"Anlaşılan başımıza hiç iyi şeyler gelmiyor oğlum... Keşke dedektife ulaşabilsem."
Nico etrafa göz attıktan sonra deponun demir kapısına doğru yürüdü. Elleriyle kapıyı şöyle bir yokladı. Tamamen kilitliydi. Üstelik demir kapı kırılamazdı. Gözleri arkasında ki yuvarlak pencerelere ilişti Nico'nun. Luke'a doğru eğilip diz çöktü ve elini köpeğin başına koydu. "Bir çılgınlık yapacağız dostum! Yüzüğü Mour'dan geri almalıyım. Ve yüzde yüz emin olduğum bir gerçek var ki Mour şuan bu gemide... Pencereden dışarı çıkıp öteki pencerelere ulaşabilirsek güzel olur."
Nico ayağa kalkıp pencereye yürürken köpeği de arkasından geliyordu. Pencere önünde durdu ve gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. "Tanrım, yardım et." İki eliyle gayet sıkı olan camı tutup yukarı doğru çekti. Açılan pencereden kuvvetli bir rüzgar girip Nico'nun yüzüne vurdu. Nico irkilerek başını sağa çevirdi. Çok rüzgar olmasına rağmen başını sabit tutmak için uğraşıyordu. Kendini zorladı ve önce başını çıkardı pencereden dışarı. Zar zor kafasını yukarı doğru çevirerek geminin üst kısımlarına gözlerini kısarak baktı. Onun iki kat yukarısında en yakın pencere bulunuyordu. Sağ ayağını küçük pencerenin iç kısmına basarken eliyle de geminin üstünde ki çıkıntılara tutundu. Tamamen dışarı çıktığında ayakları pencerede, başı ve gövdesi dışarı da bir vaziyette gemiye tutunuyordu. Hala içeride olan köpek havlayarak ona sesleniyordu sanki.
Tutunduğu yer düz ve kalın yatay bir kısımdı. Eğer kendini zorlarsa oranın üzerine çıkabilirdi fakat tabii ki denize düşme tehlikesini göze alabilseydi. Ve gözü pek kahramanımız bunu elbette yapacaktı. Hala tutunduğu yeri bırakmamasına karşın bir tane elini çekmişti oradan. Olabildiğince eğilerek elini şuan göremediği içerisine doğru uzattı. Köpeğinin patisini hissedince sıkıca tuttu tüylü bacağı ve bütün gücüyle dışarı doğru çekti. Öncesinde deniz üstüne doğru sallanan köpek hemen sonra havaya fırlatıldığını hissetti. Nico onu çektiği gibi kendi boynuna atmıştı. Doğruca Nico'nun sarı kafasından aşağı indi köpek. Nico diğer elini düşmemek için tekrar yatay kısma koydu. Luke bir sıçrayışta Nico'nun kafa kısmından yukarıya çıktı ve yatay kısma ayaklarını bastı.
Nico kendini hazır hissettiğinde tüm gücünü topladı. Ellerini sıkıca bastırarak yukarı sıçradı ve ayakları havada serbest kaldı. Hemen akabinde ayaklarını geminin duvarına sürterek sabit kalmaya çalışırken ellerini ilerletti yatay alanda. Kollarını uzatıp tutundu ve kalın demir göğsüne çarptı. Luke güçlü dişleriyle kavradı Nico'nun gömleğini. O çekerken Nico da kendini yukarı ittiriyordu. Sonunda bacaklarını kaldırıp destek vermesiyle çıkabildi yukarı.
Başta dengesini korumakta zorlandığı için hızlıca geminin duvarına doğru attı kendini. Yere ani bir oturuşla yaslandı duvara. Şimdi uçsuz bucaksız denizi öylece görmüş olması sebebiyle içindeki sıkıntı artmıştı. Oturduğu yerden kalkmadan duvar kısmına doğru dönüp ellerini yere koydu. İki metre yukarıda bir pencere bulunuyordu. Yavaşça ayakları üzerinde doğruldu ve pencereden içeriyi görebilecek konuma geldiğinde durdu.
Pencereden görebildiği kadarıyla sandalyede oturmuş, bacaklarını önündeki sehpaya koyan tombulca, iri yarı, bıyıklı bir adam vardı içeride ve bu kişi okuyucunun tanıdığı Bongrulos'tu. Nico pencere önünde çekildi ve tekrar duvara yaslandı. Luke'a bakarak konuştu. "Camı kırmak için bir şey bulalım." Olabildiğince dikkat ederek yürümeye başladı durduğu alanın üzerinde. Geminin kıç kısmına güç bela ulaştığında dikkatle aşağı atladı. Etrafa şöyle bir göz attı. Dümen başında gemiyi sürmekte olan bir adam vardı. Adam Nico atladığında çıkan sesle irkilerek arkasına döndü. "Sen kimsin?!" diye bağırdı. Fakat onun bir şey yapmasına izin vermedi Nico. Doğruca adamın üzerine yürüdü. Kendisine hamle yapmaya kalkan adamın karnına bir tekme geçirdi. Adamı ters çevirdi, onun vücuduna paralel şekilde durarak eli açık bir halde parmaklarını şah damarına doğru hızlıca vurdu. Yere yığılıverdi dümen başındaki adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesur Nico: Kakodiavor'un Laneti
AdventureDedektif Duprench'in asistanı olan Nico'nun Hollanda'dan, Afrika'dan, Arabistan'dan, Amerika'dan ve daha pek çok yerden heyecan dolu maceraları. Nico arkadaşları dedektif Duprench, kaptan Hartman ve Sander ile aksiyon dolu maceralara atılıyor.