Giriş

42 13 14
                                    

İstanbul'un kış günlerindendi. Hava soğuktu. Berkan Soylu'nun  evinde tüm ailesi toplanmıştı.

Ev çok kalabalıktı. Çünkü sadece aile yoktu. Komşular da toplanmıştı. 8 yaşında olan Balım Soylu komşunun çocuğuyla oynuyordu. Annesi "kızım bize marketten yarın için ekmek getirebilir misin?" Dedi kızına.

Küçük kız "Hemen alıp geliyorum annecim" dedi tatlı bir sesle. Küçük kız annesinin yanına gidip parayı aldı ve evden çıktı.

Eve geri dönmek için arkasına döndüğünde karşılaşmak istediği manzara kesinlikle evin yanması değildi. Küçük kız  karşılaştığı manzarayla bakakaldı. Karşıdan karşıya geçti ve gözleri açık bir şekilde hala izlemeye devam ediyordu. Evin bahçesine girdiğinde dizlerine çöktü. Gözünden gözyaşları akmaya başladı. Küçük kız bir kelime bile etmiyordu. Sadece evin yanmasını izliyordu. Ardından evin yandığına gören insanlar itfaiye ye haber verdiler. Bir kaç dakika sonra itfaiyeler yardıma yetişti.

Küçük kız hala aynı yerde diz çökmüş gözlerinden yaşlar akıyordu.

Ev söndürüldüğünde Balım hemen içeri geçti. Hemen bir cesetin önünde çöküp bir elini beline diğer elini ise ensesine koydu ve ağlamaya başladı.

Ceset annesine aitti. Kolunda taktığı bileklikten tanımıştı onu. Hıçkırarak hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Genç bir itfaiyeci onu yakaladı ve kaldırdı.

Polisler toplanmaya başlamıştı. Genç adam onu polislere teslim etti.

Herkes balım'ın yetimhanede teslim edilmesi gerektiği konusunda hem fikirdi.

Fakat Uzun boylu otuzlu yaşlarında bir adam "ben onu evlat edinmek istiyorum" Diye araya girdiğinde herkes şaşkınlıkla ona baktı.

"Doğru duydunuz evlat edinmek istiyorum" Diye tekrarladı söylediğini

GÖLGEDEKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin