Carolia

İT DALAŞI

Varian, Julia'nın bu sözlerinden sonra kaşlarını kaldırdı, cüretine şaşırmıştı. Hadi ama dermiş gibi bakıyordu."Tanrım ne kadar cesaretli bir kızsın sen öyle?", dedi ifadesiz bir ses tonunda ama gözlerinden öfkelendiği anlaşılıyordu.

Julia irkilmişti.

Adelia mahcup bir şekilde bir adım öne yaklaştı, ellerini önünde birleştirdi. "Mazur görün lordum kızım adına ben özür dilerim.", deyip yavaşça eğildi.

Varian Adalia'yı inceledi ve terden neredeyse yıkanmış olan Magnus'a döndü. "Bücür olanın yaptığı şeyi şimdilik görmezden geliyorum dediğim gibi baya cesaretli görünüyor..."

Ne oldu lordum hoşuna mı gitti

"Daha fazla ev gezmek istemiyorum ve şu iş canımı sıkmaya başladı. Ablasını ve onu malikanemde misafir edeceğim."

Bıkkın bir tonla konuşuyordu.

"Sonrasını seninle detaylıca konuşuruz.", dedi ve yavaşça yerinden kalktı. Julia ve Carol da refleksle bir adım arkaya gittiler. Daha doğrusu Carol Julia'yı kendiyle birlikte arkaya çekmişti.

Varian yorulmuş ve bıkmıştı. Üzerinde büyük bir yük hissediyordu. Evlilik ona bunu hissettiriyordu. Hemen halledip kurtulmak ve işlerine odaklanmak istiyordu. Ancak önceliği evlenmek olmalıydı. Düklüğün geleceği ona bağlıydı. Halka bir varis sunmassa ortalık karışabilirdi.

Babasının ölümü,Annesinin ansızın gidişi, kardeşlerine olan sorumlulukları, Düklük, koca çınar ağacı çürümüştü. Ve Varian'nın buna bir el atması gerekiyordu. Zorundaydı.

Çınarın yerine geçmeli herkesi çatısı altına almalıydı.

...

Julia'ya doğru adım adım yaklaştı. Julia gerildi ama belli etmemeye çalıştı. Varian ayaktayken daha iri ve güçlü görünüyordu. Julia onun gerçek bir lord olduğunun farkındalığını o an yaşadı. Uzun kan kırmızısı saçları, kalktığı zaman beline doğru yumuşak hareketlerle süzülmüştü. Soğuk ve bıçak gibi keskin gözlerini önünde titreyen küçük fareye dikti.

Julia tırsmaya başlamıştı onun ne yapacağını anlayamıyordu.

Varian hafifçe Julia'nın yüzüne doğru eğildi saçları da onunla birlikte hareket etti ve kızın  yüzünü gıdıkladı. Gözünü titrek bir şekilde kırpıştırdı. Sonra kulağına doğru fısıltılı ve tehtitkar bir tonda söze başladı Varian.

"Haftaya görüşeceğiz, küçük hanım.", diye fısıldadı.

Bu adam neden bu kadar kasıyor ya

Sonra geri çekilip alaycı bir bakışla Julia'yı süzdü ve  kapıya doğru yöneldi. Onunla birlikte karartıcı ve boğucu atmosfer de yavaş yavaş yok oldu.

Magnus arkasından koşar adımlarla Varian'ı takip etti.

Magnus bir yıllık ter atma ihtiyacını karşıladı.

Julia kıpkırmızı kesildi. Ne cüretle böyle pis bir şekilde konuşabilirdi? Diye düşünüyordu. Öylece kalakaldı. Dedikleri aklında öfke tufanı ve ne kadar kabul etmek istemese bile küçük bir utanç yaratıyordu.

Carol bir nebze olsa rahatlamıştı fakat hala tedirgindi. Lordun malikanesinde kalacakları içinde endişeliydi. Julia'ya dikkat etmesi gerekiyordu. Bir yandan küçük bir kontluktan büyük bir düklüğe adım atacaklardı. Onun için iyi bir deneyim olacağını da düşünmeden edemiyordu.

Julia için bu pek söylenemezdi çünkü Varian'dan haz etmemişti. Küstah ve ağzından zehir akan bir adam olduğunu ve katiyen evleneyeceği adamlar listesinde birinci sırada yer edinmeyeceğini deminki hadiseden sonra kanıtlamıştı Lord Varian.