KURTUN GÖLGESİ+18

Köy Hazırlık

Sabah annemin sesiyle uyandım. "Melek kalk artık kahvaltı hazır aynı babası kılık lı" yatağım dan oflayarak kalktim"tamam anne geliyorum." Kalkıp yatağımı düzeltip aynaya baktım halim berbattı her kızın hayli olan bu vücudum yoktu  sınav stresinden baya  zayıflamış tım bu  aralar ama yinede mezuna kalmış tım boyum sa 1.61 di elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim hemen babamın yanına koşa koşa gidip"günaydınnnnn babacimm"babam dönüp yanağımi öpüp" günaydın güzel kızım" gülümseyip yerime geçiyor dumki abim yanıma gelip"günaydın çirkin" dedi içimden orangutan demek vardı ama şuan uğraşıcak halim yoktu annemin masaya gelmesiyle yemeğe başladık.Babam söze girdi "e napalım gidelim mi Rize ye" dedi bunu bizim evde istemicek biri yoktu annem hemen atladı "tabikide gidicez özledum memleketumin kokusunu" sona doğru kayan şivesine hep beraber güldük annem hemen ayağa kalkıp" kalkun da kalkun hazirlanun yarın cikacağuz yola" demesiyle abim "annem ışın lanmayi öğrendiğine göre kalkalım" dedi babam gülüp "tamam tamam hadi hazır lanın yarın çıkarız yola" masada birden herkes kalkınca masayı toplayan seçili kişi ben olmuştum mutfağı hızla toplayıp bulaşık ları koyucaktım ki bulaşık makinesi dolu olduğunu gördün Allah kahretmesin hemen temiz bulaşıkları yerine koyup odama kaçtım. Valizimi çıkarıp kıyafetlerimi koymaya başladım makyaj malzemesi fazla almadim gerek yoktu rizede nereye gidicektim çay toplamaya ondan işime yaramaz di ama yinede yanıma bişeler aldım. Odanın köşesine valizi koyup saate baktım beşe geliyor du biraz kitap okumak istiyor dum en azından zaman geçerdi lise öğrencisini anlatıyor du baya özlemiş tim. Kitap okurken uyuya kalmışım yine ve yine annemin sesine uyandim hemen aşağı inip yemek yedim. Yemeğimi bitirip hemen  odama kaçıp dişlerimi fircalayip uyudum. Sabah babamın odama gelmesi ile uyandım ona gülümseyip "günaydın babacimm" oda aynı şekilde gülümseyip"günaydın meleğimmm" dedi saate baktığım da ondu aşağı inip kahvaltı yı sessiz ve yiyp evi toplayıp son kontrol leri yapıyoduk o sırada saat bir olmuştu bille babamın bağırmasıyla " hadi be hadi geç kaldık iyice" annemde "arabayla gidiyoruz bişe olmaz" diye bağırdı babam yine " ben sürüyorum" die bağırdı annem arabanın kapısını açıp sertçe kapatınca babam yerine sindi buna yanım daki abim kıs kıs gülüyor du buna bende dahildim yolda şelale şarkısını söyle ye söyleye gidiyor duk gecenin karanlığında anca varırdık abim dönüp kafama vurmasıyla cırladim " ne vuruyor sun be orangutan" abimse " sen ne biçim konuşuyor sun benle"diye konuşup bacağımı tutup ısırmaya çalışıyor du babam la annem önden sesizce " yine başladılar"dedi abim "baba bu üvey ya bu çirkin şey sizden nasıl çıktı" diye bağırıp gülüyor du elimdeki kitabi kafasına vurup tabiki de kalın kafalı ya bişe olmaz kitabıma yazık "asıl sen bu zekayla nasıl bu yaşa geldin die bağırdım" bacağımı tutup ısırmaya çalışıyor du hayvan hayla zar zor bacağımı kurtarıp babamın " ikinizide çöp ten aldığım güne lanet olsun"  demesiyle abimde bende babama döndük ikimiz de "öyle olsun baba" dedik abim yine konuşup "bari bunla aynı çöpten almadım de bana nolur"dedi babamla annem kahkaha atıp önlerine döndü ler gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım. Kıpkırmızı gözler bana bakıyordu üstüme geliyordu bu kurttu arkamı dönüp kaçmaya başladım üstüme atlayıp gözlerime bakıyor du Kip kırmızıydı gözleri kan gibiydi kafasını boynuma doğru getirip dişlerini boynuma geçirdi o anda cama bişe vuruldu hava kararmıştı cama  mal abim vurmuştu dışarı çıktım babam yoldaki parçalan mış ceylana bakıyor lardı midem bulanıyor du kafamı uluma sesiyle arkama çevirdim kırmızı gözler bir sürü kurt o an gözlerim kapandı kafamın içinde Bir sürü uluma sesi vardı.

İlk defa yazıyorum yazım yanlışı varsa özür dilerim bakmadan ve okumadan atmak istedim okuyup seven olursa teşekkür ederim.