BEYAZ MASKE YOLCULUĞU (bölüm 2 son part)

2 1 0
                                    

Dıştan ne kadarsa saf görünürdü insan, içinde neler yattığını bilemezdi oysaki ve bende bu adamın içinde neler yattığını bilemiyordum. Kafamdaki soru işaretleri bana bu adamın sadece bir deli olduğunu söylüyordu ama nedense kendimi ona alıştırmak zorundaydım. Yoksa sonu  biraz kötü olabilirdi.

Genel bakış açısı:

Adam çocuklara tek tek baktı eliyle bir kızı işaret etti
"Yaren sen gel." Kız etrafa korku dolu bakışlar attı ama elinden bir şey gelmezdi yavaşça yürüyerek adamın yanına gitti.
Adam gülerek "Gel bakalım buraya." Dedi kız çekinerek yanına geldi.
"Şimdi." Dedi adam
"İlk dersimiz olan merhametin amacını açıklayacağım."  Elini cebine attı ve bir kumanda çıkardı kumandada bir düğmeye basarak odadaki gizli bir kapının açılmasını sağladı. Kapı açılınca ardındaki şeyde belli oluyordu. İki tane sandalyeye bağlanmış adam çocuklara bakıyordu.
"Evet."
"Karşınızda iki tane mahkum."
"Ve bunlardan hangisi merhamete uğrayacak hangisi ise ölecek?" Bu lafı duyan çocukların gözleri fal taşı gibi açıldı. Melis'in elleri tir tir titremeye başladı
"Ne dedin sen?" Dedi adama karşı
"Ölmek mi?"
Adam Melis'e bakarak
"Evet." Dedi
"Bilmiyor musun? O zaman öğretelim."
Yareni geri yerine gönderdi ve Melis'i yanına aldı
"Benden öğreneceğiniz ilk ve tek ders merhamettir." Dedi
Yavaşça adamlara doğru yürümeye başladı. Melis ne olup bittiğini anlamıyor sadece ona bakmakla yetiniyordu. Durdu ellerinin terlemeye başladığını, her tarafının karıncalanmaya başladığını hissetti kendine şuan da gelemezse ne olacağı belli değildi.
Adam bir adamın ellerini çözmeye başladı
"Kurbanımız bu adam." Dedi kimse bir şey anlamıyordu
"Size onu çekip vuracaksınız demiyorum. Aslında o sizi çekip vuracak." Dediği anda mahkum adam ceplerinden silahlar çıkardı. Bütün herkes dehşetle adam bakarken adam sadece izliyordu
"Adamı durdurmanın tek yolu.."% dedi Melis ise ağızından sessizce "öldürmek." Dedi
"Başla dediğim zaman başlayacak tam tamına yirmi dakikanız var sonrasında mahkum devreye girecek." Dedi Melis o sırada ne yapması gerektiğini anlamıştı
"Herkes toplansın!" Dedi
Diğer çocuklar ona sen ne diyorsun gibi bakarken Melis göz devirdi
"Eğer takım halinde olamazsak hepimiz ölürüz." Dedi
Herkes onun etrafında toplanmaya başlayınca Melis konuşmaya başladı.
"Şimdi herkes gruplara ayrılacak istediğiniz kişiyle grup olacaksınız."
"Ardından herkese teker teker görev vereceğiz. Burası çok büyük bir alan herkes bit yere dağılırsa adamın işi zorlaşır. Şuradaki silahları görebiliyor musunuz?" Eliyle en ilerisini işaret etti.
Herkes kafasını salladı " üç grup yani altı kişi oraya silah almaya gidecek. Silahları aldığından adamın işi zaten biter hem yorulmuş olur hemde bize karşı şansı kalmaz. Adam zayıf ve bitkin görünüyor zaten kaç gün oradaysa."
Nihat karşı çıktı
"Adamı öldürmemizimi söylüyorsun?" Dedi hayretle
"Hayır." Dedi Melis
"Sadece korkutmanızı söylüyorum."
"Adamın elinde silah var farkında mısın?" Nihat bunu söyledikten sonra Melis ona tip tip bakarak güldü
"Sence bizi kaçıran adamın bizi hemen kaybede bileceğini sanıyor musun?"
"Kolpa sıkıyor hepsi bu." Dedi ve konuyu kapattı
"Şimdi herkes grup olsun."
Nihat ve Mehmet, Dicle ve Selin , Nisa ve Yaren, Dağkan ve Umut grup olmuşlardı yaren melise bakarak
"Sen?" Dedi
"Ben tek olacağım silahları almaya bende geleceğim ondan dolayı adamı korkutma işi dağkan ben umut Nisa ve yarende. Altı kişi olamıyor maalesef." Dedi herkes başını tamam anlamında salladı.
Adam melise baktı işte bu yüzden onu beyaz maske seçmişti onun pratik zekası her şeyden üstündü. Saate baktı
"Yirmi dakika doldu." Dedi
"Başlatıyorum." Herkes yerini almıştı
