Her mahallenin bir doğrucu Davut'u vardır. Canı çıksa bildiğinden şaşmaz, küçücük bir yanlışı bile kendine zul görür. Tabii bütün bu karakterler geçmişte kaldı maalesef. "Doğrucu Davut öldü." Ortalık karakter yoksunu biz miskin kullara kaldı.
Nerde o eski mahalle kültürü? Mesela bizim mahallede haber izleme ya da gazetedeki ana haber bültenlerini okumak gibi bir alışkanlık yoktu, zira mahallede ayaklı gazeteler vardı. Her gün sigortalı işçi gibi sokaklarda çekirdek çıtlayan dedikoducu kadınlar bütün gündeme hakimlerdi. Sokağa çıkıp bir iki volta atman yeterliydi. Aylak aylak dolaşırken birden bir ses! "şşşt, baksana filancanın babası vefat etti, cenazeye gitmeyecek misin?" diye sana anlık bildirim mesajı verir, ardından günün anlam ve önemini betimleyen bir çift atasözüyle gündem ötesi haber bültenini sonlandırırdı.
Bir olay olduğunda herkes birilerini suçlarken doğrucu Davut, olay yeri inceleme ekibiyle (meşhur dedikodu severler) istişare yapar ve bir analiz yapardı. Suçlu bulunamazsa en kötü Ayşe teyze, tezini "Doğrucu Davut" üzerinde yoğunlaştırırdı. Olan Davut'a olurdu, ama genellikle haksız olan bulunurdu ve Davut paçayı sıyırırdı.
Son zamanlarda Davut'tan bir haber yok ya zaman tünelinde sıkıştı (90-2000 yıllarda), kısır döngüde kaldı ya da öldü. Zaman ve yaşam arasındaki mücadelemiz devam ediyor, ne o yıllarda ne de bugün henüz zaman kavramını çözmüş değiliz. Bu sebepten duyanlar duymayanlara söylesin, üzülerek söylüyorum ki "Doğrucu Davut Öldü."