5. Bölüm "İkinci Şans"

13 3 0
                                    

HANIMLAR BEYLERRR!

HEPİNİZE YENİDEN MERHABAAA!

HİKAYELERİ ÖZLEDİĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM:)

GELECEK GELECEK MERAK ETMEYİNNN:)

HADİ O ZAMAN YENİ BÖLÜMÜMÜZÜ OKUYALIM HEMEN!
___________________________________________

BÖLÜM 5
“İ K İ N C İ  Ş A N S”

Kaybetmeyecektim onu, yapamazdım. Uykusuz gecelerimden sonra anladım ki Başak’ı hayatımdan çıkarmak en büyük hatam. Ah aptal kafam! Ne diye uyuyorsun bu aptal insanlara! Hiç mutlu değildim, yediğim yemeğin tadını, soluduğum havanın anlamını çözemiyordum. Hayata küsmüştüm sanki. Evet Başak’ı henüz yeni tanıdım ama çok önceden tanıyormuşum gibi. Belki de her şey bir rüyadır ve Başak benim gerçekten gördüğüm ve tanıdığım birisidir. Hadi bir umut, hadi.

Karar verdim, onu arayacaktım. Eylül saçmalama, kız kendini böyle mi affettirmeye çalışıyorsun?  Affettirme değil! Bana sadece ikinci bir şans vermesi için benim ona adım atmam gerekiyor. Sürekli o bana karşı adım attı, şimdi sıra bende!

Mesajlar kısmına onun sayfasına girdim, işaret parmağım arama yerine yavaş yavaş gitse de bunu istiyordum. Madem sesimi duyacaktı ve buna izin vermedim, şimdi yeniden şans istiyorum. Bastım.
Ama aranmıyordu, bir daha denedim. Olmuyordu! Biraz daha denemekten zarar gelmezdi. Defalarca aradım. Gözümden istemsizce yaş akıyordu, aramalarımı görüyor ama cevap vermek istemeyecek kadar nefret ettiğini hissediyordum benden. Hadi Başak n’olur aç şu telefonu n’olur! Hayır! Hâlâ açmıyordu. Telefonu bir kere bırakıp ağlamaya devam ettim, dizimi karnıma doğru çekip sessiz bir şekilde ağlamaya başladım. Tek arkadaşım vardı, onu da kaybettim galiba. Hak ettiğim buydu zaten.

Hayır vazgeçmeyecektim, açana kadar arayacaktım! Telefonumu tekrar elime aldım ve aramaya başladım. Çalıyor çalıyor... Ekranda Başak’ın profili gözüktü! Açtı mi yani! Çığlık atmak istiyordum ama şuan sırası değildi.

“Başak! Dinle beni!”
Ağlamamı durduramamıştım.
“Ben çok büyük bir aptallık ettim,
biri geldi ve aklımı çok fazla
karıştırdı. Geçmişimin içine atıp boğdu beni.
Ben sadece sana güveniyorum burada,
gerisi sahte gibi geliyor.
Bu yüzden gitme Başak n’olur”

Telefonun diğer ucundan sesi gelmişti...

“Sesin..” dedi sadece, derin bir nefes alıp verdiğini duymuştum.

“Neden beni bu kadar çok
sevdin ki?”

Bu sebebi olmayan bir sonuç gibiydi,
seni sebepsiz bir şekilde arkadaşım olarak
gördüm ve sevdim Başak... Ama anlayamıyorsun...

“Anlamıyorsun, ne hissettiğimi anlamıyorsun. Bir aptallık yaptım, insanların aptalca
sözlerine inandım. Ama anladım ki
kimseye değil önce kendime
inanmam gerekiyormuş.
Beni affedebilecek misin?”

Hemen affetmesini beklemiyordum, ama içindeki umudu yeşertecek bir kelime veya bir cümleye ihtiyacım vardı...

“Sen haklıydın, daha iyi
arkadaşların olabilir telefonun
ardındaki birinden daha iyi olurlar en azından.”

Mesafelerin MucizesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin