Ölmek ister insan bazen,
Belki de hep.Ölmek...
Bir kurtuluş mu ölmek,
Olmasa bile eminim ki,
En güzel korkaklık,
En güzel kaçış,
Ne de olsa yâre kavuşmak.Ben de ölmek isterdim,
Peki bana ölmeyi istettiren şey ne?
Boynuma bağlanılan urgan mı?
Ölmek için yalvarttıran bu hayat mı?Hayır, canıma kıymak istemiyorum,
Benim inkisarım,
Ölmek için dua ettiren bu hayata,
Hayatımı bana zindan edenler,
Benim inkisarım size,
Boynuma bağlanılan bu urgan,
Sizsiniz.Hayır, canıma kıymak istemiyorum,
Kıyılır mı ki bir insana,
Ama belli ki bana kıymışlar,
Ki ben,
Ölüme yalvartan bu hayata boyun eğmek üzereyim...***
Evettt, bir şiirin daha sonuna gelmiş bulunmaktasınız.
Nasıl buldunuz?
Duygularınızı, düşüncelerinizi alalım.
Hayır, intihar niyetim yok; önce buna açıklık getireyim. Zaten ben intihar konusunda şair/yazar İsmet Özel gibi düşünüyorum. İsmet Özel bir konuşmasında şöyle diyor:
"40 yaşıma kadar hep intiharı düşündüm, ama 40 yaşımdan itibaren insanların intihar etmeye değmeyeceklerini düşünmeye başladım. Bana göre intihar, geride kalanlara yönelik ağır bir suçlamadır."
Seviliyorsunuz sevgili okuyucularım♥ Çocuk kalın(çocuk ruhlu kalmanız dileğiyle...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHTAN KALEME...
Poesia"Aşk, şiirin bahanesidir." der. Kelebeğin Rüyası filminde... Bu sözü şöyle değiştirmek isterim: "Duygular, edebiyatın bahanesidir." "Duygular, edebiyatın bahanesidir" diyorum çünkü: Nazım Hikmet, Piraye'ye sevdalanmasaydı biz Piraye'ye olan mektupla...