Okulun kapanmasıyla her yaz olduğu gibi yazlığa gitmiştik.
Sabah erken saate bunaltıcı yaz sıcağında annem beni ekmek almaya yollamıştı. Söylene söylene söylene yolda yürürken telefonunda gezinen bir kız bana çarptı "Pardon" " Önemli değil yenisin galiba seni daha önce hiç görmemiştim" " Evet bugün buradaki ilk günüm" " O zaman arkadaşımda yok" "Maalesef"
"Neyseki bugün şanslı günündesin Ben Aybora" " Bende Liya tanıştığımıza sevindim" dedi ve gülümsedi tatlı bir kıza benziyordu." Ben denize gidiyordum sende gelmek ister misin ?" Sorduğu soru beni şaşırtmıştı. "Olurr"dedim sırıtarak.Daha sonra beraber sahile doğru yürümeye başladık " Nerde oturuyorsun Liya?" "D-36'da oturuyorum havuzun orda sen nerde oturuyorsun ?" "Sana yan komşunuz olduğumu söylesem ne tepki verirsin?" " Aaaaa gerçektenmi çok sevindim" " bu arada numaranı alabilirmiyim" diye sordum teklifimi reddetmesinden çok korksamda sormuş bulundum " tabiki" diyerek gülümsedi.
Doğrusu çok tatlı bir gülümsemesi vardı. Hafif kabarık dalgalı saçları vardı,kumraldı üzerinde sevimli bir elbise vardı ve çok tatlı duruyordu. Kim bilir belki bu kız yazımı değiştiricekti ya da tüm hayatımı. Beraber sohbet ederek sahile yürüdük. Biraz beklemesini söyleyerek dondurma aldım ve yaptığım jest onu çok mutlu etmişti. Denize girceğini anladığım için onu yanlız bıraktım ve bakkaldan ekmek alarak eve gittim.
Çok heyecanlıydım çünkü Liya,Karin ve Güney bizim eve filim gecesi için geliyorlardı. Bütün gün boyunca evi toplamıştım. Gelmelerine daha vardı ama salonu erkenden kurmaya başlamıştım. L koltuğumuzun üzerine bir kaç örtü ve yumuşak yastıklar bıraktım. Tüm evi düzenlediğim ve temizlediğini için yapacak bir şey kalmamıştı , gelmelerinede çok vardı odama gitdim ve yatağıma uzanıp TikTok'ta gezinmeye başladım.
"Tamamdır, çok yakışıklı oldun Aybora sakin ol senin evine zaten sürekli geliyorlar sadece Liya ilk defa gelicek saçmalama yeter". "Aybora biz babanla çıkıyoruz haberin olsun". " Tamam anne görüşürüz" annemlerde evden gitmişti bende hazırdım tam yatağıma tekrar oturucakken kapı çaldı " Herhalde annemler bir şey unuttular" diyerek merdivenlerden çıktıktım. " Hellooo" gelen kişi Liya'ydı doğrusu erken gelmesini beklemiyordum. " Selam içeri gelsene" dedim ve elindeki yiyecek poşetlerini aldım ve mutfağa geçtim. " Salonunuz ne kadar tatlıymış çok güzel dekore etmişsiniz". " Teşekkürler" dedim gülümseyerek. Liya üzerine bol bir tişört ve yırtık bir kot şort giymişti. Bir insana nasıl her şey yakışırdı? "Çocuklar ne zaman gelir?". " Bilmem istersen ara" diye yanıtladım. Telefonu eline aldı ve yanılmıyorsam Karin'i aradı.
"Alo, ne zaman gelirsiniz?". " Nasıl yani bizi sattınız mı ?". " Neyse ben Aybora'ya söylerim,bye bye" diyerek telefonu kapattı. " Ne oldu ?". " Karin ve Güney bizi sattı gelemiyorlarmış". " O zaman filim gecesinide biz senle yaparız" dedim o esnada Liya'nın aldıklarının tabaklara koyuyordum, kafamı kaldırıp ona baktım. Sanki bu hareketimi beklemiyor gibiydi çünkü pür dikkat beni izliyordu. Bir şey demedi sadece gülümsedi "Evet" dermiş gibi. " O zaman vakit kaybetmeden filim seçelim, ne tür bir filim izlemek istersin?"
