5.Bölüm: Her Şey Yeni Başladığı Zaman

5 1 1
                                    

Morin;

Bahçede saatlerce elimde bir şişe su ile oturmuş bekliyordum ki yanıma elinde çay ve tost ile o dama geldi. Oturdu. Onunla uğraşamayacaktım. Hiç konuşmadım. Çayı ve tostu uzattı itiraz etmeden aldım ve bekledim. Bekledik. İkimizde. İlk o başladı konuşmaya. Sesi çok iyi adam çok yakışıklı beni büyülüyordu ama bir yabancıydı ve benim şu an canım çok yanıyordu. Egem benim minik kelebeğim.

"Demek adın Morin. Tanrıça olan mısın sen?"

"Ne? Ne diyorsun? Sen kimsin?"

Yüzüme uzun bir süre baktı. Odada yaptığı gibi özlem dolu. Büyük bir sır barındırarak.

"Güzel olduğun kadar kör cahilsin heralde?"

"En azından gerzek değilim."

Bingo lafımı yerine yerleştirdim ve konuşmasına fırsat vermeden olduğum yerden kalktım hemen. Ne olur arkamdan gelmiyor olsun. Ne olur , ne olur. Hastaneden içeri girdim köşeyi dönene kadar arkama dahi bakmadım. Kenarda durup baktığımda arkamdan gelmediğini fark ettim. Derin bir ohhh çektim ama sevincim kursağımda kaldı.

"Birini mi bekliyorsun. Tanrıçam."

Aman Allahım nereden çıktı bu. Olduğum yerde çığlığı bastım. Şu an bütün hücrelerim korkudan ölmüş olmalı. Adeta ivme inmiş gibi kımıldamadan duruyordum çünkü çığlık atınca beni susturmak için üzerime abanmıştı ve bir eliyle ağzımı kapatırken diğer eliyle belimden tutum kendine çekti. Şu an tüm uzuvlarımız birbirine değiyordu ve bu durumun beni rahatsız etmesi gerekirken nedensiz bir şekilde rahatsız değildim. Uygun bir durumda olmadığımız aklıma gelince onu kendimden uzaklaştırmaya çalışsamda nafile. Adam kımıldamıyordu. Biraz bekledi ve kendisi geri çekildi. Hemen üzerimi düzelttim ve ordan uzaklaştım. Biliyorum ağız dalaşına girsem saçmalayacaktım. Sağlıklı düşünemiyorum. Ege'nin odasina dönmeye karar verdim. Odaya girdiğimde babası ile sarılmış uyuyorlardı. Büyük ihtimal babası ona her şeyi anlatmıştır diye düşündüm.Ege zeki bir çocuk olduğu için olgun düşünebiliyor ve anlıyordu. Keşke şu an aklımda sadece Ege olsaydı. Çok yanlış zamanda karşıma çıktı bu adam. Bu gece Afran ve Nihan'da mı kalsam acaba. Burda olduğumu dahi bilmiyorlar. İki gündür burdayım desem beni gevertirler. Hangi cehennemde kalıyordum derler, bir sürü soru vs birde yeni çocukları olmuştu yorgun anne-baba onlar şimdi rahatsız etmeyeyim ben derken telefon çaldı ve daha öncede on defa arayan Nihan arıyordu. Ben bu kızın aradığını nasıl görmedim.

"Alo Nihan."
" Allah aşkına Morin nerdesin sen. Çok merak ettim."
" İzmirdeyim..."
"Ne!!!! sen , sen burdasın ve bana söylemedin mi?"

Telefonda bağırarak konuşuyordu. Einirlendi haklıydı da. Nihan'ın çok çabuk sinirlenen bir yapısı var. Bir gün bir en çok bağıranın haklı olduğu dünya görürsem bu kesinlikle Nihan olur. Yaşadıklarından dolayı her şeye ani tepkiler veriyor. Sonrada pişman oluyor.

"Durumlar öyle değil Nihan. Sana müsait olduğum zaman anlatırım."
"Ne durumu Morin. Ortada bir durum mu var?"
"Sonra anlatırım. Hoşçakal. Araf'ı op benim için."

Biliyorum konuşmayı ne kadar uzatırsam o kadar endişelenecekti. Nihan yavru kuşum. Bu hayattaki tek sırdaşım. Her arkadaşın ortak özellikleri vardır. Nihan ile hiçbir özelliğimiz birbirine benzemez. Benim sevdiğimi o sevmez onun sevdiğini ben sevmem. Asla bir konuda ortak fikirde olmayız. Hatta Afran ile anlaştığım kadar onunla iyi anlaşamam. Buna ragmen tek sırdaşım o ve onu çok seviyorum. Ortak olduğumuz tek konu problemlerimiz. Tabir bide cehennemde beraber oluşumuz. Üniversitede yendiğimiz, yapmadığımız şey kalmadı. Afranla universitenin son döneminde tanistirdim onları. O zamana kadar ikiside birbirini kıskandırdı. Birinin yania gidince öbürü surat aşar bir aksama kadar konuşmaz, aramazdı tâki ben arayana kadar. Bu durumdan o kadar sıkılmıştım ki onları başgöz etmeye karar verdim ve tanıştırdım. Şimdiye kadar neden denk gelmedikleri hep kendime sorardım. Ne zaman desem Afran gelecek Nihan sırf inadindan ordan uzaklaşır bahane üretirdi. Afran ise Nihan'dan pek bahsetemz erkek olduğu için en yakın arkadaşının başka bir arkadaşı olmasını kıskansada belli etmezdi.noda Nihan gibi kaçacak yer arardı. En sonunda onları ayan yana getirebilmiştim. Bundan üç veya dört yıl önceydi sanırım.

TERS KÖŞE: VAHŞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin