özel bölüm

18 3 0
                                    

minho okulu bitireli 2 yıl olmuştu.hayat çok sıkıcı diye de kuduralı 1 yıl 6 ay. iş niye var diye söylenmeye 1 yıl 4 ay.

minho jisung'la o konuşmadan sonra hiç konuşmadı.belki sert davranmış olabilirdi ama o zaman isteyerek yapmadığına yemin edebilirdi.

minho jisung'u gördüğü ilk günden beri seviyordu. ama jisung olarak değil aşk olarak.

jisung'u çok özlüyor ve acı çekiyordu arkadaşlarıda onu teselli etmek yerine 'kendi ellerinle kaybettin' diyordu.

galiba şuan ona tek gereken bi jisung'tu ama sincap yanaklı kumral saçlı bi jisung'tu.

onu ise kendi elleriyle yok etti.
minho her zaman kendine kızıyordu.
...

şuan beni zorla dışarı çıkarmış 6 sevgili arkadaşımı görüyordum.jisung gittikten sonra hepsi sevgili olmuşlardı hyunjin ve felix,changbin ve jeongin,chan ve seungmin.

tek jisung eksikti...

ama bu gün mutlu olmalıyım arkadaşlarım için.

her zamanki parka gelmiştik.ama jisungduz bu park bizim parkımızdı jisung varken...

grubumuz vardı stray kids...

ama hepsi jisungla gitti...

parka gidip bi le kola ve cips almıştık cidden ismi cipsti...

parkta bunların mallıklarını izleyip gülüyordum.

"ya bu parkı özlemişim"
"ay bendeeee"
"aşko hepimiz özledik"
"aşko changbin diyenler burda mı"
"burda hocam"
"bane😎"
"sg ya"
"aaa salıncak boş ben gidiyom"

dedim ve gittim yalnızlık belki iyi gelirdi. yoksa artık kendimi atcam uçurumdan.

kendi kendime sallanırken birisinin yanımdaki salıncağa oturduğunu gördüm.

bizimkiler olduğunu sandım ve baktım.

bu jisungtu....

aklımda binlerce soru vardı.
jisung ölmemiş miydi,acaba hayal mi?

bu sefer cesaret ettim ve konuştum.

"jisung..sen yaşıyor musun?aman tanrım gözlerime inanamıyorum nasıl yani?"

"minho?"

gözlerindeki o parıltılar nereye gitmişti? o sincap yanakları biraz sönmüş mü? saçlarını boyanmış mı o?

ben eski jisung'u özledim...

"jisung sensin hala burdasın"
"evet minho burdayım"

küçük bi tebessüm etti.ağlamaya başladım ama bu kırgınlık değil üzüntü de değil.bu mutluluktandı.

"jisung sen neden nasıl niye böyle bir şey yaptın?"
"o yaktığın canın acısını sanada tattırmak istedim anladın mı beni"
"özür dilerim jisung herşey için o yaktığım can içinde geçmişte olan herşey içinde kendimden o kadar nefret ettim ki artık kendimi aynada görmek istemedim beni affeder misin"
"ben seni her zaman affederim minho"

jisung'un gözümdeki parıltılar beni yedi bitirdi artık dayanamayacaktım.

"jisung...ben herşey için özür dilerim sen gittikten sonra ben hep seni aradım hep seni düşündüm beni deli sandılar benim yanımda kimse olmadı ama bunu hak ettim kendimden ne kadar fazla nefret ediyorsam seni de o kadar çok seviyorum jisung.benim sevgilim olur musun?"
"evet"

direk beklemezdim beklenemezdim
direk dudaklarına yapıştım ondan asla vaz geçmicektim.

3 yıl sonra
minho ve jisung evlenmişti.
cidden evlenmişti ve ikiz çocukları vardı bir kız bir erkek. ikiside üç yaşındalardı
erkek olanın ismi seo-jun kız olanın ismi eun-mi koymuşlardı.hepsi mutlu bir şekilde yaşıyorlardı.birbirlerini çok seviyorlardı.


bu kadar zaman sonra yazacağımı hic düşünmezdim ama yinede eğlenceliydi bu fici de sevdim ay ben nasıl en sevdiğim seçcem çok zor.

neyse her hikayenin bi sonu vardır bok yolu gibi olsa bile yine de sonu olmalıdır.
bir söz vardır bilir misiniz

ne tarafa dönersen popon arkandadır saygılar
öptüm lotus çiçeklerim
(ve bok böceklerim)😘

yavşakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin