Neden?

9 3 0
                                    

Akşam her kes evine geçmişti. Leyla yatağında oturmuş başını yatak başlığına yaslamış aklında ki düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordu ama nafileydi. Her düşündüğü şeyde Emir aklına geliyordu. Derslerimi düşüneyim diyordu aklına Emir için yazdığı ders notları geliyordu. Okulu düşüneyim diyordu aklına Emirle okulda olan anıları geliyordu. Ailemi düşüneyim diyordu ailesi ne zaman kavga etse kaçtığı parkta Emiri gördüğü aklına geliyordu. Evet doğruydu o parkta 1 kere değil bir çok kez karşılaşmışlardı. Emire ne zaman sorsa sevgilisini görmeye geldiğini yada başka bir sebepten burdan geçtiğini söylerdi. Ama bir kere olsun senin için geldim Leyla demezdi. Neden?
Kırgındı Leyla. Çünkü Emire karşı olan hisslerinde kendini suçlu hiss ederdi hep. Ama şimdi düşündüğünde 2 aydır Emirden kaçmaya çalıştığını ama Emirin sanki inatla daha çok yaklaştığınının şimdi farkına varıyordu.
Gözünden bir damla yaş istemsizce süzülürken cebinden telefonunu çıkardı. Aramalar kısmına girip yine Aseli aramak istedi. Yine ona Emir diye ağlamak istedi. Ama olmadı aklı bunu düşünürken kalbi engel oldu arama kısmında Aseli aramak için A değil Emiri aramak için E ye tıkladı parmakları. Çıkan ilk isimi hiç düşünmeden aradı Leyla. Çünkü biliyordu düşünürse yapamazdı. Telefon 3 cü çalışa açılırken Emirin sesi geldi hemen. "Leyla?" dedi ama herzaman ki ses tonu değildi bu farklıydı. Sarhoş gibi...
Leyla bütün kırgınlığının, kızgınlığının aksine o olduğunu belli edecek birşey söyledi. Alo demedi, efendim demedi, onun yerine sesini neşeli ve tatlı çıkarmaya çalışarak "buyrun benimm" dedi Emirin dayanamadığı ses tonuyla. Nefes sesi geldi karşı taraftan o esnada. Güldü diye düşündü Leyla. Onun söylediği birşeye güldü dudakları kıvrıldı kesin şimdi diye düşündü gözleri kısıldı, aklına Emirin yüzü geldi o an. Gülünce kısılan gözleri kıvrılan dudak kenarı. Evet Leyla bunları ezberlemişti. Bu 2 ayda Emirin bütün tepkilerini üzüntüsünü, sevincini, mutluluğunu, şaşkınlığını hepsini izlemişti. Leyla Emiri ezberlemişti...
"Naber? Nasılsın? Nerdesin?" diye sordu Leyla yine aynı ses tonuyla. Cevap vermedi Emir içli bir nefes verdi yine. Dayanamadı Leyla saklayamadı daha fazla üzüntüsünü, kırgınlığını. "Emir" dedi üzüntüsünü sesine yansıtarak. Emir kalbinin ezildiğini hiss etti o an o ses tonuyla. "Emir sana ölsün" dedi iyice sarhoş olmuşken.
İçi eridi Leylanın sesi titredi bir anlık "nerdesin?" Emir cevap vermek için ağzını açmışken arkasında olan bakkaldan gelen şarkının sesiyle gülümsedi Leyla.

Ben birkaç parça anıyla
Sarhoş oldum bugün
Ve mutluluğum kaldı
Dağlar ardında...
Çünkü yoksun yanımda
Neyleyim İstanbul'u
Sonbaharda?

