!"

Diyip Atakan'ın yanağından bir makas aldı. Barış yıllar sonra İsmail'i bir bebekle görmenin şaşkınlığını yaşıyor iken İsmail ise yıllar önce düzgünce edemediği vedanın pişmanlığını yaşıyordu.

•Geçmiş

İsmail dolu gözleri ile Barış'ın ziline bastı. Barış ise daha yeni uyanmıştı. Saçı başı dağınık bir şekilde hemen aşağı inip kapıyı açtı. İsmail'i görmesi ile gülümseyip onu içeri aldı ve kapıyı kapatıp ardından salona ilerledi.

"Ayrılalım Barış. Aldattım ben seni ve o kadın hamile. Üstümde bu yükle yaşayamazdım seninle. Ayrılalım Barış, seni seviyorum."

İsmail, Barış'ı son kez öpüp gitmişti evden.

Neden uzun uzun sarılmadın bana? Veda eden sözlerindeyim hâlâ.

Yine bana gel; Seni gördüğüm ilk gün gibi, gözünü kapat ve öp beni.

Kalabilirsem bu hikâyede, minik elinle sar kalbimi.

Yine beni sev; Beni öptüğün son gün gibi, gözümü kapat, öldür beni.

Kalamadım ki bu hikâyede, bilemedim ben kim üzdü seni...

...

Anıl Emre Daldal- B.




Böyle sevmek olur mu? - BaismHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin