ZAMANIN KASIRGASI

MAT

İYİ OKUMALAR YILDIZLARIM...

*TEST*

Lâl'in anlatımıyla... (23.07.2000)

🕛

 "Bravo. Hepiniz üçüncü testten de geçmeyi başardınız." Alkışlayarak yerinden kalkma zahmetinde bulunan bu aptal adama çok sinir oluyordum. Sürekli kendisini bir şey sanması sabrımı zorlarken yüzümde tebessüm oluşması için kendimi zorladım. Bize doğru yürürken gözlerinde beliren alev intikam için parlıyordu fakat neden olduğunu anlayamıyordum. Üç gün üst üste girdiğimiz testler zekamı çok fazla yoruyordu galiba.

"Özellikle sen Lâl. Çok iyiydin." Gözleri bana gurur denen aptal bakışlarla bakarken göz devirmemek için gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım. Çok iyi yapmışmışım, o ceza denilen işkenceleri ortaya atmasa şuradan şuraya adım atmazdım(!)

Başımı teşekkürler şeklinde zar zor sallayarak bu yaşlı kaplumbağa benzeyen, kamburu çıkmış dede gibi olan adamdan gitmek için izin bekliyorduk. Odamıza çıkıp konuşmak istiyorduk.

"Sana gelirsek Nira, öldürdüklerinin sayısı inanılmazdı. Göz temasını kurmada çok iyisin. Tek sorun aklın sürekli arkadaşlarında. Yolunda kimseye acımamalısın."

"Onlar arkadaşlarım değil, kardeşlerim." Dedi Nira sakin bir tonla. Adını bilmediğimiz siyah gözlü adam kaşlarını kaldırdı.

"Kardeşlerin..." Diye mırıldandı. Sesinde ki tın tüylerimi ürpertmişti. Bir şey yapacağı belliydi fakat bunu sonraya ertelemiş olacak ki bakışları Liss'e döndü.

"Berbattın," Gözleri öfke kusacağını belli ediyordu. Oysa o kadar kötü değildi bence. "Göz teması konusunda sıfırsın Liss! İkna konusuna değinmiyorum bile. İlk günkü testten de zar zor geçmiştin. 3. yanlışta 'arkadaşlarından' uzak kalırsın ve başka denekler için kullanılırsın. Kendini toparla." Arkadaşların kısmını Nira'ya bakarak söylemişti. Üstelik Liss'e söyledikleri de çok ağırdı. Bu adama beslediğim nefret her geçen gün daha da artıyordu.

Derin bir nefes verdim. Verdiğim nefesin sesli çıkması kahverengi gözlerin bana dönmesine neden oldu. Neden herkes ona siyah gözlerin sahibi diyordu ki? 

Tek kaşını kaldırarak güldü ve önüne döndü. Yani tam karşıma! Gözlerime bakıyordu, tam içine. Bu durum beni rahatsız ettiği için boş yapmaya başladım. "Yaşınız kaç acaba?" Diye soruverdim hemen. Kardeşlerim yanlış anlarken adam güldü. Bence 50 rahat vardır.

"83." Dedi tepkimi ölçerek. Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ağızımdan ceza almama yetecek bir cümle kaçırdım,

"Yuh, mezarla aynı yaş!" Nira ve Liss gülmemek için şekilden şekle gülerken bizi duyan bir kadın çalışan yanaklarını ısırarak geçti.

Siktir.

Kahve gözler gülerken elini başına götürerek başını iki yana salladı. Gülüyordu. Aklım boynumu eğmemi söylerken ben hala aynı şekilde şaşkın bakıyor, başımı dik tutuyordum oysa ki.

"Benzetmen harikulade." Daha da şaşırarak siyah gözlerine baktım. Ceza vermeyecek miydi?

"Odanıza çıkabilirsiniz." Dedi gülerek. Kendimi toparlayarak  içeri giderken Liss ve Nira da benim dedikodumu yaparak geliyorlardı. Dediklerini duymuyorduk sanki.

"Mezarla aynı yaş dedi ve ceza almadı. Bence bu işte bir şey var." Liss'in kastettiği konu beni rahatsız ederken Nira da cevabını geciktirmedi.