" Bilmem" " İstersen Uyumsuz izleyebiliriz." diye öneride bulundum. " Olurr" dedi ve hafif bir şekilde gülümsedi. " Tamamdır atıştırmalıklar hazır sen geç istersen" " Tamam sen getir bende filmi açıyım" Liya filmi açana kadar bende atıştırmalıkları sahpaya bıraktım ve tam televizyonun karşısında duran kanepenin köşesine oturdum " Okey filim hazır" diyerek kanepenin öbür köşesine geçti ve filmi izlemeye başladık.
Filmin yarısından fazlasını bitirmiştik ara ara göz göze geliyorduk ve Liya bakışlarını kaçırıyordu ama ben onu izlemeyi bırakamıyordum. Kaydırak gibi bir burnu,hafif çekik gözleri,kıvırcığa kaçan dalgalı koyu kahve saçları ve güneşte kavrulmuş teni. Sanki kalem ile özenle çizilmiş gibiydi. Onu izlediğimi anladığında gözlerimiz bir birini buldu. Büyük ihtimalle bakışmamız bir kaç saniye sürmüştü ama yıllar gibiydi gözlerine bakmak.
Liya hızlıca kanepeden kalkarak " Ben kendime su alacam sende ister misin?" " Olur" diyerek önüme döndüm. Kalbim çok hızlı atıyordu sanki yerinden fırlayacakmış gibi; bir anda telefonuma bir bildirim geldi.
Güney yeni bir post atmıştı. Hızlıca telefonu açtım Karin'i deniz kenarında lüks bir restorana götürmüştü. " Güney Karin'i Deniz kenarında bir restorana götürmüş" " İkisinin arasında bir şeyler var çıkıyor olabilirler mi?" " Yok çıkmıyorlar ama Güney Karin'den hoşlanıyor, hatta Doğruluk mu Cesaret mi oynarken söylemişti". " Ahh doğru ya unutmuşum, olmadı ben Karin'e sorarım Güney'e karşı bir şey hissediyor mu diye". " Sen bilirsin". diye yanıtladım ve önüme döndüm.
Liya elinde tuttuğu iki bardağı koltukla televizyon arasında duran sehpaya bıraktı. Liya'yı son dönemlerde düşünmeden edemiyordum ona karşı bir şey hissetmiyor gibiydim ama aklımdan bir türlü çıkmıyordu.
Saat geç olmuştu filmin bitmesine çok az kalmıştı Liya filmin biticeğini anladığı için yavaştan kanepenin üzerinde duran telefonunu eline aldı ve saate baktı. " Geç olmuş ben gidiyim zaten filimde bitti". Dedi gözlerimin içine bakarak. "Tamam, ben seni uğurlayım". Diyerek ayağa kalktık ve kalkması için elimi Liya'ya uzattım.
Sanki bu hareketim onun hoşuna gitmişti gözlerimin içine bakıp gülümsedi ve beni o gülüşü, bakışıyla içimde yangın çıkmasına sebep oldu. Bana son dönemlerde ne oluyordu ben böyle değildim insanlardan bu kadar çabuk etkilenmezdim an acil şekilde kendime gelmeliydim.
Liya kalkarak kapıya yöneldi , kapıyı açtı " Haberleşiriz, görüşürüzz". Tam Liya gidecekken bir anda Liya'nın bileğini tuttum.
" Yarın akşam müsait misin?". Bu hareketi beklemiyordu şaşırmıştı doğrusu bende yapmayı bekliyordum bir anda bileğini tutmuştum.
" Müsaittim". " Tamam iyi geceler".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı |Texting
Teen Fiction[ilk kitabım]Ailesinin habersizce yazlığı satması ve taşındıkları yeni yazlıkta yeni insanlarla tanışan Liya'nın yaz tatili unutulmaz bir hal alır.