Ömer- Barış
Ömer:
Nerdesin?
『17.44』
Barış çevrimiçi
Barış yazıyor...
Barış:
Üzgünüm, yeni gördüm mesajı
Ders çalışıyordukta
Ömer:
Sorun değil
Eğer işin varsa bilmeyeyim, devam et sen
Barış:
Yok
Yani var ama önemli değil
Çok az kaldı
Ömer:
Anladım
Neye çalışıyorsun
Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Barış:
Yok hallettik biz
Şimdi ufak tefek kısımları kaldı
Ömer:
Tek değil misin?
Barış:
Melis, ben ve Semih ortak ödev aldık
Onu yapıyorduk
Ömer:
Semih//
Allah'ım sabır ver//
İyi ben sizi almaya geleyim
Nerdesiniz?
Barış:
Ah gerek yok bizim evdeyiz zaten
İşimiz bitsin Melis gelir
Ömer:
Sizin evdesiniz?
O lavukla//
Ben de geliyorum
Barış:
Senin ağzın ne der?//
Yani Melis için geliyorsan zahmet etme ev yakın zaten
Ömer:
Melis için değil senin için geliyorum
Özledim seni
Hem de arkadaşınla bir kaynaşalım//
Gelmeyeyim mi?
Barış:
Gelme diyen en adi şerefsizdir//
Gel o zaman
Ben de seni özledim
Barış Çevrimdışı
Ömer:
Yarım saate ordayım
Ömer Çevrimdışı
...
Odada ki gerilim elle tutulur hale geldiğinde endişeyle Melis'e baktım. Onunda benden kalır yanı yoktu. Ömer geldiği andaher ne kadar tatlı olsa da içeri girdiğinden beri aşırı sinirli bir hal içerisinde, bizi izliyordu. Daha doğrusu Semih'i. Zavallı çocuk kafasını kaldırmaya bile cesaret edemez bir hal almıştı.
Boğazımı temizleyerek dikkati üzerime çektim. Ömer'in çatık kaşları bana dönünce düzeldi, sinirli hali bur anlığına yok oldu. " İçecek bir şeyler ister misiniz?" Aklıma gelen ilk şeyi söylediğimde Semih uzun bir aranın ardından ilk defa konuştu. " Bana bir bardak su getirsene yavrum." Ömer ona hiddetle döndüğünde kısıkça ekledi,
" Soğuk olsun." Onu kafamla onaylayıp Melis'e döndüm. " Meyve suyu varsa çok iyi olur." Onu da Kafamla onaylayıp bu sefer Ömer'e döndüm. Hâlâ sinirli gözlerle Semih'e baktığını gördüğümde bu sefer benim kaşlarım çatıldı.
Ayağa kalkarak onun yanına adımladım ve dikkatini tamamiyle üzerime aldım.
" Bana yardım eder misin?" Cevap vermesine fırsat vermeden Onu kolundan mutfağa sürüklemeye başladım. Mutfağa vardığımızda onu boş sandalyelere yöneltip dolaba ilerledim, içinden şu ve meyve suyunu çıkardım. " Niye böyle davranıyorsun?" İçecekleri bardağa doldururken konuştum. "Nasıl davranıyorum?"
Ömer'in umursamaz sesiyle elimdekileri bırakarak ona döndüm. " Semih'e olan tavırlarından bahsediyorum, bir sorun mu var?" Ömer kısaca beni süzdü yüzünde sinirli bir ifade vardı. Ayağa kalkarak bana doğru adımladı ve tam karşımda durdu. " Onunla bir problemim olması canını mı sıkıyor?" Oma doğru bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattım. Kollarımı boynuna dolayarak kendime çektim. Bunu beklemiyor olacak ki kaşları gevşedi ve dudağı aralandı.
" Arkadaşlarımla aran iyi olsun istiyorum sadece" şaşkınlığı üzerinden attığında ellerini belime dolayarak üst vücudumuzu birleştirdi. " Ondan hoşlanmadım, başkalarıyla arkadaşlık kursan olmaz mı?" Kafamı hafifçe eğerek, " Semih benim yakın arkadaşım." Ömer derin bir nefes alarak kafasını boynuma dayadı. Boynundaki ellerimden birini çekerek saçlarına daldırdım. " Gözüme çok batarsa döverim." Oldukça net gelen sesiyle duraksadım. " saçmalama." Sadece omzunu silkti ve beni kendine daha fazla bastırarak öpmeye başladı.
Kafamı geriye atarak ona daha fazla alan tanıdım. Elleri yavaş yavaş sırtımı okşuyor, dudakları boynumu adeta yiyordu. Baldırlarımdan tutarak beni tezgaha otutturdu. Kalbimin atışı her saniye daha hızlı bir şekilde atmaya başladı. Boynumdan ayrılıp dudaklarıma yöneldi. Ellerinden biri üstümdeki kıyafeti üste doğru sıyırdı ve ufak ufak oksamaya başladı. Diğer eli beni kışkırtmak ister gibi kasilarıma yakın yerlerde geziyordu.
" Barış ben çı-" Semih'in içeriye girmesiyle Ömer hızla üzerimi düzeltti ve beni yere indirdi. Semih arkasını dönmüş, gözlerini iyice kaplamıştı. Sanki ortada bir şey kalmış gibi. " Beni Sevgi çağırdı gidiyorum. Onu haber verecektim." " Anladım, sorun değil. Sonra görüşürüz." Sonra kısaca baş selamı verip evden çıktı.
" Sevda kim?" Ömer'in sorduğu soruyla dudaklarım kıvrıldı. Elime meyve suyunu alarak ona döndüm. " Sevgilisi. Yaklaşık dört yıldır falan çıkıyorlar." Ona tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülümseme sundum ve bir şey demesine izin vermeden arkamı dönüp mutfaktan çıktı.
☆
Bölüm sonu
