𝐓𝐨 𝐭𝐚𝐦𝐞 𝐀𝐧 𝐀𝐜𝐤𝐞𝐫𝐦𝐚𝐧 [ 𝐥𝐞𝐯𝐢 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫]

14. Leather +18

Ackerman Günlük Girişi #9
Yeni kurulan bir bağ hem Ackerman hem de eşi için büyük bir ayarlama olacak. Ackerman, içindeki titan kanı hareketsiz hale gelirken, insan tarafının kontrolü ele almasına izin verirken, bir duygu saldırısı yaşayacak. Eşinin bağdan kazandıkları fiziksel yeteneklere uyum sağlaması gerekecek.
-E. Ackerman

-

"Yn" Siz salondan uzaklaşırken Levi arkadan seslendi. "Kaçma."
Alaycı bir ses tonuyla mırıldandı.
Yüzündeki en büyük sahte
gülümsemeyle onunla yüzleşmek için topuklarını döndürdün. "Kaçmıyorum."
Levi dudaklarının kenarında küçük bir
sırıtışla sana yetiştiğinde dişlerini
gıcırdattın.

"Kaçmıyor musun? O halde neden kahvaltının ortasında gidiyorsun?"
Levi senin gibi bir hanımefendiye yakışmayan tavrına gülerken sen homurdandın. "Ben sadece Petra'yı ziyaret edecektim." Sen de öfkeyle
karşılık verdin, Levi'yi yanında dururken revire doğru yürümeye başlamak için bacaklarını hareket ettirdin. "Neden beni takip ediyorsun?"
Kaşlarını çatarak sordun. Levi içini çekmeden önce sana yandan bir bakış attı. "Çünkü benimle konuşman gerekirken Petra'yla konuşacaksın."
İkiniz köşeyi dönerken elini
saçlarının arasından geçirerek mırıldandı.

"Eğer bazı şeyleri gereğinden fazla
düşüneceksen, benim için de gereğinden
fazla düşün. Senin bağlı olduğun kişi benim. Petra değil. Lanet bir dergi ya da kitap değil."
"Ne yapmam gerekiyor?"
"Bağ hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Seninle mi konuşayım? Ne konuşacağız?
Senin bile bu konuda hiçbir şey bildiğin yok. Biz zaten bir hata yaptık..." Levi'nin ifadesi yaklaşan bir fırtınaya dönüştü.

"Hata?" Somurtkan bir şekilde fısıldadı. Levi düşünceli bir bakışla çevik bir
şekilde sana doğru adımlar attı.
"Biz yattık yn" Koridorlarda aylak aylak dolaşan insanlar fısıldamaya başlarken parmakları hafifçe bileğinizi kavradı. Yoksa bunu birlikte yatarak mı tetikledik? Altında kıvranan görüntülerinizi zihninize gönderirken sesini kafanızda duydunuz.

Onun cesur açıklaması karşısında gözleriniz genişledi, duyup duymadıklarını görmek için yoldan geçen insanlara baktınız. "Sen..." Yakında kimsenin olmadığını doğruladıktan sonra ona dik dik bakmak

"... buraya gel." diye mırıldandın, kolunu çekiştirdin. Tenine dokunmamaya
dikkat etmek, artık bağ sağlamlaştığı
için düşünce alışverişinde bulunmanın ne kadar kolay olduğunun farkındaydın.
Levi kolunu elinden kurtarıp onun yerine parmaklarını seninkilere kenetlerken arkandan sırıttı.
'Ofisim köşede' Onun sesini kafanızda
duydunuz ve arkanıza bakmadan
bile sırıttığını hissedebiliyordunuz.

İkiniz el ele Levi'nin ofisine
doğru yürürken kendi kendinize düşündünüz.
Ona sırıttın ve kapıyı açmak için elini çektin.
Levi hemen arkanızdayken odanın
içinde yürüdün, ortasında durup tüm ofisin ne kadar temiz ve düzenli olduğunu gözlemledin.
Yüzünde inanmayan bir ifadeyle
yavaşça Levi'ye döndün. "Çok garipsin."
İçeri girip odanın köşesindeki
kanepeye otururken konuştun. "Nasıl
bu kadar... düzenli?"

"Ben temizim, Y/N." Bir kahkahayla
cevap verdin. "Birinin bunu yapması gerekiyor." Kanepeye yaslanırken
ona baktın. "Şimdi konuşalım. Bu sefer düzgün bir konuşma olsun." Levi alçak bir sesle, ince ellerini masanın üzerinde kenetleyerek söyledi.
"Daha önce de söylediğim gibi,
konuşacak ne var?" İç geçirerek cevap verdin.

" Duygu eksikliğin mi? Acı mı?
Yani, hiçbir şey bilmediğimizde ne hakkında konuşucaz?" Hayal kırıklığından dolayı kollarını göğsünün üzerinde kavuşturup bağırdın.
"Dün gece." Levi mırıldandı. "Başlangıç ​​olarak bunun hakkında konuşalım." Onun müdahaleci bakışlarıyla karşılaşmamak için Levi'nin penceresinden bulutları izleyerek kuru bir şekilde yutkundun.