Kötü Adam Zenginliğini Saklıyor

21 Bölüm

-

Ben tedirgin olmadan konuşmaya devam ederken ağabeyim ağzını kapalı tuttu.

Evet, çünkü ben kabadayı gibi davranıyordum... Bu kişi de pek mantıklı değil.
Eğer eskisi gibi olsaydı, ağabeyim beni bu kadar kışkırtmış olsaydı, hemen yoluma devam ederdim. Ama artık o kadar aptal değilim.

"Majesteleri Prenses Vivian sizi neden davet etti? Neden saraya gittin?"
"Sana söyleyemem."
"Ne yapıyorsun..."
"Eğer sana söyleyebileceğim bir şey olsaydı, daha önce sorduğunda bunu yapmaz mıydım?"
"..."
"İmparatorluk sarayının işi. Kardeşim de dikkatsizce ağzımı açmamam gerektiğini biliyor."

Majesteleri cilt sorunları nedeniyle kendini prensesin sarayına kilitlemişti ama ilgili kişi bunu söylememişken benim bir şey söylemem mümkün değildi.

"Doğru, ne tür numaralar kullandığını bana söylemeyeceğine eminim."

Ama Jiksen birader ikna olup geri adım atmak yerine benimle dalga geçti.

"Seni uyarıyorum. Veliaht prensesin koltuğu sana uygun değil, bu yüzden rüyandan uyan. Veliaht prensin yanındaki koltuk boş olduğu için evli olmayan bir hanımın imparatorluk sarayına gitmesi dedikoduları yayılmaya başlayacak, o yüzden dikkatli olun."

Veliaht prensesin koltuğunun peşinde olmadığımı söylesem bile dinlemezdi.

"Çok zekisin. Bu yüzden mi Lilika'nın Sör Vieira ile buluştuğu gerçeğini görmezden geldin?"

Omuz silktim.

"Ben ve Lilika ikimiz de senin kız kardeşiniz ama sen sadece beni önemsemiyor musun? Lilika üzgün olmalı."
"Böyle saçmalıklarla konuyu değiştirmeyin. Böyle kurnazca şeyler söylemeyi nereden öğrendin?"

Kardeşimin bir an rahatlamış gibi görünen yüzü yeniden şiddetle buruştu.

"Yeter, Majesteleri Prenses Vivian'la bir daha tanışma. Sorun yaratacağınız çok açık. Bunu geçmişte kötülükler yaptığın için söylemiyor muyum?"

"Eğer söyleyeceklerin bu kadarsa şimdi kapıyı kapatır mısın? Çığlık attığın için başım ağrıyor. Bugün biraz meşgulüm."
"Artık seninle konuşmak istemeyen benim. Ama yapacak işlerin var diyerek aynı yalanları söylemeyi bırakmayacak mısın? Sana bakmayan bir adamın peşinden koşamazsın."

Ben de buna ne diyeceğimi merak ediyordum ama Kardeş Jiksen odadan çıkmak üzereydi, bu yüzden çenemi kapalı tuttum.

Benim soyumdan olan ama ailem gibi davranmayan bir insan.
İstediğin kadar havladıktan sonra çekil yüzümden.

"Çok güzel terk edildin. Ne yapıyorsun, kimseyle tanışmadan odanda tıkılıp kalmışsın... Ah, ama Lilika'yı kıskanıp eskisi gibi sorun çıkarmaktan daha iyi değil mi bu?"

Kardeşim alay edip kapıyı kapatmaya çalışırken uzaktan bir çalışan koşarak geldi.

"Aman Tanrım, bu sefer bir hizmetçinin bu kadar aceleyle koşarak gelmesine ne dert açtın?"

Bunu görünce ağabeyimin ağzının kenarları acımasızca kalktı.

"Bu şekilde ayrılacaktım ama sanki bir şey olmuş gibi. Tavsiyem çok geç oldu. Senin de söylediğin gibi, iki kız kardeşime de eşit derecede değer vermeliydim... Öyle değil mi?"

Kardeş Jiksen bana baktı ve yatak odasının kapısını bırakmadan şöyle dedi:

"Ama yapacak bir şey yok çünkü sen Lilika'dan çok farklısın. Kız kardeşlerden biri çalışkan ve iyi büyüyor, diğeri..."
"Değerli bir insan olan Genç Leydi Yuria ziyarete geldi. O gerçekten Genç Hanım'ın konuğu mu? Bugün bir misafir gelirse kendisine haber verilmesini isteyen tek kişi Genç Leydi Yuria'ydı..."