Pankreas kanseri hastası Han Jisung, onu iyileştirmeye yemin etmiş doktor Lee Minho...
"Kötülük gelmekte olan ateş gibi yayıldı."
***
"we're all gonna die"
***
"Şu 7 yıllık doktor hayatımda sana yemin ederim ki seni iyileştireceğim Han Jisung. Sen...
(Bu bölüm için şimdiden çok özür dilerim. Maalesef beklenilen bir son olması gerekiyordu...)
Şarkı; Poison Tree
**
"Sen zihnimin kurduğu bir oyun gibiydin, iyileşince gittin..."
🐿🐰...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıl 2016; Seul, Güney Kore
~
İlahi anlatım
Jisung için tüm hazırlıklar tamamlanmışken Jisung da kendi yapması gerekenleri halledip odasından çıkmıştı.
Bugün için çok heyecanlıydı çünkü Minho'yla çok daha rahat ve huzurlu bir ortamda beraber olacaktı. Hastane gibi sıkıcı yerlerde değil.
Babası gülümseyerek oğluna baktığında şimdiden gelmiş olan iş arkadaşlarının yanına ilerleyip sohbete katılmıştı. Evet ailesi evlerinin büyük bahçesinde birçok tanıdıklarını ve iş arkadaşlarını davet ettikleri büyük bir kutlama hazırlamıştı. Bu hem Jisung'ın doğum günü hem de hastalığa veda partisiydi. Jisung, ailesinin uzun zamandır kendisine doğum günü partisi hazırlamasına izin vermemiş olsa da bu sefer karışmamıştı. Hem bu parti biraz olsun onu rahatlatacak ve kendine getirecekti.
Zaten Minho ve hastanedeki o ayaklı gazeteleri de davet etmişlerdi. Tabi Hyunjin ve Yeonjun'la da bir günde samimiyeti ilerletmişti bu yüzden onları da burada görmek istemişti.
Hepsi hastaneden doğru gelecekti. Bu yüzden havanın kararmasını bulurdu gelmeleri.
Jisung da fazlasıyla sıkılmış bir biçimde bir o yana bir bu yana yürürken en sonunda dayanamayarak sadece bir gün geçmesine rağmen özlediği Minho'yu aramak için telefonunu cebinden çıkarmıştı. Tabi 6 aydır her gün onu gördüğü için bir gün bile görmemek onu fazlasıyla özlemle dolduruyordu.
Arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdüğünde birkaç çalmadan sonra açılmıştı telefon.
"Birileri beni özlemiş galiba." Minho'nun, sırıttığı belli olan bir tonda konuşmasıyla Jisung gülerek cevaplamıştı onu.
