-2-

171 5 0
                                    

Birden başım dönmeye başladı ve yere otura kaldım. 5-10 dakika yerimden kalkamadım. Ve aklıma gelen kavga seslerini dinledim. İyice kötü oldum. Kafamdaki seslere engel lmak sadece benim elimdeydi ama olamıyordum... Yavaşca kalktım ve merdivenlerden inmeye devam ettim. Mutfağa gittim, kahvaltı boyunca hiç konuşmayarak annemi cezalandırmaya çalıştım ama başarısız oldum yine hiç beceremem zaten böyle işleri. Çantamı alırken, servisin sesi duyuldu. Kapıdan çıkarken anneme "HOŞÇAKAL..." dedim.Annemde "HOŞÇAKAL, İYİ DERSLER KIZIM" dedi ve beni öptü. Ayakkabılarımın bağcıklarını bağladım ve koşarak servise bindim. Herkese "GÜNAYDIN" dedim. Ve her zaman oturduğum koltuk olan 4. koltuğun cam kenarına oturdum. Herkes kendi aralarında bir şeyler konuşurken, benim aklımdan bir türlü gitmek bilmeyen kavga sesleri devam ediyordu. Servis durdu ve en yakın arkadaşım olan İrem servise bindi oda herkese "GÜNAYDIN" dedikten sonra etrafa göz gezdirdi. Belli ki beni arıyordu.
-İreeeeem.
diye bağırdım İrem güldü ve yanıma geldi.
-N'oldu canın sıkkın gibi,dedi
Canım yaa hemen anladı derdimi.
-Evet, dedim. Bugün canım çok sıkkın hemde her zaman olduğundan DAHA FAZLAA.!!
-Anlatta bende bileyim, dedi
-Annem ve bab.!!, derken sözümü kesti ve kendisi devam etti.
-Yoksa annen ve baban yine mi kavga etti.? Yine mi üzdüler seni?
-Susta ben söyleyeyim, dedim.
-Tamam söyle, dedi.
-Annem ve babam en başından beri benden gizliyorlarmış hani son bir kaç gün babam evde yoktu, şehir dışına çıkıyorum demişti ve bende o gün bi arabayı bizim arabamıza benzetmiştim ya.! Dedim.
-Evet, daha sonra yine babanı aradın ve baban senin yanlış gördüğünü söylemişti.
-İşte babam şehir dışına falan çıkmamış :( boşanma işlemleriyle uğraşıyorlarmış annem ve babam. Dün ise boşanmışlar. Tamam annemle babamın her gün kavga etmesi hoş deil ama boşanmalarıda hiç hoş deil önce benim fikrim alınsaydı keşkeee...Dedim.
-Belkide sana söylediklerinde senin karşı çıkacağını bildikleri için söylemediler. Dedi. Sessizce "Bilmiyorum" dedim.Okula geldik, ders başladı. Dersi dinliyor gibi yapıyor, dinlemiyordum. Bir kaç kez dinlemeyi denesemde kafamdaki kavga sesleri engel oluyordu. Birisinin adımı söylediğini duydum.Evet yanlış duymamıştım öğretmenim bana sesleniyordu.
-Öykü, kızım hasta mısın? Hiç iyi gibi durmuyorsun.Dedi.
-Hayır öğretmenim hasta değilim sadece başım ağrıyor o kadar.Dedim.
Ben bile nasıl konuştuğuma inanamadım üstelik bu şekilde konuştuğum kişi öğretmenimdi.!! Hemde en çok sevdiğim öğretmenim, ingilizce öğretmeni. Tenefüs zili çaldı. Öğretmenimin yanına gittim ve özür diledim. Öğretmenim "Önemli değil yavrum, eğer bir derdin, sıkıntın varsa bana anlatabilirsin" dedi. Evet çok derdim ve çok sıkıntım vardı ama anlatacağım kişi öğretmenim olduğundan "Hayır, teşekkür ederim, dediğim gibi sadece başım ağrıyor, arada bir olur böyle" deyiverdim. Söylediğim yalana ben bile inanamamıştım. Okul boyunca kimseyle konuşmadım, İremle bile...

Bir Genç Kızın Gizli Defterinden...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin