“takılıyor muyuz jennie?”
jungkook’un sorusu ile duraksarken elimdeki törpüyü yavaşlatarak durdurmuş, ardından bacağıma indirmiş ve tırnak tozlarımı üfleyip bakışlarımı onun seksi yüzüne çevirmiştim.
“bilmem, takılıyor olmamızı mı isterdin?”
“yani,” saçlarını karıştırırken gözlerini kısarak “ne olduğumuz belli olsun isterdim.” dedi.
kahkaha atarak masasından indim ve kucağına yerleştim her zamanki gibi.
“bak işte, bundan bahsediyorum.”
“bilmiyorum jungkook, buraya eğlenmeye geldim ama hoşuma gidiyorsun işte. flört ediyoruz falan, bir teklif de almadım üstelik? benden mi bekliyorsun ilk adımı?”
jungkook erkeklik gururuna hakaret edilmiş gibi davranarak kaşlarını çatmış, boynumu sarıp hafifçe sıkarak kendisine bakmamı sağlamıştı.
“ben tehlikeyim diyorum jennie, ateş de diyebilirsin. sen ateşle oynuyorsun.”
sırıttım.
“yanılıyorsun kook, ateş olan benim ve sen benimle oynadığını sanarken yandığının farkından bile değilsin.”
ʚɞ
aralarindaki belirsizligi anlamaniz acisindan kisa ama aciklayici oldu bu bolum 👋🏻
