Geçmişe gidip ters giden olayları değiştirme gibi bir şansınız olduğunu söylesem size?
Geleceği değiştirebileceğinizi ve sevdiklerinizin daha mutlu olmasını sağlayabileceğiniz desem? Ancak bir bedel ödenmeliyse?
Ve bu bedel sizin varlığınıza gölge düşürecekse, her şeye rağmen yinede bu yolculuğa çıkarmıydınız?Kendi hiçliğinize rağmen....
Ben, annemin hikayesini değiştirdim. Ancak bir şeyi unutmuşum, annemin hikayesi değiştiğinde doğacak olan çocuğu ben olmayacaktım, benim olacağım kişi annemin en iyi arkadaşı Fisun olarak kalacaktı. 90lı yılarda yaşayacak ve belkide 2000li yıları görmeden ölecektim. Ancak annem 2000li yılarda belkide mutlu olacaktı. Tüm dengeleri bozmuş, kendi kader çizgimin dışına çıkmıştım. Ancak annemin en iyi arkadaşı olmak ve onunla gençliğimizi 90lı yılarda yaşamak her şeye bedeldi. Anne kız olarak yaşayamadığmız her iyi anıyı arkadaş olarak yaşaya bilecektik, ve bir bakıma şimdiki ailemi daha çok sevmiştim. Gerçek bir aileydik. Bir evde olması gereken tüm huzur bu evdeydi.
2025,30Mayıs
"Doğal gazı kapatmayı ne zaman unutmayacaksın anne?!" Sinirle mutfaktan çıkıp annemin odasına yürüdüm. Her zaman aynı şeyi yapıyordu, doğal gazın altını açık bırakıp ya uyuyor yada evden çıkıyordu. Ciden inanılmazdı, ya biz evde yoken bir şey olsaydı, yangın çıksaydı? Düşüncesi bile korkunçtu, ancak annemin bunu umursadığını sanmıyordum.
"Sana diyorum anne!" Odasının kapısını açarken bir kez daha ona bağırdım, yatağının kenarında oturmuş elinde tutduğu fotoğraflara bakıyordu.
"Beni duyuyormusun?" diye soludum sinirle."Rahat bırak beni Aylin!" Bağırmamıştı.
Normalde odasına böyle girsem kıyameti koparır ve beni odasından kovardı."Anne doğal gazı yine açık unutmuşsun ama! Lütfen dikatli olurmusun, hep aynı şeyleri yapıyorsun, bu evden her çıkışımda doğal gazı kontrol ediyorum, lütfen dikatli olurmusun artık!" Sakince söyleniyordum, bağırmıyordum ve ya kızgın değildim. Sadece her bu evden çıktığımda içim-içimi kemirsin istemiyordum. Acaba evde yangın çıkmışmıdır endişesi beni sömürüyordu.
"Defol odamdan Aylin!" dedi bir kez daha. Ancak yine bağırmıyordu ve sakindi. Elinde tutduğu fotoğrafa kitlenmişti. Pekala, yine o adamın fotoğraflarına bakıyordu demek ki.
"Anne beni duyuyormusun? Sana diyorum ki, her gün doğal gazın altını kapatıyorum senden sonra! Ben evde yokken bu sıçtığımın evinde neler oluyor? Akşama kadar doğal gaz açık mı kalıyor? Evi havayamı uçurtmak istiyorusun? Bizi öldürmek mi niyetin?" Pekala, şimdi çileden çıkmıştım ve kendimi artık kontrol altında tutmak mümkün bile değildi. Benim bağırışlarıma karşılık elinde tutduğu fotoğraf kutusunu bana fırlatdı. Tahtadan olan küçük kutu bacaklarıma değdi ve yere düştüğü an kapağı koptu. O kadar sert fırlatmıştı ki, sanırım kutunun sivri ucu bacağımı delmişti.
"Sen iyice kafayı yedin! Seni akıl hastanesine kapatıracağım! İnan bana! Senin yerin o delilerin yanı!
Yeter artık resmen ölümle burun buruna yaşıyoruz, sen bizi öldürmek mi istiyorsun? Söylesene, asıl niyetin ölmek mi? Ölüp cehenememe mi gidelim istiyorsun?"
Kendi sesim kendi kulaklarımı sağır edecek derecedeydi. Hırsımı alamamış olmalıyım ki, anemin bana fırlatdığı tahta kutucuğu yerden alarak odanın bir diğer ucuna fırlatdım."İnsanların deli bir anneyle uğraştığımı bilmelerini istemiyorum, bu ne kadar utanç verici anlıyormusun?" Ben bağırıyorum bu sırada o sadece fotoğrafa bakarak iç çekiyordu. Beni duymuyordu bile. Beni duymaktan bile acizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1994 Yılını Kurtar
FantasyBen şunu fark eyim ki, geleceği değiştirmem için ilk önce geçmişi kurtarmalıydım. Annemi babamdan kurtarmalıydım ve geleceği değişyirerek annemin ölümüne engel olmalıydım. Sadece unutuğum bir şey vardı... Geçmişi değişyirirsem gelecekte hala var ola...