0.1

11 3 1
                                    

Güneş daha çok küçük yaşta iken babası ve annesi tarafından şiddet görmüş bir kızdı. Babası onu sıkıldığında yada sinirlendiğinde döverdi. Birgün evden kaçtı ve kaza sonucu hastanede yatmak zorunda kaldı. Çünkü babası onu taciz etmeye kalkışmıştı...
Güneş'in anlatımından:

Beni artık ayakta duramayacağım kadar dövmüştü. Odamda kenara çekilmiştim. Annem beni kapıdan izliyor ama birşey yapmıyordu. Ben onun tek kızıydım. Ve kız olmanın bir "suç" olduğunu öğrenmiştim. Ne kadar derslerim iyi olsada asla beni dövmeyi bırakmazdı.

"Seni neden satmadık ki biz! Lanet olsun bu işe!"
"Şimdi morarıklar felan var diye satın da almazlar değil mi? Bence iyileştirip satalım ve güzel bir para kazanalım. Yada kiralayabilirler de?"
"Aslında bu benim işime de yarar. Sen bir çıksana Aysun. Baksana vücuda taş gibi. Herhalde birkaç öpücüğe karşı koymazsın değilmi güzel kızım"

Aniden göz bebeklerim büyüyüp küçüldü.

"NE! ASLA BANA DOKUNMANA İZİN VERMEM!"

Eğilip kolumu bir hışımla tuttu ve boynumdan öpmeye başladı. Sonra dudakları bütün gece vücudumda gezindi... Sabah olmuştu. Yanımda iğrenç  vücuduyla yatıyordu. Tabi bende yarı çıplaktım. Yavaş hareketlerle çantamı toparladım. Kıyafetlerimi giydim ve şapkamı yüzümü kapatıcak şekilde taktım. Sonunda bunu yaptım ve evden kaçtım... Kafam dağınık dün gece olanları düşünerek yolda ilerliyordum kız kardeşim gibi gördüğüm yağmur'un evine gidiyordum. Karşıdan karşıya geçerken bir arabanın kornasını duymamla gözlerimin kapanması bir olmuştu...

. Hastanede.
"Hanımefendi bir ay burada kalmalı. Kafasına büyük bir darbe yediğinden dolayı beyin kanaması geçirmiş ama tam zamanında yetiştirdiğinizden dolayı kurtarabildik. Geçmiş olsun."
Bir hemşire konuşmuştu ve hemşirenin ince sesinden sonra kalın ama tanıdık bir ses konuşmuştu.
" sağolun hemşire hanım"
B-bu ses. Siktir! Bu Kaan. Benim küçükken ki aşık olup onun için babamdan dayak yediğim çocuk. Yatakta kıpraştım ve doğrulup oturdum. Aniden kafamı tuttum ve sesim fazla çıkmasa da ağrı ile inledim.
"Güneş! İyimisin güzelim?"
Ne! Ben değil de onamı araba çarpmıştı? Bana güzelim dedi. Onun için onca ay sabah akşam gece gündüz demeden çabaladım ve her seferinde dayak ile uslandım.
"K-Kaan."
Aniden ağlamaya başlamıştım. Çok duygusallaşmış ve de canım yanmıştı. Hem ihanete uğramış hemde uğratmıştım. Ama yinede iyilik görüyordum. Peki ya benim ne yaptığım iyilik vardı da şuanda Kaan gelip beni sakinleştiriyordu? Kaan bana sarılınca bende Kaan'a sarıldım. Yüzümü onun boynuna gömdüm. Ve tekraradan uykuya daldım...

Bayağı bir kaptırdım kendimi yazarken yani ben yaşıyomuşum gibiydi sınır koymayacağım çünkü daha okurum yok bayss

Bir Güneş'in Doğuşu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin