Odamdan gelen seslerle gözümü hafif araladığım sırada Eray'la göz göze geldik bana gülümseyerek yanıma geldi belimden tutup kucağına aldı. Dudağıma minik bir öpücük kondurduktan sonra "nasılmış benim güzelliğim" kafamı onun omzuna koyduğumda kısık çıkan sesimle mırıldandım.
"iyiyim babacım" Eray tabiki benim gerçek babam değildi formalite icabı diyordum ve artık alışmıştım. Eray ve Miran evlilerdi ve bende onların çocukları gibi gözüküyordum.
Öz ailem tarafından yaşadıklarım yüzünden devlet korumasına geçmiştim. Ama orada da asla mutlu olmamış zorbalık görmüştüm , en son ise benden büyük bir çocuğun beni taciz etmesiyle yurttan kaçmıştım. Yolda koşarken bir anda biriyle çarpışmıştım Miran'la bana ne olduğunu sormuş ve ben anlattığımda deliye dönmüştü.
sonra beni eve götürüp yardım etmişlerdi ve o zamansa Eray'la tanışmıştım bana yardım etmek isteseler bile reşit olmadığım için yurt beni geri istemişti. Ağlayarak yurda döndüğümde ne yapacağımı düşünüyordum o zaman 17 yaşında olduğum için bir yere gidemiyordum çaresizdim. Ve yurda geri döndükten bir gün sonra beni evlatlık edinmek istemişlerdi ve ilk o zaman onların himayesi altına girmiştim. 18 yaşına bastığım günde ikisi bana aşklarını itiraf etmişlerdi ilk onlardan çekinsem bile zamanla karşılık vermiştim.
Arada onlara baba desem bile bu dil alışkanlığından başka bir şey değildi ve ikisinin de bu hoşuna gidiyor itiraz etmiyorlardı.
"Gene daldın gittin güzelim" ona omuz silktiğimde tişörtümün üzerinden omzumu öptü. "Babaya omuz silkinmez." bunu cidden söylemişti çünkü ikiside saygı konusunda hassaslardı.
"özür dilerim" bunu duyduğunda gülümseyerek dudağıma minik bir öpücük kondurdu tek elini kalçamın altına koydu aşağı kata doğru inerken aynı zamanda belimi okşuyordu.
Mutfağa girdiğimizde kimse yoktu çatık kaşlarımla Eray'a baktım "Miran nerde?" Beni yere bıraktıktan sonra konuştu.
"Sabah erkenden işe gitti" kaşlarım daha da çatıldı oysa ki bana söz vermişti bu gün hepimiz alışveriş merkezine gidecektik.
Masaya izlediğimde bir tabak vardı." Ye bakalım güzelim afiyet olsun" kafa sallayıp somurta somurta yemek yemeye başladım
Dün Miran'a alış veriş merkezine gidelim diye çok ısrar etmiştim ve ikna etmiştim Miran'ın işi yüzünden her zaman dışarı çıkamazdık çıksak bile korumalar hep peşimizde oluyordu. Kaç kere yolun ortasında yolumuzu bastıkları yada evimizi bastıklarını sayamadım bile yemeği bitirdikten sonra tezgahta koydum sıkıla sıkıla telefonumu elime aldım ve Miran'a yazdım.
Güzel çocuğum
Baba seni çok özledim
Hem alışveriş merkezine
Gitmicek miydik ya?Babacığım
Bebeğim üzgünüm
İşler yoğun
Bende seni özledim 🤍Güzel çocuğum
İşler benden daha mı önemli?Babacığım
Öyle demek
İstemediğimi biliyorsunGüzel çocuğum
Biliyorum ama hissetmiyorum.
Neyse senin işin vardır meşgul
Etmeye gerek yokBabacığım
Sen ben en değerli varlığımsın güzelim
Bunu sende biliyorsun
O saçma düşünceyi at kafandan
Toplantıyı iptal etmeye çalışıyorum
Eray'la yanıma gelin
Biraz burda takılın sonra gideriz
Ve araz bir daha ağzından
Öyle bir laf duymayayım
Çok fena olur"Babacığım"kişinisinin mesajına "💗" ifadesini bıraktınız.
Eray'a haber verdiğimde oda benim kadar sevinmiş mutlu mutlu odasına ilerlemişti odama gittiğimde üzerime beyaz tişört ve altına mavi yırtık bir pantolon giydim. Tahminen motorla gideceğimiz için üzerime sweatshirt geçirdim
Miran pantolondan dolayı beni gerçekten kıskanacaktı ama çok fazla hoşuma gitmişti. Aynanın karşısına kendimi izlerken Eray arkamdan sessizce geldi arkama geçtiğinde elimi belime koydu cebinden çıkardığı telefonla fotoğrafımızı çekti boynuma bir öpücük bıraktıktan sonra telefonu cebine tıktı beni incelediğinde sesli bir şekilde yutkundu.
Beni kendine çevirdiğinde açık olan dizime baktı "Miran bunu dışarıda giymene izin vermez güzelim" dediği şeyle yüzüm düştü
"Ama Eray çok güzel oldu, yakıştı" beni tekrardan incelediğinde belimden tutup bedenimizi birleştirmesi çok uzun sürmedi
"Şu dudaklarımı büzerek konuşma, beni deli ediyorsun ve şimdi bu pantolonu değiştiriyoruz " elimi boynuna koyup onun boyuna yetişmeye çalıştım
"Ama babacım ben değiştirmek istemiyorum" bedenimizi bir birine dayadığımda ağzından bir mırıltı döküldü
"Böyle yapmaya devam edersen o terbiyesiz ağzını becermekten hiç çekinmeyeceğim." Dudağıma bir gülüş yerleştirdim. Ben de Araz'sam ne yapar eder o pantolonu giyecektim. Ve bunu nasıl yapacağımı biliyordum
"Belki de onu istiyorum babacığım" elini tişörtümün içine soktu ve o sert sesiyle konuştu"
"Dizinin üstüne çök güzelim"
***
EVETTT İLK BÖLÜMÜN SONUNA GELDİK
BÖLÜMÜ OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ÖPÜLDÜNÜZZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my home (bxbxb)
Short Storybir kalp iki kişiyi kabul edebilir miydi? bu bir daddylink kurgusudur ona göre yorum yapın