Ömer masadan kalkar. Telefonunu masada bırakmıştır. Herkes birbiriyle sohbet ederken Ömer'in telefonuna bir bildirim gelir. İstemsizce Kıvılcım'ın gözü telefona kayar. Fatih'ten bir mesaj geldiğini görür.
Fatih: '' Amca, Görkem hakkında konuşmamız lazım akşam müsait misin? ''
Kıvılcım mesajı görür. Fatih'in ne söyleyeceğini merak eder. Ama mesajı gördüğünü de belli etmemeye çalışır. Ömer tam o sırada çoktan hazırlanmış, salona gelmiştir.
Ömer: Hadi çıkalım hayatım.
Kıvılcım: Çıkalım bakalım.
ARABA
Ömer: Bir şey mi oldu? Seninle geliyorum diye mi bozuldun.
Kıvılcım: Olmadı bir şey. Telefonunu yanına aldın mı? Benimkinin şarjı az.
Ömer: Aldım hayatım.
Kıvılcım hala Ömer'den bir tepki bekliyordur. Ancak beklediği tepkiyi bir türlü alamıyordur.
Kıvılcım: Saklayacaksın yani.
Ömer: Neyi?
Kıvılcım: Her şeyi düzeltmek istiyorsun ama hala benden bir şeyler saklamaya devam ediyorsun.
Ömer: Hiçbir şey sakladığım yok Kıvılcım. Ne sormak ne öğrenmek istiyorsan direkt sor.
Kıvılcım: Fatih'in sana attığı mesajı gördüm. Bildirim geldiğinde telefonun masadaydı. Görkem ile ilgili bir konu seni hala ne ilgilendiriyor ki Fatih seninle bu konuda konuşmak istiyor.
Ömer arabayı sağa çeker.
Ömer: Şimdi her şey çok net anlaşıldı. Hayatım sen beni dinlemeye karar verdiğin gün ben sana her şeyi en başından anlatıcam.
Kıvılcım: Görkem ile aşkınızı dinlemeye hiç niyetim yok.
Ömer: Dinleyemezsin çünkü ortada aşk diye bir şey yok. Ben sadece sana aşık oldum bu hiçbir zaman değişmeyecek. Fatih'in attığı mesaja gelirsek, Görkem'in ölümü kaza mı yoksa başka bir şey mi var işin içinde net değil. Ailesi olayın araştırılması için tekrar başvuru yapmış. O gece ben senin yanındaydım. Fatih olanları öğrenince Doğa'nın yanına gitti. Malum olayda evde olduğu için evdekilerden şüpheleniyorlar. Ama savcı hepimizle tekrar görüşmek isteyebilirmiş.
Kıvılcım: Hani tüm deliller intihar ettiğini gösteriyordu. Hem sana bir şey olmaz değil mi?
Kıvılcım'ın kendisin için endişelenmesi Ömer'in hoşuna gidiyordu. Ömer elini Kıvılcım'ın karnına koyar.
Ömer: Sen şimdi hiçbir şey için gerilmiyorsun. Sadece kendini ve bebeğimizi düşünüyorsun.
Ömer'in dokunuşu ile Kıvılcım heyecanlandığını hisseder.
Kıvılcım: Eğer şahit olmam gereken bir şey olursa ben de ifade veririm.
Ömer: Önceden niye yapmadın peki.
Kıvılcım: O zaman sana çok sinirliydim ki hala sinirliyim. Hem senin için yapmıyorum. Çocuklarımız üzülmesin diye yapıyorum.
Ömer: Benim için yapmıyorsun peki öyle olsun.
Kıvılcım: Neyse hadi gidelim artık insanları bekletiyoruz.
Ömer ile Kıvılcım yarım saat sonra nişanın yapılacağı mekana girerler. Mekandan içeri girerken Ömer Kıvılcım'ın elini tutar.
Kıvılcım: Elimi niye tutuyorsun? Normale döndük de benim mi haberim yok.
Ömer: Bir saat bile olsa itiraz etme huyumuzu rafa mı kaldırsak hem bak dünürlerimiz bize doğru yaklaşıyor. Gülümseyerek mutlu aile pozumuzu verelim.
