V

402 25 3
                                    

Kıvılcım Ömer'in kollarından sıyrılır. Kapıyı açar ve karşısında Görkem'i görür.

Kıvılcım ne tepki vereceğini bilemez. Tüm vücudu buz kesmiştir sanki. Ağzından sadece birkaç kelime dökülür.

Kıvılcım: Senin burada ne işin var?

Görkem: Ömer'i görmeye geldim yok mu? Bugün için sözleşmiştik ama sanırım unutmuş.

Kıvılcım: Siz utanmadan bir de görüşüyor musunuz?

Görkem : Ailecek her şeyi o kadar abartıyorsunuz ki. Herkes birileriyle bir şey yaşayabilir. Ne olmuş sanki tek gecelik birbirimize uçuştuk.

Kıvılcım: Sen ne pişkin bir şeysin ya. Sen kimsin be benim karşıma geçmiş böyle konuşma hakkını buluyorsun.

Görkem: Ömer ile bir ilişki yaşadığımız için bunu kendimde hak buluyor olabilirim tatlım.

Kıvılcım Görkem'in ağzından çıkan laflar ile sanki kanı dondu. Kafasında sadece Görkem'in söylediği kelimeler geçiyordu. O an Ömer yanlarına geldi.

Ömer: Hoş geldin Görkem.

Kıvılcım sanki rüyada gibiydi daha birkaç saat önce kendisiyle barışmak isteyen kocası gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. Sanki bir kabusun içinde derin bir uykudaydı ki öyle de oldu. Kıvılcım sıçrayarak uyandı. Bilinçaltı o kadar karışıktı , kafasında o kadar soru işareti vardı ki rüyalarında bile huzursuzluk peşini bırakmıyordu. Uyandığında rüyasının başında gibiydi sanki Ömer'in kolları altındaydı. Bir süre durdu ve Ömer'i izledi. Ne kadar özlediğini düşündü. Sessizliğin içinde zil sesiyle sıçradı. Kabusun tekrarını yaşıyor gibiydi. Sessizce yataktan kalktı korkarak kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açarken aynı manzarayı göreceği hissi içindeydi. Kapıyı açtı.

Çimen: Anne çok özür dileriz. Anahtarı almayı unutmuşuz. Seni de uyandırdık.

Kıvılcım karşısında Metehan ve Çimen'i görünce rahatladı.

Kıvılcım: Sabah sabah nerden böyle.

Çimen: Ekmek, gazete falan almaya gittik.

Doğa: Anne uyandın mı? Bizde kahvaltı hazırlıyorduk. Mutfağın kapısı kapalı olunca zilin sesini duyamadık.

Kıvılcım: Önemli değil canım. Yardım edilecek bir şey var mı?

Doğa: Yok annecim her şey hazır. Ömer abiyi de uyandır istersen sonra başlayalım.

Kıvılcım: Tamam üstümü değiştirip, geliyorum ben de.

Kıvılcım rüyasının o kadar etkisinde kalmıştı ki Görkem'i karşısında göreceğine emindi sanki. Odaya girdiğinde gördüğü manzaraya uzun uzun baktı gülümsedi. Ömer Kıvılcım'ın yattığı yastığa sarılmış uyuyordu. Üstünü değiştirdikten sonra Ömer'i uyandırmaya karar verdi. Giyinme odasına geçti. Ömer ise Kıvılcım'ın tıkırtılarına uyandı. Kıvılcım üstünü değiştirirken sessizce gidip arkasından Kıvılcım'a sarıldı. Kıvılcım sıçradı.

Kıvılcım: Ömer napıyorsun korktum.

Ömer: Karımı çok özledim. Özlem gideriyorum.

Kıvılcım: Çıkar mısın giyineceğim.

Ömer : Bu anda kalamıyor muyuz? Zamanı şu an durdursak.

Kıvılcım: Sen bana yalanlar söylemeden önce biz her an böyleydik. Sen bir tercih yaptın şu anda bunun sonuçlarını yaşıyorsun.

Ömer: Ben hatalıyım biliyorum. Ama sen de şunu bil biz eskisi gibi olana kadar ben asla vazgeçmeyeceğim. Sonucu ne olursa olsun.

Kıvılcım hiçbir şey söylemez. İkisi de hazırlanıp kahvaltıya geçerler.

KŞ 3Where stories live. Discover now