"Ya ders bitti sonunda." Kafamı sallayarak Jessica'yı onayladım. "Eveet ya, bayılcaktım. Mimarlık okumak harbi emek istiyor. Ne varki son senemiz." dedim bir yandan yürüyerek. "Harbi ya, birkaç sene daha çekemezdim heralde."
En yakın arkadaşım Jessica ile birlikte dersten çıkmış Monaco sokaklarında yürüyorduk.
"Çok acıktım ben ya, hadi birşeyler yemeye gidelim." Dedim karnımı ovuşturarak. "Gel şuradaki çin lokantasına gidelim." Biraz ilerdeki büyük çin lokantasını gösteriyordu.
"Kurt gibi açımm."
Birlikte restoranta girdik. Çok kalabalık değildi çoğu kişi tek başına oturuyordu. Bizde boş masalardan bitine oturduk ve menüyü kurcalamaya başladık.
Kol saatimden saate baktım ve yarışın başlamak üzere olduğunu fark ettim.
"Aman tanrım. Miami yarışı başlamak üzere."
Hemen telefonumdan Sky Sports'u açtım ve yarışı izlemeye başladım.
"Ahh, Anna senin bu Formula 1 sevdan ile başımız dertte." "Pardon Jess hanım ama sizin Carlos Sainz takıntınızı ne yapacağız?" Diyerek ona sorgulayıcı bakışlar attım. "Canım o çok başka bir konu. Aynı senin için Charles gibi." Dedi bilmiş bilmiş ama galiba haklıydı.
Ona göz devirip bir yandan da siparişimi verdim. Körili tavuklu noodle yiyecektim. Jessica ise kendine soya soslu mantarlı bir noodle sipariş etti.
Yarışta Max Verstappen pole pozisyonundan başladı.
Bir yandan yemeğimi yiyor, bir yandan da yarışı izliyordum. Artık Norris'in fist win almasını istiyordum. Ve tabiikiii Charles'ımın podyum yapmasınııı. Ve bu iki isteğimde gerçekleşti. Lando sonunda ilk birinciliğine kavuştu ve Charles'ım podyumdaydıı. Sevinçten biraz çıldırmış olabilirim. Restaurantdaki herkes bana garip garip bakıyodu. Ama kimin umrundaki sonuçta bu hatasonu Hollanda Marşı dinlemek zorunda değilim ve sevinmek benimde hakkım.
"Sen asla iflah olmazsın Anna."
"Konu Formula 1 olunca galiba haklısın." Diyetek sırıttım.
Yemeğim zaten çoktan bitmişti. Restaurantdan çıktık.
"Jess lütfen go kart a gidelim, lütfenn." Diyerek biraz duygu sömürüsü yaptım Jess'e. Mükemmel bir yarıştan sonra eğlenmek istiyodum.
"Tamam hadi gidelim." Dedi. Ben ona şaşkınlıkla bakıyordum çünkü bu kadar kolay ikna olmasını beklemiyordum.
Koluna girdim ve go kart pistine doğru yürümeye başladık.
Uzun bir yürüyüşün ardından vardık.
Kasklarımızı takıp akrabalarımıza bindik. İşte şimdi de benim yarışım başlıyordu. Bir Max Verstappen özgüveni kapladı içimi. Jessica ile bir bakıştık ve yarışmaya başladık.
Kendisi benim kadar uzman olmadığı için bariyerlere girip duruyordu.(Charles Leclerc 😭😭)
Ben ise keyifli keyifli turumu tamamladım.
"Tamam benden bu kadar hadi gidelim." Dudağımı bükerek Jess'e baktım.
"Ama, ama-"
"İtiraz istemiyorum."
Birlilte bir taksiye binip evelerimize geçtik.
İlk önce o arabadan indi sonra ben.
Evime ulaştığımda kendimi yatağıma attım. Mütevazi bir evim vardı. Açık renkli mobilyalarla dizayn etmiştim.
"Evim, evim, güzel evim!"
Üzerimi değiştirdim ve dişlerimi fırçaladım.
Çalışma masama oturup birkaç çizim işimide hallettikten sonra kendimi yatağa attım.
Uzun bir gün olmuştu.
💤💤💤
☾ ⋆*･ﾟ:⋆*･ﾟ:⠀ *⋆.*:･ﾟ .: ⋆*･ﾟ: .⋆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu fotoğrafıda şuraya koyayim. Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuzzz???
