Park Chanyeol beni bir ağustos gecesi sarhoşken ağlatmıştı. Yüreğimdeki acıyı söküp alırken, onun tınısını bir kurtuluş yolu gibi bulmuşken, boğazıma dizilen hıçkırıklara ne yapacağımı bilemedim. Ellerimi, beni boğan duygularımın, müziğin ritmi ile...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Küçükken Sünger Bob izlemeyi çok severdim. Her gün, istisnasız her gün saati geldiğinde çıngar çıkarır, annemle bir kumanda kavgası yaşar, ona dizilerini izletmemek için duygusal mastürbasyon yapar ve vicdan azabıyla annemin saf anne sevgisi ile dolu yüreğinin bana pişmanlıkla kumandayı vermesini bir zafer kabul eder, suratımda ki şeytani sırıtmayla kumandayı aldığım gibi fırlar, Nickelodeon'u açar, denizde yaşayan şapşal ama bir o kadar komik süngerimin hayatını izler denizin altında yaşasam nasıl olurdu diye hayal ederdim. Neyse ki kasabanın yaşlı kaçık delilerinden biri ve şerifi benim gibi Sünger Bob hayranıydı. Bu sayede sık sık köfte yemek için bizim beleşçilerle Yengeç restorana gelir, tıka basa karnımızı doyururduk. Yengeç restoran tıpkı çizgi filminde tasvir edildiği gibiydi ve içi 374 kere ayın elemanı seçilmiş olan Sünger Bob tabloları ile doluydu. Önünde bir çubuğun üzerine sabitlenmiş devasa bir Midye heykeli vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve evet kasabamız adını Sünger Bob’daki BİKİNİ KASABASI'ndan alıyordu. Ve bu kasabaya bayılıyordum.
Hikayemiz tabiki doğal güzellikleri, eşsiz yemekleri, sıcak kanlı insanı ve harika iklimi ile Amasya Göynice'ye bağlı Arduçpınar Köyünde- Değil. Neresi olacak oğlum. İtalya'nın bir şehrinin dıtısının dıtısında geçmektedir. Yok bu böyle olmadı şöyle özet geçeyim:
Bikini Kasabası Rönesans Sanatçılarının bir çığ gibi büyüyen sanat akımı başlattığı, sanatın ve kültürün oluk oluk aktığı İtalya'nın Floransa şehrinin merkezden uzak bir kıyı kasabasının ta kendisidir. Tabi kî de kasabanın gerçek adı 'Bikini' falan değildi. Fakat nüfusunun yoğunluğunu kıyıdan ve diğer şehirlerden uzak üniversitede okuyan gençlerden alan bu kasabaya, çılgın deli dolu ve Sünger Bob çizgi filmi ile büyüyen gençlik böyle götten uydurma bir isim takmıştı ve kimsenin şikayet ettiği de yoktu. Yengeç restoran da bu kasabanın en büyük sembolizmlerinden biriydi. Sembolizme inat bu kasabanın değeri artacak kat kat.
Bu kasaba hakkında ikinci hayranlık duyulan kişi Hannah Montana karakterinden başkası değildi. Sokaktan geçerken öylesine bir anda karşınıza saçına uzun, sarı tonlarda peruk takmış ve pembe bir topuklu çizme giyen ADAMLAR çıkabilir, ünlü kareoke yerlerinden Lumos'ta her ayın çıkmaz perşembesi sadece Miley Cyrus şarkıları cover'layan acemi gitarist guruplara denk gelebilirsiniz. Bununla birlikte kasabanın çoğu altmışlardan çıkma gibi giyinirdi. Sokağa çıktığınızda kendinizi bir anda Al Paçino'nun Scarface filminde bulabilirsiniz.
