Hayat: Abla polis geldi seni soruyor.
Herkes endişeyle birbirine bakar. Olayın şokuyla kimse anlam veremez. Kıvılcım Ömer ile konuşmalarını hatırlar. Görkem ile ilgili olabileceğini düşünür.
Ömer: Yenge korkma biz yanındayız. Hemen peşinden geliyoruz biz de.
Kıvılcım: Ömer ben de geliyorum.
Ömer: Kıvılcım sen burada kalıyorsun. Ben işim biter bitmez gelicem.
Kıvılcım: Ömer saçmalama ya seninle ilgili bir şey olursa, duramam ben burada.
Ömer kafasını mecburen sallar. Hep birlikte karakola giderler. Pembe'yi bir süre sorguda kaldıktan sonra serbest bırakılır. Çocuklar tek tek annelerine sarılırlar. Ancak bu olay bu şekilde bitmeyeceğe benziyordur.
ARABA
Kıvılcım: Ömer durdurur musun arabayı
Ömer: İyi misin? Miden mi bulandı?
Kıvılcım: Her zaman bir şeyleri mahvetmeyi nasıl başarıyorsun?
Ömer arabayı durdurmaz hiç konuşmaz. Kıvılcım'ların evine doğru değil orman yoluna doğru girer.
Kıvılcım: Niye orman yoluna girdik?
Ömer: Sen beni dinleyene kadar tüm sorunlardan uzaklaşmaya gidiyoruz.
Kıvılcım: Ömer ben konuşmak istemiyorum.
Ömer hiç konuşmaz. Yola devam eder. Ormanın içinde etrafı ağaçlarla çevirili bir evin önünde arabayı durdurur. Kontağı kapatır. Ömer kapıyı açar.
Ömer: Hadi Kıvılcım.
Kıvılcım: Gelmiyorum.
Ömer: Peki ben içeri geçiyorum kapıyı açık bırakıyorum. Gelmek istersen, kendimi anlatmama izin verirsen seni içerde bekliyorum.
Kıvılcım hiç cevap vermez arabanın içerisinde bekler. Ömer her zamankinden farklıdır. Her zaman alttan alan Ömer gitmiştir. Ömer eve girer şömineyi yakar. Ama aklı Kıvılcım'dadır. Dakikalar geçer, Kıvılcım hiç arabadan çıkmaz. Düşünür ne yapacağını bilemez. Ömer evde, Kıvılcım arabanın içinde düşünür. Kıvılcım kendini düşünür, bebeğini düşünür ,Ömer ile geleceklerini düşünür, Annesinin Ömer'i dinle nasihatlarını düşünür. Tüm bunları düşünürken dışardan bir silah sesi gelir. Kıvılcım Ömer'e , Ömer'de Kıvılcım'a koşar.
Ömer: Kıvılcım!
Kıvılcım: Ömer!
Birbirlerine sarılırlar.
Kıvılcım: Nerden geldi o ses.
Ömer: Kasabanın girişinde düğün vardı. Oradan gelmiştir sen sakin ol. İyi misin?
Kıvılcım: Sana bir şey oldu sandım.
Ömer: Canım benim.
Ömer Kıvılcım'ı kucaklar, eve geçerler. Koltuğa uzanırlar..
Ömer: Konuşalım mı?
Kıvılcım: Konuşmayı çok istiyorum ama çok korkuyorum.
Ömer: Neden korkuyorsun?
Kıvılcım: Senden nefret etmekten korkuyorum, seni tamamen içimde bitirmekten korkuyorum.
Ömer: Kıvılcım ben artık senden bir saniye bile uzak kalmak istemiyorum.
Kıvılcım cevap vermez. O dinlemek istemese de kendi içini dökmek ister.
Ömer: Seni yılbaşı gecesi Ertuğrul ile el ele gördüğümde başladı her şey. Yanlış anlama seni asla suçlamıyorum. İlişkimizi o duruma da ben getirdim. Aynı gece alkole başladım. Hiç yapmam dediğim ne varsa yaptım. Kıvılcım kendimi o kadar yalnız hissediyordum ki. Görkem ile tanıştık bir gecelik bir şey yaşadık ama gerçekten kafam yerinde değildi.
Kıvılcım Ömer'den uzaklaşır. Koltuğun ilerisine gider.
Ömer: Sonra yalan yok birkaç gece birlikte dışarı çıktık ama aramızda sonrasında hiçbir şey olmadı. Ben seninle bir daha bir araya gelmeyeceğiz korkusuyla, imkansızlığıyla yolumu şaşırdım. Sen beni artık sevmiyorsun, istemiyorsun diye düşündüm. Sonra hala bir şansımız olduğunu anlayınca, tüm iletişimi kestim.
Kıvılcım: Fatih'e niye söylemedin peki
Ömer: Söylemek istedim ama sen öğrenirsen tüm ihtimallerimiz tamamen kaybolur diye cesaret edemedim. Hem Fatih'de sevdiğini söylüyordu.
Kıvılcım: Bahane mi bu şimdi? Hem benim hem de yeğeninin hayatını berbat ettin. Yanlış anlama Fatih'e gram üzülmüyorum. Beni üzen hayal kırıklığına uğratan şey bu adam Dünya'nın en mükemmel adamı dediğim aşık olduğum adamın böyle davranması.
Ömer: Kıvılcım bak ben Fatih'e söyleyemedim. Görkem'e söyledim böyle bir şey olmaması gerektiğini ama o umursamadı Fatih'i sevdiğini söyledi. Ben de olayı büyütürsem, sen de duyarsın benden yine vazgeçersin diye düşündüm.
Kıvılcım: Ömer senin anlamadığın ne biliyor musun? Ben sen evliyken bile senden vazgeçmedim. Seni bekledim ki bu bana yaşattığın ilk şoktu. Benim senin yüzüne bakmamam gerekiyordu. Sonra hasta oldun geldin karşıma başkasına aşığım dedin. Onu bile kendi içimde affetmeye çalıştım. Aslında sende bir suç yok biliyor musun? Tüm suç ben de ben seni içimde bir yerde hep masumlaştırmaya, affetmeye çalışıyorum. Sen de her seni affettiğimde başka bir yalanla karşıma çıkıyorsun. Ben sana tekrar nasıl güveneyim, nasıl inanayım?
Ömer: Sen bana tekrar güvenmesen bile ben seni asla bırakmam, senden asla vazgeçmem. Ben sensiz yaşayamam.
Kıvılcım: Bilmiyorum Ömer. Biraz zaman ver bana yalnız kalayım kafamı toparlayayım. Hem bizim için hem bebeğimiz için en doğru kararı vermeye çalışıyorum ama sen böyle yaptıkça ben kafamı toparlayamıyorum.
Ömer: Tamam düşün ama benim yanımda düşün.
Kıvılcım güler: Bak şurada bile 5 dakika ciddi kalamıyorsun demi. Neyse ben eve gitmek istiyorum. Eve götür beni.
Ömer: Bugün burada kalalım. Yarın gideriz.
Kıvılcım: Tamam sen burada kalırsın ben içerideki odada kalırım.
Ömer: Ona da tamam biraz daha dayanacağız artık.
Kıvılcım içeri geçer, yatağa girer, eline telefonu alır. Telefonun galerisini açar. Ömer'le Görkem'in öpüştüğü fotoğrafa bakar. Aylarca baktığı fotoğrafa tekrar tekrar bakar ne hissettiğini, ne hissedeceğini bilmiyordur. Kafasındaki bu karmaşıklık ile uykuya dalar.
Bölüm Sonu
