YAZ GÜNLERİ

4. Bölüm

Multide Poyraz. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. :)

Bana personel kıyafetlerini verdikten sonra giyinmem için dışarı çıktı. Üstümü giyinip yanına gittim beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümseyerek "Yakışmış." dedi. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum çok utanmıştım ve sadece gülümsedim.

Toprak: Bugün benim izin günüm biraz dinlenicem. Görüşürüz.

Dedi ve yürümeye başladı mal gibi kalakalmıştım. Sonra peşinden koşmaya başladım o birden durunca ona çarptım boyu benden 20 cm kadar uzundu burnumu sırtına sert bir şekilde çarptığım için çok acımıştı. Arkasını döndü ve bana anlamsız bir şekilde bakarak "Anladığım kadarıyla çok sakarsın."
Evet doğru tahmin gerçkten sakarlıkta üstüme yoktur koskaca okulumun her karesinde düşmüş bir insanım ve bununla gurur duyuyorum djdhjdj
"Evet biraz öyleyim." deiyerek yapıcak bir şey yok anlamında dudağımı büzüp tek kaşımı kaldırdım.
Arkasını döndü ve tekrar yürümeye başladı.

-HEEY BEKLE BİRAZ! diye bağırdım arkasını dönü bana doğru yürümeye başladı kulağıma yaklaştı ve
-YİNE NE VAR! diye bağırarak karşılık verdi. Ne bağırıyon lan sağır mıyım ben demek isterdim ama diyemedim sjejdjd
-Şey ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
-Havuz başında garsonluk yapıcaksın. Ben oradaki kafede görevli olan arkadaşlara söyledim seni bekliyorlar. Git ve başla.

Bu kadar soğuk olmak zorunda mıydı? Gerçekten çok gıcık biri.
Kafamı salladım ve havuz başına gidip çalışmaya başladım. İşim gerçekten çok yorucuydu saat 20:30 dan sonra havuz kapanmıştı ve bizim de işimiz o saatte bitmişti. Odama gidip üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağa attım. Çok yorgundum ama hiç uykum yoktu. Telefonumu ve kulakluğımı alıp dışarıya çıktım. Havuz kenarında oturup şarkı dinlemeye başladım bu gerçekten huzur vericiydi biri arkadan beni korkutup şezlongdan düşürene kadar. Sinirle kafamı kaldırdım ve karşımda kahkaha atan bir yakışıklı vardı. Ben ciddiyetimi bozmadan yüzüne dik dik bakınca gülmeyi bıraktı.
"Seni korkutmak istememiştim amacım tanışmaktı seslendim ama duymadın bu yüzden omzuna dokundum, korkucağını tahmin edemedim üzgünüm."
Bu çocuk gerçekten kibardı ve yakışıklı.
Yüzümdeki sert ifade biraz yumuşadı ve "Peki. Sorun değil." diyerek ayağı kalktım. Elini uzattı ve "İyi bi tanışma olmadı ama komikti kabul et" diyerek gülmeye başladı bende gülümseyerek karşılık verdim.
-Ben Poyraz.
Elini sıkarak
-Bende Güneş.
-Memnun oldum Güneş.
-Bende.
Elimi sıkmaya devam ediyordu elimi çekmeye çalıştım ama izin vermedi şakın bir şekilde
-Elimi alabilir miyim? diye sordum ve elimi bıraktı.
-Sonra görüşürüz Poyraz. İyi geceler.
-İyi geceler Güneş.
Odama gittim ve saat 23:00'dı. Sabah havuz 9'da açıldığından hazırlıkları yapmak için yarım saat önceden orada olmam gerekiyordu. Alarmı 8'e kurdum ve yattım. Tam uyuyacaktım ki aklıma babam geldi. Onu her gece aramamı söylemişti babamı aradım "Güneşim" diyerek açtı telefonu.
- Nasılsın babacığım?
- İyiyim kızım sen nasılsın? Başladın mı çalışmaya? Çok yorma kendini.
- Merak etme her şey yolunda biraz yoruluyorum tabi ama eğlenceli bir iş sabah erken kalkıcam uyumam gerek seni çok seviyorum. İyi geceler.
- Tamam kızım kendine iyi bak. İyi geceler.
Telefonu kapattım ve derin bir uykuya daldım.
Bu kez alarmımla değil kapının çalmasıyla uyandım ama bu normal bi kapı çalma şekli değildi biraz daha vurursa kapıyı kırabilirdi. Yatağımdan kalktım ve kapıyı açtım...

Sizce kapıyı öküz gibi çalan kişi kim?
Okudupunuz için teşekkür ederim yorumlarınız benim için çok önemli yorum yaparsanız çok sevinirim. :)