𝐓𝐨 𝐭𝐚𝐦𝐞 𝐀𝐧 𝐀𝐜𝐤𝐞𝐫𝐦𝐚𝐧 [ 𝐥𝐞𝐯𝐢 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫]

13. Beginnings

Ackerman Günlük Girişi #8
Bir Ackerman'ın içindeki titan kanı,
kişi büyük bir travma, öfke, üzüntü veya tehlike yaşadığında uyanır.
Bu, Ackerman'ın hayatta kalma içgüdüsünü tetikler. Etkinleştirildikten
sonra Ackerman'ın, içindeki titan
kanı tarafından tüketilmesini önlemek için eşini bulması ve onunla bağ kurması gerekecek. Eşi, Ackerman için
bir rezervuar görevi görüyor, onları
insanlığa karşı koruyor ve titan kanının
Ackerman'a hakim olmasını engelliyor. -E. Ackerman

~Flasback

"Yine bize dik dik bakıyor Y/N."
Siz ikiniz daha sonra yapılacak kutlamaya hazırlık olarak ortak salonun
zeminlerini süpürürken Seth fısıldadı. Levi salonun diğer tarafından sana dik dik bakarken kaşlarını çatarak arkana baktın ve görevine dönmeden önce parmağını ona çevirdin.
"Bırak onu. Bir şey yapacakmış gibi durmuyor."

Nefesinin altında mırıldandın. 23.
dış keşif görevinin gerçekleşmesinden bu yana birkaç gün geçti. Isabel ve Farlan'ın devlere karşı hayatlarını kaybettiği gün.

"Gerçekten anlamıyorum. Bizi suçluyor gibi görünüyor ama Komutanı suçlamıyor. Biz sadece emirleri
uyguluyorduk." Seth somurtarak şikayet
etti.

Endişeli arkadaşına bakmak için süpürgeye yaslanıp iç çektin. "Komutan'a asla güvenmedi."
Ona zayıf bir gülümsemeyle söyledin. "Ama bize güvendi ve biz de bu güveni bozduk. Bizden nefret etmesi anlaşılır bir şey. O yüzden bunu görmezden gel ve rahat bırak onu."

Seth hafifçe inledi. "Nefret edilmeye
alışık değilim. Herkes beni sever." Sen ona kıkırdarken o da somurtarak süpürgeyi dikkatsizce yerde sallıyordu. "Nasıl isterseniz Bay Popüler."
Bunu gülerek söyledin.

Levi'nin seni ve Seth'i izlerken attığı özlem dolu bakışı fark etmediniz. Görüntüleriniz onun hafızasında Isabel ve Farlan'ın görüntüleri ile harmanlanıyordu.

~Flasback bitti

"Siz ikiniz dün hangi cehennemde
kayboldunuz?" Hange, Levi'yle ilk
kez birlikte yattıktan sonraki gün
kahvaltıya oturduğunuzda sordu. "Öğle
yemeğinde seni bekledik. Akşam
yemeğinde seni aradık. Zihin bağlantısıyla ilgili teorilerimi seninle paylaşmak istedim, ama seni hiçbir yerde bulamadık."

Sen ve Levi'nin birbirine karıştığı
anıları hatırlayarak irkildiniz. "Ben...
meşguldüm." Ağrıyan kaslarını gevşetmek için kendine bir fincan sıcak çay doldururken mırıldandın. Hange
sana şüpheyle kaşını kaldırdı. "Sen ve Levi birlikte yalnız mı çalıştınız?" Sen çaydan boğulurken Hange fısıldayarak sordu.

"Yine işe yaradı mı?"
Kendinden emin bir şekilde kaşlarını
çatarak dudaklarının koluna dokundun.
"Hangi teorileri paylaşmak istediniz?"
Dün Levi ile aniden ortadan kaybolmanızın konusunu değiştirmeye çalışırken Hange'e sordunuz. "Doğru. Bağlantıyı bir tünel olarak hayal edin. Her iki ucu da insanların, at arabalarının, arabaların ve
atların geçebileceği şekilde açık ve temiz
olmalı." Hange elini sallayarak açıkladı. "Ya tahvil için de aynı şey geçerliyse?"

Hange'yi dinlerken yanağınızı parmak
eklemlerinize yasladınız. "Bağlantının işe yaraması için sen ve Levi birbirinizin
düşüncelerini duymaya istekli olmalısınız.
Eğer bilinçaltında onu engellersen
onun düşüncelerini duyamazsın ve bunun tersi de geçerlidir." Hange sudan bir yudum alarak açıklamayı bitirdi.

"Peki... bağlantıyı nasıl açacağız?" Kaşını
kaldırarak sordun. Ama nasıl engelleneceğiyle daha çok ilgileniyorum. Hange uzun uzun düşünürken sen kendi kendine konuştun.
"Bilmiyorum. Bunun üzerinde deney
yapmamız gerekecek. Kahvaltıdan
sonra düşüncelerini tekrar duydun mu?"
Kafanızda gördüğünüz görüntüleri hatırladığınızda sordu.