Bişey demeden telefonu kapattı ve yatağından kalktı Leyla hemen. O söylemesede anlamıştı nerde olduğunu. Çünkü gecenin bu saatinde bu şarkıyı yüksek sesle açıcak nadir insanlar vardır. Mesela bakkal Hüseyn amca gibi:)
Ablasına baktı uyuyordu. Odasından çıkıp salona göz attı Babası televiziyon izlerken uyuya kalmıştı koltukta, kapıya doğru ilerledi kapıya yaklaşmışken mutfak kapısından başını uzatıp mutfağa baktı annesi yoktu uyuduğunu anladı ve kapıya geldiğinde sessiz ama hızlı hareketlerle spor ayakkabılarını geçirdi ayağına ve vestiyerin aynasından kendi yansımasına baktı kısa bi an. Saçları dağınık topuzdu gözlüklerini takmamıştı kombiniyse sadece krop ve eşofmandı klasik ev haliydi bu onun. Gözlük olmadığı için çökmüş göz altlarına baktı kısa bir an Leyla sonra vestiyerden ceketini alıp sessizce evden çıktı hemen.

(Kombin bu ama şapka yok)O parka geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kombin bu ama şapka yok)
O parka geldi. Evet Leyla'nın Emire ilk kez farklı gözle bakmaya başladığı o parka...
Yanılmamıştı. O şarkı Hüseyn amcasının bakkalından geliyordu zira şu anda çalıyordu aynı şarkı.

Göz görmeyince gönül katlanır derler
Ondan biraz uzak olsam yeter
Ama hiç yanlız bırakmaz anılar
Çünkü en çok mesafeyi severler
Ben birkaç parça anıyla sarhoş oldum bugün
Ve mutluluğum kaldı dağlar ardında
Çünkü yoksun yanımda
Neyleyim İstanbul'u
Sonbaharda?

Yanağına gözünden bir damla yaş süzülünce hep oturup ağladığı banka ilerledi. Emiri gördü o an arkası dönüktü ona ama o bankta oturuyordu. Üstelik içiyordu. Kalbi sızladı Leyla'nın. Neden içiyordu? Yaşı reşit değildi içmek için, yaptığı yanlıştı kızdı Leyla. Adımlarını hızlandırıp bankın arkasında durdu. Geldiğini hiss eden Emir gözlerini kapattı derin bir nefes çekti içine gülümsedi ama bişey demedi. Yanına geçti Leyla oturdu usulca bacaklarını da banka koyup kendine çekti. Aralık ayındaydılar hava soğuktu ve Leylanın şuan üstünde krop vardı üstünde ki ceketi bile ısıtmıyordu onu. Kısa bir an konuşmadı ikiside sustu. Sonra Leyla dayanamayıp derin nefes aldı ve hayla gözü kapalı olan Emire çevirdi bakışlarını izledi uzunca ve hayla bakkaldan gelen şarkı sesine lanet etti. Başka şarkı mı yok be Hüseyn amcam diye geçirdi içinden. Ona dönen gözleri hiss eden Emir usulca açtı gözlerini Leylaya çevirdi bakışlarını. Yutkundu Leyla sonra yine gün boyu herşeye verdiği o soruyu bu sefer Emire verdi. "Neden?" sustu Emir konuşmadı sadece gözlerine bakmakla yetindi. Ama Leyla sakin kalamadı zira Emirin diğer yanında olan şişe sinirlerini zıplatıyordu. Ayağa kalkıp şişeyi aldı bi hışımla ters çevirirken şişe boşaldı. Şişeyi banka vurmaya başladı Leyla. Ve lanet etti bu içki şişeleri neden bu kadar zor kırılan oluyordu ki?. Gün boyu dindirmeye çalıştığı öfkesini,kırgınlığını daha fazla saklayamamıştı. Şişeyi banka vururken bağırmaya başladı Leyla. Gün boyu aklında ki bütün düşüncelerine tercüman olan o soruyu sorarken. "Nedennn? Nedennn? Nedenn lannn nedennn nedennn?" diye sesi yükseldi gözleri dolmuştu Emir oturduğu banktan kalkıp Leylayı tutmaya çalıştı. Ama nafileydi Leyla sinir krizinde gibi bağırıyordu elinde salladığı içki şişesi yarım-yamalak kırılmıştı. "Leylaa Leylaaa dur durr" dedi ama durmadı Leyla. "Aklına geldim mi bir kere Emir yaaa?" "Bir keree bu kızz neden böyle bakıyor diye düşündün mü yaa? Sordunmu hiç kendinee nedenn?" diye sesini yükseltmişti. Ağlıyordu artık göz yaşları ondan bağımsız akıyordu. Bağıra-çağıra şişeyi hayla sağa-sola sallıyor param-parça etmek istiyordu. Sona doğru bağıran sesi kısılmıştı artık çökmüştü. Nihayet zoraki şekilde tutmayı başarmışı Emir Leylayı bir şekilde. Bankın bir ucuna içki şişesinin kırıkları dağılmışken Emirin oturduğu kısım temizdi. Oturttu Leylayı sakince, önünde dizlerinin üstünde dururken. Avuçlarının içine aldı Leyla'nın yüzünü. Yanaklarını sildi usulca. "Özür dilerim" dedi sesine yansıtdığı hüzünle. Leyla cevap vermedi "özür dilerim şerefsiz olduğum için özür dilerim karşında başka bir kadınla aşk yaşadığım için." Yüzünde ki ellerini Leylanın titreyen ellerine indirdi ve tuttu sıkıca. "İlk günden beri beklediğim aşk sensin Leyla ama ben kabul etmek istemedim olmaz dedim Taner öğrenirse öldürür beni dedim" derin bir nefes verdi bu noktada. "Sana adım atamadım yapamadım Leyla".Ağlamaktan kızarmış gözleriyle baktı bu sefer Leyla Emirin gözlerine "korkaksın. Sen sadece kendini düşünen bir korkaksın Emirr ya benn sırf sevgilin var diye kaçtım senden yaa. Ama sen inatla geldinn yakamı bırakmadın boğdun beni Emir..beni anılarla boğulmaya mahkum bıraktın". Konuşmadı Emir sadece kendine çekip sarıldı saçlarını öptü usulca. Gözlerini kapattı Leyla ağladı bir süre Emirin göğsünde. Bir süre sonra ağlayışı içli nefes vermesine dönüşünce sakinleştiğini anladı Emir. Saçlarını öptü yine "özür dilerim" dedi yine öptü. "Özür dilerim Leyla evet belki özürün bir anlamı yok olan oldu diyeceksin ama özür dilerim". Başını göğsünden kaldırıp avuçlarını yanaklarına koydu yine. "Sana yemin ederim bugüne kadar yaşattığım hüznün 2 katı mutluluk yaşatırım sana. Yeter ki sen affet nolur yalvarırım Leyla. Yeter ki beni affet".

Sabah...
Başının ağrısıyla uykusundan uyanan Emir algılayamadı nerede olduğunu birkaç saniye. Gözlerini güneşin ışığıyla tamamen açarken etrafına baktı. Parktaydı. Dün içtiği şey yüzünden kafası hayla bi hayli güzeldi. Kucağına çevirdi bakışlarını. Başını onun dizlerine koyup uyuyan bir adet Leyla ile dün yaşadıkları geldi aklına. Kavga ettikten sonra yine ona sığınıp kucağında uyumuştu Leyla. Kendine sövdü bu noktada. Dün yanında Leyla ağlarken eli-kolu bağlı gibi durmuştu ağlama dememişti, ağlamasına izin vermişti. Kötü hiss etti kendini taa ki kucağında ki Leylanın başı hareketlenene kadar.
Gözlerini açtığinda gördüğü bedenle kendisine geldi Leyla. O Emir gibi sarhoş değildi ayıktı ama sanarım şuan aşk sarhoşu olmuş gibiydi...
_________________________________________

Hello bebeklerr
Beğendiniz mi bölümü?
Umarım beğenmişsinizdir:)
Canlarım sizden ricam lütfen okuma sayısıyla oy sayısını aynı yapa bilirmiyizz:(
Sadece 1 saniyenizi alır arkadaşlar lütfen emeğe saygı:)
Oy ve yorum yapmayı unutmayınnn
İzlemede kalınn💕

Bizim 5-liHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin