Uzun bir aradan sonra geldim...
★
Dakikalardır konuşmuyor sadece burada oturup birbirimize bakıyorduk. Daha doğrusu ben gözlerimi kaçırıyordum o ise beni inceliyordu. Bu süreçte Hatice teyze bi kaç defa uğramış ve masadakileri kaldırmıştı. Anlamsız sessizlik karşısında meraklansada bu bakışma faslını bölmemiş mutfağa geçmişti. Bir kaç kez acaba ben mi konuşsam diye dudaklarımı aralamıştım ama karşımdaki adamın bakışları buna engel olmuştu.
Yoğundu.
Gözleri tüm yüzümü ezberlemek istiyor gibi bakıyordu ve bu beni aşırı derecede rahatsız ediyordu. Karşımdaki adamın yaydığı karanlık hava sebep oluyordu bu rahatsızlığıma. Karanlık bakışları sert yüzü ile bütünleştiğinde bir yutkunma hissi alıyordu insanı.
Ondan korkmuyordum. Ama onda beni rahatsız eden birşey vardı. Babamı öldürmüş olması düşüncesiydi bu belki de.
Artık dakikalarca süren bu sessizlik beni rahatsız ettiği için söze atıldım.
"Tanışacağız demiştiniz Aral bey."
Sonunda bir tepki olarak başını salladı ve oturduğu yerde mümkünmüş gibi biraz daha dikleşti. Otururken bile çok uzun duruyordu. Sporla uğraştığı belli olan kaslı vücudu genişti. Benim aksime.
"Evet Yeliz hanım. Öyle demiştim."
Gerizekalı adam.
Öyle dediysen sormaya başlasana.Kafamdaki onu yüz farklı şekilde öldürme düşüncelerini umursamadan gülümsemeye çalıştım.
"Ben mi kendimi tanıtayım yoksa siz mi sormak istersiniz?"
"Yeliz." dedi az önce söylediğimi umursamayarak. "Güzel isim."
Bir kadın düşündüm. İltifat edildiğinde nasıl bir tepki verirlerdi.
Ablam saçını yaptığında ona yakıştığını söylemiştim ve o da gözlerini kısarak kocaman gülümsemişti. Ben de şirin olduğunu düşündüğüm surat ifademle ablamı taklit ederek Aral'a kocaman gülümsedim.
Yaptığım yüz ifadesi ile bakışları ilk olarak gülen dudaklarıma ondan sonra da kısılan gözlerime kaydı. Şaşırmış gibi olsada bunu yüzünden çok zor seçiyordum. Anlaşılan o da böyle basit bir iltifata bu kadar sevineceğimi düşünmemişti. Sevinmemiştim zaten sadece iyi rol yapıyordum.
"Teşekkür ederim efendim."
Hafifçe boğazını temizledi ve kollarını göğsünde birleştirdi. Sanki dediğim şeyleri duymuyor gibi tepki vermiyordu.
"Geldiğiniz yerde ki tuvalet kapıları büyük ve gösterişli sanırım Yeliz."
Bir anda söylediği ima içeren sözle nerede tükürüğümde boğulacaktım. Dün geceyi unutmamıştı anlaşılan. Gerçi unutması daha tuhaf olmaz mıydı? Öksürmem ile gözlerinde amacına ulaşmış bir ifade belirdi. Anlamış olamazdı değil mi?
Kendimi toparlamaya çalıştım. Dün gece anlamadıysa bile şimdi aptal tavırlarımdan anlayacaktı bir bok olduğunu. Hala bakışları yüzümü delip geçerken sakin bir nefes aldım.
"Tekrar özür dilerim efendim. Ben oranın sizin odanız olduğunu bilmiyordum. Üstüne üstlük uyku sersemiydim. Bir daha olmayacak."
Üst üste söylediğim şeyler yüzünde hiç bir değişime yol açmamıştı.
"Sadece alay ediyorum."
Alay eden adamın yüzü de alaylı olurdu amına koyayım. Bu piçin yüzü o kadar sertti ki bir an kafama sıkacak sanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Kızı - GAY
Teen FictionÜstü kapatılmış bir davayı çözmek için kadın kılığında mafyanın yuvasına sızan Yağız ve evine yeni gelen Yeliz'den etkilenen Aral Demirer. -rhyme-