Kissing List (Drarry)

★ Bölüm 5 ★

Onu öptükten sonra daha fazla mı dikkat etmeye başlamıştı yoksa cidden evren onları sürekli karşı karşıya mı getiriyordu bilmiyordu ama iddiadan sonra tüm yollar bir şekilde ona çıkmaya başladı.
Harry nereye giderse gitsin bir yerlerde ya o vardı ya da ona dair bir şeyler...

Draco kısılmış gözleriyle ona bakarken kucağında kitaplarla girdiği kütüphanenin kapısında dondu kaldı. Sarışın, cam kenarındaki bir masaya yayılmış ona bakıyordu ve oldukça karanlık bakışları olduğunu söylemek yalan olmazdı.

Yardım çığlıkları atan bakışlarla Hermione'ye döndü ama genç kızın yüzünde mimik bile oynamadı. Onu ensesinden tuttuğu gibi kütüphanenin diğer ucunda bir masaya götürdü. En azından Draco'ya yakın değildi.

Harry gece biraz uykusuz kalmıştı. Draco'nun tepesine çöküp ona işkence ederek öpücükler hakkında sorguya çekmesini beklemişti.
Biraz dramatik olduğunu kabul ediyordu ama Draco da oldukça kızgın görünüyordu.

Bugün de onu öpmek zorundaydı ama bildiği bir şey varsa o da onu öpmek için asla yeterince yaklaşamayacağıydı. Bu sefer ekstra temkinli olacak ve Harry etraftayken asla gardını düşürmeyecekti. Zekice bir yol bulmalıydı ama ne...

"Harry, odaklan."

"Evet, deniyorum." diye homurdandı. Ne yapabilirdi ki Draco onu öldürmeden? Belki Çok Özlü içebilirdi veya onu kandırmayı deneyebilirdi. Keşke doğruluk mu cesaret mi gibi bir şey olsaydı ve-

Aniden ellerini masaya vurdu ve sıçradı. Etrafındakiler irkilerek ona korku ve öfkeyle bakarken anında kızarıp ellerini kaldırdı ve birkaç özür fısıldadı.
"Ne yapıyorsun!" Hermione ona kızgınca baktı.

"Buldum!"

"Neyi?"

"Draco'yu nasıl öpeceğimi!" Hermione'yi şiddetle kendine çekti ve onu hafifçe sarsarken hararetle fısıldadı. "Eğer düzgün yaparsak en az 3 kez adını silerim! Bana yardım etmelisin!"

Neye uğradığını şaşıran Hermione gözlerini kırpıştırdı.

///---///

Günün geç saatlerinde çoğu 8. sınıf ortak salona dönmüş ve Hermione'nin dahiyane fikriyle oyun oynamak için ortaya kurulmuştu. Harry bağdaş kurmuş otururken oldukça ilgilenmeyen, köşede kitap okuyan Draco'ya bakıp çaresizce Hermione'nin eteğini çekiştirdi. Tepesinde dikilen genç kız onu tekmelemesine saniyeler kaldığını belirten bir bakış attığında uslu uslu geri çekildi.

Hermione, kızdırmayı gerçekten istemediği bir güçtü...

"Bu oyun cesaret isteyen basit oyunlardan biri," diye açıkladı gruba. "Asanın ince ucu kime düşerse bir doğru ve bir yalan söyleyecek. Onun çevirdiği asanın ince ucu kime gelirse hangisinin yalan hangisinin doğru olduğunu tahmin etmesi gerekecek. Doğru olanı bulursa, diğerine istediği bir şeyi yaptırır. Eğer yanlış olanı bulursa öbürü istediğini yaptırır."

Birkaç Slytherin'in ilgisini çekmişti bile, sessizce yaklaşıp oturdular. Harry'nin mutlulukla fark ettiği şekilde kimse onlara kötü hissettirmedi ve hemen yer verdiler.
Ama Draco ilgilenmiyor gibiydi. Harry çaresizce Hermione'nin eteğinin ucunu çekiştirdi.
Ters bakışlarına rağmen genç kız iç çekerek ellerini birbirine vurdu.

"En çok doğruyu bulan kişi için de ödülümüz var!" Hayır, yoktu. "Sırlar Odasına giriş." Ne?

Draco'nun başı havaya kalktı. Hayretle bakan gözleri bu fikir karşısında parlıyordu. Elbette parlardı. Bu bir çeşit tapınağa gitmek gibi falan olmalıydı. Harry içten içe sevimli bir heves olduğunu düşünse de şimdi çok fazla Slytherin'in katılmaya karar vermesine endişeyle baktı.