ÖLÜMCÜL GÖZYAŞI

Mektup

Kızımm..

Canım kızımmm eğer bu mektubu okuyorsan büyük ihtimalle biz çoktan öldük.Prensesim benim,

bu nasıl söylenir bilmiyorum bu mektubu o kadar çok kez yazdım ki tahmin bile edemezsin bu gerçekten çok zor ve bunları yazmak bile çok acı veriyor. Yani canımın bir parçasına, minik meleğime nasıl sen bizim gerçek kızımız değilsin deriz. Off bak işte yine pat diye oldu ama artık bu kağıdımıda çöpe atıp yenisini yazmıycam.Bu kaçıncı çöpe attığım kağıt çünkü . Bu kadar çöp yeterli bence.( sen nasıl diyodun tatlı smile).Evet meleğim evet biz senin gerçek annen ve baban değiliz.Ama seni gerçek kızımız gibi canımızdan çok sevdik.Ve sevmeyede herzaman devam edicez her iki dünyadada bitanem.

((((((((( Birde gözlerimde yaş kalmadı diyordum aptal aptal, öylemi cansu hanım peki bu akan küçük damlacıklar ne ?! Ahh anne, ahh baba, yine burnumu sızlatıyorsunuz. Allah'ım şokla karışık üzüntü yaşıyordum.Kafamda milyonlarca hatta milyarlarca soru ve gözlerimden akan pıt pıt hüzün damlacıkları vardı.Bİr yandan yoklukları kalbimin derinliklerine kadar inmiş ailemi düşünürken diğer yandan nasıl olur? peki benim gerçek annem ve babam kim? diyordum.Bu kadar çok duyguyu bir arada yaşayınca elimdeki mektubu unutmuştum.Gözyaşlarımın kağıda vurduğu o seslerle kendime geldim ve mektubu okumaya devam ettim. )))))) )))))))))

Biriciğim, gerçek anneni ve babanı merak ettiğini biliyorum. Artık bu mektup eline geçtiğine göre gerçekleri öğrenmenin vakti gelmiş demektir.Bebeğim yıllar önce babanla ben çocuğumuz olmuyor diye doktor doktor geziyorduk bir gün bi kadın kapımıza geldi.Bu uzun saçlı iri gözlü bi kadındı çok ama güzeldi uzun sarıya yakın açık kumral saçları, saçlarıyla aynı renk gözleri ve yanlış hatırlamıyosam onunda dudağının üstünde benler vardı.Sende büyüdükçe ona benzedin annen kadar güzelsin hatta çok ama çok daha güzel. Ama bu güzelliğin hep gizlendi.

Anneni kapıda görünce biraz korkmuştum çünkü bitap bi haldeydi ve bişeyden kaçar gibi bi hali vardı.

Ben daha anneni izlerken annen bi hızla içeri girdi ve eliyle uzaktan yaptığı bir hareketle kapıyı kapattı.Baban ve ben iyice korkmuştuk baban hemen evdeki beyzbol sopasını kapmak için koltuktan fırlamıştı fakat sadece bir adım atabildi bende kaçmaya yeltendim fakat hareket edemedik annen bizi anlamadığım bir şekilde koltuğa oturttu ve büyücü olduğunu , kızının tehlikede olduğunu söyledi.Üzgünüm ki baban ölmüş o gece öldürmüşler başka bir büyücü kadın babana aşıkmış ama bu öyle böyle bir aşk değil baban için çıldıran bi kadın düşün.Babanla evlenmek için herşeyi yapmış fakat baban onu istemedikçe , siniri ve öfkesi ona hakim olmuş.Hatta sinirinden Dünya'nın dengesini bile bozmaya çalışmış.Bir ara babana benzeyen bütün erkeklere işkence yaparak öldürmüş.Sonra bi gün babanın bir kadına (annene ) aşık olduğunu duyunca yıllarca sessizliğe bürünmüş. Baban artık kadının ondan vazgeçtiğini düşünüp hayatına devam etmiş ama kadın içinde yanan cayır cayır o aşk acısını artık intikam ateşine çevirmiş.İntikap içinde yanıp tutuşuyormuş.