"3...2...1... BAŞLA!" Diye bağırdı.
Silahlı adam hemen koşmaya başladı çocuklar gruplar halinde dağılmış birileri birilerini oyalıyor birilerinde silahları almaya gidiyordu
Melis öndeydi diğerleri ise geriden geliyordu Selin adama bakarak refleksler yapıyordu. Kız cidden hızlıydı dağkan koluna gelen bir şeyle bağırdı
"Kolum!" Ama kan falan akmıyordu ardından yere yığıldı Melis şaşkınca gözlerini açtı
"Bayıltıcı oklar!" Diye bağırdı herkes durumun farkına varmış artık silahtan bayıltıcı oklar çıktığını biliyordu ya adam çocukları vuracaktı yada çocuklar adamı.
Yaren hızlanmaya başladığı sırada yere takıldı ve düştü ayak bileğini burkmuş olacaktık hareket etmekte zorlandı adam uzak mesafeden onu bacağından vurdu Yaren bağırırken sesi durdu ve oda bayıldı. Attık umut, Nisa ve Melis kalmıştı.
"Dikkat edin!" Dedi Melis sinirle daha silahlara ulaşmasına vardı burası ne kadarsa büyük bir yerdi.
Adam her yerdeydi resmen koşuşturuyor ve çocukları vuruyordu şu ana kadar sadece dağkan ve Yaren vurulmuştu
En son adam Nihat'ı gözüne kestirdi Melis adamın geldiği yöne bakarak
"Nihat kaç!" Dedi ama nafile adam Nihat'ı omuzundan vurmuştu bile
"Hayır!" Dedi Melis
Silahlara yaklaşmasına ramak kalmıştı. En son ulaştığında hepsininde bayıltıcı ok olduğunu gördü iki tane cebine normal silah boyutundaki silahları sıkıştırdı boynuna büyük taramalıya benzeyen şeyi aldı iki elinden orta büyüklükte bir silah aldı ve çocuklara vermek için o tarafa doğru koşmaya başladı.
Selin: " Melis acele et! Dedi ve bir oktan kurtuldu Mehmet
"Nerde kaldın acele et!" Dedi hepsi artık yorulmuşlardı ama Melis de yorulmuştu
"Geliyorum!" Dedi silahlı adama yaklaştığında ilk seline ardından herkese silahları verdi kendine ise iki cebindeki silah kalmıştı
Selim adama doğru atış yaptı. Iskaladı Mehmet'te attı oda sırasıyla umut ve nisada atış yaptı ama hepsi ıskaladı
Herkes saklanırken adam gözleriyle etrafı süzüyordu
"Nerdesiniz?" Dedi korkutucu bir sesle
"Sizi küçük fareler! Sizin yüzünüzden buradayım ben! Çıkın yoksa sonunuz kötü olur!" Dedi bağırarak
"Melis." Melisin kaşları çatıldı.
"Nerdesin? Seni bulursam korkuyorum biliyor musun? Beni burada tek sen vurabilirsin çünkü." Dedi bir bebekle konuşurmuş gibi Melis artık dayanamayacak duruma gelmişti saklandığı yerden çıktı adam direkt melise dönerken Melis adama öldürecekmiş gibi bakıyordu
"Haklısın." Dedi ve gizlice silahını cebinden çıkarıp arkasına sakladı
"Burada seni vurabilecek tek kişi benim." Bunu dediği anda direkt silahını çıkarttı ve tekte adamı karnından vurdu.
Adam acı içinde kıvranırken sonunda bayıldı.
Herkes coşkuyla yerimden çıktı ve bağırmaya başladı
"Başardık!"
"Çok kolaydı." Dedi Selin Melis ona bakarak güldü
Yarende sonunda uyanmış ve bunlar ne diyor dercesine bakıyordu sonra kazandıklarını öğrendiğinde oda baygınlığını unutmuş coşkuyla bağırmıştı. Herkes uyandıktan sonra adam yanlarına gitti
"İyi işti Melis dur beyaz maske." Dedi
"Neden bir tek beyaz maske benimde diğerleri değil?"
"Görmedin mi? Adamı nasıl tekte uzak mesafeden vurdun."
Melis durdu. Haklıydı ama ona haklı olduğunu belli etmeyecekti.
"Her neyse." Dedi ve diğerlerinin yanına döndü

Aradan geçen zamanda Melis bir çok eğitim görmüş ve bir çok kaçma girişiminde bulunmuştu. Hepsinde de başarısız olmuştu aradan geçen yıllar ona annesinin acısını azaltmada içindeki özlem hala duruyordu ona hem kinliydi hemde özlüyordu. Artık diğerleriyle arkadaş değil kardeş olmuşlardı. Ve artık bir beyaz maskeydi.

Evetttt ikinci bölüüümm bitti. Nasıldı beğendinizmi?? Üçüncü bölüm kısa sürede gelecek görüşürüz

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 10, 2024 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BEYAZ MASKEWhere stories live. Discover now