ALTINCI BÖLÜM

123 48 23
                                    

Nora'nın duygu durumu stabil değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nora'nın duygu durumu stabil değildi. Kalkan'ı uyanalı çok olmamıştı, Rora onu resmen mental açıdan taciz ediyordu, koşarak bedenini fiziksel anlamda zorlamıştı ve en kötüsü annesi saldırıya uğrayan bir laboratuvardaydı. Gücünü kontrol edemeyebilirdi ve dikkat çekmeye başlamıştık. Çünkü koşan grup neler olduğunu bilmediği için bizi geride bırakmıştı.

Omzuna dokundum. Tek şansım vardı. Eğer şu an mırıldanarak bile konuşursam Soren'in bize yönelen odağı sayesinde eğitmenler duyacaktı. Zihnine ulaşmak daha kolay bir çözümdü.

Rora, kontrolü ele al. Hasta rolü yap, önce buradan çıkalım.

Tamam.

Nora zaten sınırındaydı, bariyerleri yıkılırken karşı koyacak gücü yoktu. Bedeni titredi, bir anlığına başı dönmüş gibi sallandı. Zümrüt yeşili gözleri açık renkle parladığında ellerini karnına götürüp inledi. Omzundaki elimi bileğine doğru indirdim ve endişe dolu bir sesle "İyi misin?" diye sordum. Soren ve Frejya dışındaki eğitmenler ile Bayan Talia hazırlık yapma amacıyla çoktan gitmişti. O yüzden durumu atlatmak, düşündüğüm kadar zor olmamalıydı.

"Değilim," dedi Rora fakat sesinden dalgalar halinde yayılan güç, Nora'nın çekinik yanını silip götürmüştü. Çok konuşması demek, şüphe çekmek demekti. Bileğini uyarmak için hafifçe sıktım.

"Bekle burada," dedim bizi duyduklarını teyit ederken. "Eğitmenlere haber vereyim."

Onun yere çömelmesine yardım edip duvara yasladım. Ardından koşar adımlarla Soren ile Frejya'nın yanına ilerledim.

"Nora kendini iyi hissetmiyor, revire gitmesi lazım."

Soren'in ifadesi durumdan hoşnutsuzluğu belli edecek şekilde değişti. "Tolerans olmadığını söylediğimi sanıyordum, on turu bitirip gidebilir." Yumruklarım istemsizce sıkıldı. "Yapabilecek durumda değil," diye direttim. İşe yaramayacağını anladığımda bakışlarım karardı. Hiç yapmak istemeyeceğim bir şey yaptım.

"Heyet, Kuzeyden gelen eğitmenlerin bizi ölümüne çalıştırmasına pek sıcak bakmayacak."

Üvey babam Roch, heyetteydi. O yüzden onları tehdit ederken en ufak tereddütüm yoktu. Soren'in bal rengi gözleri öfkeyle açıldı, duyduğu cümleden emin olmak ister gibi bana doğru eğildi. Bir şeyler söyleyecekti fakat Frejya öfke dolu bakışmamızı yarıda keserek araya girdi.

"Sıkıntı yok, arkadaşına revire kadar eşlik et."

Soren durumdan memnun değildi, Frejya tek bakışıyla onu susturdu. Geri kalan yüzleşmeyi izlemek zorunda değildim, hemen arkamı dönerek Nora'ya koştum. Onun çömeldiği yerden kalkmasına yardım ederken öğrencilerden birkaçının itirazını duysam da umursamadım.

Nora her an patlayabilecek bir bombaydı ve onu buradan çıkarmam gerekiyordu.

Rora düşündüğüm aksine bana hiç karşı çıkmadı. Gözlerinin rengindeki değişimi fark etmemeleri için kafasını kaldırmayarak onu yönlendirmeme izin verdi. Koşar adımlarla antreman sahasının kapısına ilerledik. Eşyalarımı alacak zamanım yoktu, kendimizi dışarı attık.

KALKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin