Mattheo Riddle; Fake Lover

Slumber Party

Seçmen Şapka: Umm, bir Black daha! Çok kurnazsın ve akıllısın, adaletlisin de... seni hangi binaya koysak?...
SLYTHERİN

Harry-Ron: NE!?!

Yn: Ah, bir yanlışlık olmalı, hayır!McGonagall: Lütfen masanıza ilerleyin bayan Black.

Yn: Peki efendim.

Slytherin masasına doğru gidiyordum. Draco Harry'e bakarak kahkaha atıyordu.

Draco: Noldu Potter? Kardeşin bir Slytherin mi çıktı?

Harry ise ona göz devirip masasına geri dönmüştü.
Yn'nin kötü biri olmadığını biliyordu daha doğrusu sanıyordu.(uuu spoilerr)

Regulus: Slytherin'e hoşgeldin Black.

Ona nazikçe gülümsedim ve diğerleriyle tanışmaya başladım.

Thedore: Theore Nott. Umarım Slytherin'deki birinin Gryfindoor'larla konuşmaması gerektiğini biliyorsundur.

Yn:Gerçekten mi? Oysaki böyle bir kural olmadığına eminim?

Hafif göz devirip sırıttığını gördüm. O sırada Lorenzo konuştu

Lorenzo: Zaten tanıştık ama neyse, Lorenzo

Mattheo:Mattheo Riddle güzelim(yn sizsiniz yani üstünüze alınabilirsiniz hxhxhşd) ve bu da sevgili abim Tom.

Astoria(Mattheo'nun exi): Kafanıza göre yeni gelen her sözde Slytherin'li bulanıkla konuşacak mısınız?

Yn: Bulanık mı? Herkesin bir Black'in bulanık olmadığını bildiğini düşünüyordum.

Astoria: Ahh, soyadını sen seçmedin değil mi? Yani bir bulanıksın. Bu kadar basit bir kimya aslında :)

Yn: Ow, akıl seviyeni şimdi anladım.

Mattheo: Cidden mi Astoria? Bir Black'e bulanık dediğime göre... Ve bu arada gerçekten salakmışım. Seninle sevgili olduğum için.
Ben Astoria ile kavga ederken Pansy adındaki bir kız geldi.

Pansy: Hey Çocuklar! Yeni kız değil mi?

Yn:Evet, öyle. Ben Yn, Yn Black.

Pansy: Pansy Parkinson. Tanıştığıma memnun oldum Yn.

Yine gülümsedim ve oda numaramı öğrenmek için Dumbledoor'un yanına gittim.

Yn: Merhaba profesör, oda numaramı öğrenmek için gelmiştim.

Dumbledoor: Ah, tabi. 193 numaralı odada kalıyorsun.

Yn: Teşekkürler profesör :)

Odama çıktım ve henüz dağınık olan eşyalarımı düzenledim. 2 yatak vardı ki bu da oda arkadaşım var demekti.

Biraz odayı inceleyip orada vakit geçirecektim. Ve sonra Harry'lerin yanına inecektim.

Bir anda kapının açıldığını fark edince bunun odada kalan diğer kişi olduğunu anladım. Pansy'idi.

Pansy: Oh, selam Yn. Galiba burası artık ikimizin odası?

Yn:Evet sanırım.

Pansy: Erkeklerin yanına gideceğim, gelmek ister misin?

Yn: Şey aslında Har-

Pansy: Yaşasınn! Yani geliyorsun

Diyip elimden çekiştirince onunla gitmek zorunda kaldım.

Theo: Selam hanımlar, naber?

Yn: İyi sayılır.

Regulus: Yn, biraz konuşabilir miyiz? Lütfen...

Yn: Tabi

Regulus'un yanına gittim ve soyadım hakkında konuştuk. İkimizin de soyu aynı yerde bağlanıyordu. Yani kuzen sayılırdık.

Tekrardan grubun yanına gittik.

Draco: Ee, Yn? Harry'lere nasıl katlanıyorsun?

Yn: Sen nasıl katlanıyorsan ben de o şekilde...

Draco: Harry ile kardeş gibi bişey değil misin? Senin gibi birinin onun peşinden koşması gerekmez mi?

Yn: Euw, tabiki hayır.

Herkes Harry ile aramın çok iyi olduğunu, onu çok sevdiğimi düşünüyordu. Harry bile. İşin aslına bakılırsa böyle değildi. Öz babam bile onu benden daha çok seviyordu. Herkesin Harry'i sevmesi gibi. Bunu daha önce kimseye anlamamıştım.

Bunları düşünürken bir anda biri saçımı çekti. Arkama baktığımda orada Astoria vardı. Yine nereden çıkmıştı?

Yn: Senin benimle olan sorunun ne? Ha?

Astoria: Sorunum değil sorun diyelim çünkü bu sensin ayrıca canım sıkıldı.

Yn: Öyle mi? Canının sıkıntısını gidermemi ister misin?

Astoria: Neden olmasın bulanık?

Tam o an suratına yumruğumu geçirdim.

Yn: Bence çok eğlenceliydi. Sence?

Kahkaha atmıştım Astoria dışındaki herkes de bana katılmıştı.

Draco: İşte bu Harry'nin kardeşi değil de Slytherin'deki birinin ruhu;) İyi hareketti.

Yn: Teşekkürler Draco. Aa ve aynı zamanda, Harry yine abartmış

Draco: Bu sefer hangi konuda?

Yn: O kadar da kötü değilmişsin .

Bu dediğime karşı sırıttı.

Pansy: Ee bugün tanışmak için odamda pijama partisine ne dersiniz?

Hepsi Pansy'nin bu dediğini onayladı.

Pansy: O zaman bizim odamızda ama bence risk alalım ve gece gizlice yapalım ne dersiniz?

Yn: Bana uyar, peki biraz eğlence için bir kaç içecek?

Theodore: İyi fikir ama onları nasıl içeri sokmayı düşünüyorsun?

Yn: Hey, sanırım bunu halledebilirim Theodore

Theodore: Pekala, öyle diyorsan. Bu arada Theo de

Yn: Oh, tamam.

Akşam 23.00'da

Pansy: Ee, Yn?

Yn: Efendim?

Pansy: İçecekleri halledebildin mi?

Yn: Hallederim dediğim her şeyi yaparım.

Dedim ve çantamdan içecekleri çıkardım.

Pansy: Wow, bunu beklemiyordum.

Biraz aramızda sohbet etmiştik ve diğerleri gelmişti. yiyecekleri hazırlamaya başlamıştılar. Ve bende içecekleri. Onları hazırlarken mutfakta yalnızdım. Mattheo yanıma geldi. Ve bana doğru masum bir bakış attı

Bir bölümün daha sonuna geldikkk. Umarım beğenirsiniz. Birazdan da karakterleri atarımm.İyi okumalarrrrrr💙