Bu bölüm biraz Heeseung'ın iç dünyasına inis yapıyoruz 🫡🫡
_________________________Heeseung burnunu çekerek yataktan kalkmış zar zor banyoya atmıştı kendini. Elini yüzünü yıkarken gördüğü yüzünü tanıyamamıştı. O kadar çökmüş ve yabancı duruyordu ki kendine. O bile kendini tanıyamamıştı. Yaşadığı ruhsal çöküş üzerine hasta oluşu hiç iyi etkilememişti onu.
Başını iki yana sallayarak çıktı banyodan. Hâlâ kendini iyi hissetmiyordu ama Jay gel dediği için yarın işe gidecekti. Ve bir yerden başlaması gerekiyordu toparlanmak için.
Mutfağa geçip kendine bir şeyler hazırlamış yedikten sonra tabakları kaldırıp kendine su doldurup çıkmıştı mutfaktan. Midesi o kadar bulanıyordu ki yemeğini dahi zor yemişti. Evde bile böyleyken şirkete gittiğinde ne yapacaktı bilmiyordu.
Derin bir iç çekip odasına girdi. Yiyip yiyip bıraktığı tüm tabaklar tepsi de komodininin üzerinde toplanmıştı. Yanında duran peluş ayıcıkları bile bir yerlerr savrulmuştu. Yerler abur cubur paketleri ile doluydu.
Sinirle elini alnına vurmuş oflayarak bir işin ucundan tutmazsa daha beter hâle geleceğini tekrarlamıştı sürekli kendine.
İlk önce arkada çalacak bir şarkı açmaya karar vermiş yatağın içinde kaybolan telefonunu almıştı eline. Çok fazla başını ağrıtmayacak yavaş tonlarda akan bir şarkı arıyordu.
Txt - Opening Sequence.
Son dönemlerde bu şarkıyı sürekli dinlediği bir gerçekti. Telefonunu yeniden komodinin boş kısmına bırakmış yerdeki çöpleri toparlamaya başlayarak koyulmuştu iş başına. Bir yandan da şarkı sözlerine eşlik etmeye devam ediyordu.
Take one more chance on me, chance on me, chance on me.
I'm bleeding painfully, painfully, painfully.Nefesinin daraldığını hissediyordu şarkıyı söylerken. Riki'ye bahsettiği kişi, eski sevgilisiydi. Severek ayrıldığı eski sevgilisi. Onu aldatan sevgilisi. Ayrılması gerektiğini biliyordu. Artık onu sevmediğini biliyordu. Ama onu sevmekten vazgeçemiyordu.
Stay for me, stay for me, stay for me.
I can't get used to it, used to it, used to it.Dayanamayıp gözleri sulanmaya başladığında dizlerinin bedenini taşıyamadığını hissetti. Yere çöküp sırtı yatağına yaslandı dizlerini istemsizce kendine çekip başını yasladı dizlerine. Başını gömüp hüngür hüngür ağlamaya başladığında yalnızlığını gidermek ister gibi kendine doladı kollarını. Hâlâ iyileşmemişti, iyileşememişti. Bedeni onun açlığını çekiyordu. Hâlâ onu istiyordu.
Grip oluşunun getirdiği halsizlik ve ona duyduğu özlemin getirisi olan ağlama isteği nedeniyle göz yaşlarını engelleyemiyordu. Burnu ağlamaktan kızarmış gözleri şişmişti. Karşısındaki kişinin haksız olduğunu gayet iyi biliyordu. Yine de onu istemekten geri duramıyordu. Haklı olduğunu bilip kendine bir bir daha da kızdıkça kendini durdurmak istese bile duramıyor ve ağlamaya devam ediyordu her saniye.
Şarkının dahi ne zaman bittiğinin bilincinde değilken odada yankılanan zil sesi ile irkilerek kaldırdı dizlerinden başını. Dizleri tutmuyor olsa bile zoraki bir şekilde yataktan destek alarak yerden kaldırdı kendini. Ve komodine bıraktığı telefonuna uzandı.
Jay arıyordu.
Sertçe burnunu çekip boğazını temizledikten sonra açtı aramayı.
"Efendim Jay."
"Ağladın mı sen? Sesin kötü geliyor."
Hafif kıkırdadı Heeseung bu soruya. Ne yaparsa yapsın zaten anlayacağını biliyordu. Yalan söylemesine gerek yoktu.
"Çok az ağladım evet."
Yüzündeki kaygılı ifade yerini tebessüme bırakmıştı şimdi.
"Bir sorun mu var?"
Jay ile ne kadar uzun süredir tanışıyor olsalarda kendini Riki kadar iyi anlayacağını düşünmüyordu. Ama bir sorun daha vardı ki Riki'ye bunu anlatmak istemiyordu. Derin bir iç çekip kendinden cevap bekleyen arkadaşını yanıtladı.
"Hayır hayır, halsizim sadece. İyileşemedim bir türlü, istemsiz oluyor."
Sesi, aramayı ilk açtığında verdiği cevaptan çok daha iyi çıktığı için Jay'i inandırmıştı küçük yalanına.
"Peki dediğin gibi olsun o zaman. Dınlen sen yarın da gelme, ne zaman iyi hissedersen devam edersin."
Yavaşça başını sallarken onayladı onu.
"Tamamdır, teşekkürler Jay."
Jay de ona iyi günler dilemiş sonlandırmıştı aramayı.
İşte şimdi kaldığı yerden toparlanmaya devam etmesi gerekiyordu. Çünkü kendisi de biliyordu ki ne kadar yatmaya devam ederse hiçbir şekilde toparlanamazdı. Depresyon havasından bir an önce kurtulması gerekiyordu.
Kalkıp elini yüzünü yıkamış ve günün geri kalanını evini toparlamaya adamıştı.
________________________
İlk olarak hidden love bölümü yazmam, ondan sonra da jtwya bölümü yazmam gerekiyor.. 😔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorry, I Love You | Heeki
Fanfiction"Yanında olsaydım ben sarar sarmalardım seni" "Ama sen ordasın ve orası ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor" ➽ 𝚄𝚣𝚊𝚔𝚝𝚊 𝚋𝚒𝚛𝚒𝚗𝚎 𝚗𝚊𝚜ı𝚕 𝚌̧𝚘𝚔 𝚢𝚊𝚔ı𝚗 𝚘𝚕𝚞𝚗𝚞𝚛 𝚋𝚒𝚕𝚖𝚒𝚢𝚘𝚛𝚞𝚖